| 
				 
				CİHAD DOĞAN- Mehmet Bey, siz on parmağında on 
				marifet olan önemli bir isimsiniz; şairlik var, yazarlık var, 
				fotoğrafa, türküye, müziğe ilginiz var. Aynı zamanda da spor 
				adamısınız, uzun yıllardan beri gerek Konya’da, gerekse 
				Türkiye’de çok çeşitli kademelerde hizmetleriniz oldu. 
				 
				İsterseniz biraz 
				geçmişinize gidelim, Mehmet Baykan kimdir, Konya’nın hangi 
				mahallesinde yetişmiştir, nerelidir, çocukluğunuzu konuşalım 
				isterseniz.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Teşekkür ediyorum öncelikle iltifatlarınız 
				için.  
				Tabii dolu dolu Konya’yı 
				yaşama imkânı elde etmiş bir kul olarak Konya’nın gerek 
				folklorik, gerek manevi, gerekse sosyal yapısı anlamında birçok 
				şahitliğimiz oldu, yaşanmışlığımız oldu.  
				Mehmet Baykan kimdir? 
				Mehmet Baykan, Torosların zirvesinde yer alan Taşkent ilçesinde 
				hem anneden-hem babadan, 1964 Konya doğumlu, Çaybaşı’nda ilk 
				aklının erdiği zamanları yaşamış, Çaybaşı’ndan çayın aktığı 
				dönemleri yaşamış-görmüş ve sonrasında aşama-aşama, 
				kademe-kademe bu şehri yaşamış, hissetmiş bir kişidir. Babam üç 
				yaşında iken baba tarafım Konya’ya göç etmiş, annem 17 
				yaşındayken Taşkent’ten Konya’ya göç olayı olmuş. Sonra işte 
				Çaybaşı’nda dedem iki oda bir mabeyin bir ev yapmış kerpiç, 
				oradan 3 dönüm bir bahçe almışlar, yer almışlar. Maddi şartlar 
				düzeldikçe bu 2 oda bir mabeyin ev duruyorken iki katlı tuğla 
				yığma bir ev yapılmış çaydan kum çekerek. Sonra benim ilkokul 
				üçüncü sınıftan itibaren yaşadığım 4 daire zamanı şartlarına 
				göre betonarme bir ev yaptı babam ve rahmetli amcam. Orada 
				askere gittim, orada evlendim, orada çocuklarım oldu. Hülasa iki 
				oda bir mabeyin kerpiç evde büyümüş, çayın akmadığı dönemlerde 
				çayın içerisinde arkadaşlarıyla oyunlar oynayan, çayın aktığı 
				dönemlerde çayın kenarına pek gitmeyen, çünkü sık sık tembih 
				edilirdik; aman kuzum, aman evladım, su alır gider, çaya 
				düşersiniz, dikkat edin filan. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bayağı derin 
				miydi o dönemlerde?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, çok derin değildi, ama biz çocuk 
				olduğumuz için. Buna ilişkin bir hatıram var. Şimdi biz çocukken 
				Çaybaşı’ndan çıkıp Azize’nin oradaki Ahmet Efendi Çarşısındaki 
				dükkânımıza giderken birkaç yerde ben konaklardım. Bir tanesi, 
				eski halin orada gazete bayisi vardı, orada kupürleri 
				görebildiğimce gazete manşetlerine göz atmak, bir tanesi de Kapı 
				Camisinin önündeki meydan. Orada eski para, saat, kaset, tespih 
				alıp satan tezgâhlar vardı. O meydan kocamandı. Yıllar sonra 
				oğlumla birlikte Kapı Camisine mübarek gecede gittik, sonrasında 
				anne-babamın elini öpmeye gittim. Baba dedim, Kapı Cami Meydanı 
				ne kadar küçülmüş, orası kocamandı dedim. Rahmetli dedi ki; 
				enayi, meydan küçülmedi, sen büyüdün dedi. Yani çocukluğumuzdaki 
				çay ve hikâyeleri de var o çayın, 3 yaşında, 4 yaşında 
				çocukların düşüp, çünkü açıktan akarken birden bir evin önünde 
				köprünün altına girebiliyor filan.  
				Farklı bir mahallede 
				büyüdük, yani mahallemiz hem bizim bahçemizin duvarı bir 
				ilkokulla, daha önce de bir 27 Mayıs, öncesi 14 Mayıs 1950’de 
				Demokrat Parti döneminde yapılmış, 60 ihtilalinden sonra 27 
				Mayıs, 12 Eylül ihtilalinden sonra ise Yunus Emre İlkokulu 
				olarak ismi değişti ve şu anda Yunus Emre olarak devam ediyor, 
				okul komşumuzdu. Okulun yanında oturduğumuz için muhitte hep 
				bilinirdik. Mahallemizde Taşkentli, Bozkırlı, Akörenli, Botsa, 
				Detse… 
				  
				CİHAD DOĞAN- O ahali 
				genelde orada otururdu değil mi?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabii. Botsa, Detse, bir de oradan 
				komşularımız vardı. Top oynayabileceğimiz eski adı harım olan, 
				zamanında ekin ekilirken vesaire ekinin kaldırıldığı, üzümlerin 
				pekmez yapıldığı, sonrasında bize top oynama alanı olarak 
				devredilen mekânlar söz konusu. Asfaltın üstü vesaire, 
				hatırlarım Çaybaşı Caddesi, ana cadde üzerinde akşamları top 
				oynardık, neden sonra bir araba gelirdi ama Paşalıköprü 
				tarafından, ama Çaybaşı tarafından, şimdi o cadde vızır vızır.
				 
				  
				CİHAD DOĞAN- Değil mi?
				 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tümsekler var trafiği engellemeye yönelik. 
				Tabii belki eskiden çok 
				bahsetmek, eskiyi anlatmak ilgisini çeken olur-çekmeyen olur. 
				Ama biz de eskileri dinleyerek büyüdük, yani biz de şehrin 
				gelişimini, şehrin bizden önceki dönemini işte burada şu 
				vardı-şurada bu vardı. Mesela şimdi eski stadyum millet bahçesi 
				oldu.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Neydi o eski 
				stadyumun hali daha öncesinde?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi onun öncesinde biz işte şimdiki imam 
				hatibin olduğu yer top sahasıydı, orada oynanırdı, maçları 
				dinleyerek büyüdük. İşte rahmetli babam anlatırdı, bir … vardı 
				Konyasporlu mu, İdman Yurtlu mu, korner atışı bile penaltı gibi 
				olurdu, şimdikiler topçu mu derdi babam, yani orada maçları 
				seyretmiş.  
				Şimdi millet bahçesi olan 
				stadın biz kapalı tribün ve açık tribün olan halini bilir ve 
				hatırlarız. Kale arkası tribünü de sonradan yapıldı. Stadın 
				üstü, kapalı tribün hariç diğer yerler sonra kapandı. Yani 
				düşünebiliyor musunuz, o günlerin haberlerini söyleyeyim size; 
				işte Doğru Yol Partisi Konya Milletvekili Plan Bütçe Komisyonu 
				Mehmet Ali Yavuz stat ışıklandırması için para çıkarttı, 
				ışıklandırma için çıkan para haber oluyor. İl Müdürlüğü binası, 
				yine orada o şimdi millet bahçesi içerisinde kalan İl Müdürlüğü 
				binası 10-12 yıl sürdü. İşte oraya ödenek çıktı, ödenek geliyor, 
				inşaat devam ediyor vesaire.  
				Daha size bir şey 
				söyleyeyim; şu anda Cumhuriyet sahası olarak bilinen, aslında 
				75. yıl stadı olan sahanın açılışına zamanın Genel Müdürü Tevfik 
				Sarpkaya iki Genel Müdür yardımcısıyla birden geldi. Dikkat 
				buyurun, bir amatör saha… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Cumhuriyet 
				sahası dediğiniz Dumlupınar mı, neresi?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, Dumlupınar değil, Dumlupınar’ın 
				üstünde Selçuklu Belediyeye giderken bir saha daha var, 
				Selahaddin Eyyubi Tepesinin yanında. Şimdi zamanın İl Müdürü 
				Necati Yenol da o sahayı Kombassan Holding ve Endüstri 
				Holdingden aldığı bağışlarla yapmış, bir miktar Spor Toto’dan 
				para almış, bir amatör saha, 150 kişilik bir portatif tribün, 
				4’lü soyunma odası, 2 lojman. Genel Müdür geldi iki 
				yardımcısıyla. Türkiye o sahalardan son dönemde 1000 tane yaptı. 
				Bir tanesini de açmak bana kısmet olmadı ya da Bakana kısmet 
				olmadı, Sayın Cumhurbaşkanımızın toplu açılışlarında 10’ar, 
				15’er, 20’şer açılıyor. 
				  
				CİHAD DOĞAN- İl müdürleri 
				mi açıyor bunu?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok efendim, Cumhurbaşkanımız toplu 
				açılışlarda… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Toplu açılış 
				da, il müdürleri başındayken hani açılıyor, gerçekleştiriliyor. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani yani. Yok, ben daha büyütüyorum işi, 
				yani bir genel müdürün açtığı sahadan biz bir şey görmüyoruz 
				yani. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evet, 
				nereden nereye yani. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Görmememiz de doğal, şimdi 1000’i geçen 
				sahanın açılışını… 
				  
				CİHAD DOĞAN- 2 yılda 
				tamamlarsınız. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- 2 yılda tamamlarsınız.  
				Mesela, Kerkük Caddesi 
				yoktu. Ben Kerkük Caddesinde oturdum bir süre, bir kooperatif 
				yaptık orada, inşaat yürüttük.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Nalçacı yeni 
				yeni mi şekilleniyor?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, Nalçacı vardı, tramvayın yapılışı 
				daha dünkü mesele. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabii, dünkü 
				mesele.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kerkük Caddesinin açılışı, reklam olmasın, 
				ama Dündar Otel daha yeni yapılıyor, buralarda aklıma gelen...
				 
				CİHAD DOĞAN- Otogar 
				faaliyete geçmiş miydi o zaman, eski otogar, Kulesite’nin orası?
				 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kulesite’nin orası vardı, ama ben eski 
				garajı çocukluğumdan hatırlarım. Eski garajdan Ankara, İstanbul 
				otobüslerinin kalktığını hatırlarım. Şimdi trafiğe kapalı olan 
				bu eski garajdan gelip işte İstanbul Caddesinden gelirken ara 
				ara … Camiinin orası trafiğe kapalı ya, oradan İstanbul 
				otobüsleri geçtiği için İstanbul Caddesiydi orası. İşte 
				yıkama-yağlamanın oradan Doğanlar’ın içerisinden İstanbul Yoluna 
				çıkan yol. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bu çok 
				önemli bir bilgi, yani İstanbul Caddesi niye denilmiş, demek ki 
				oradan geçtiği için.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi. Biz Çaybaşı’nda otururuz, otogarın 
				sesleri duyulurdu, çok ev de yok o zaman arada. Mesela 80’de 
				benim annem-babam hacca eski garajdan gitti, otobüsler orada 
				sıralandı. O zaman yeni otogar vardı gerçi de, yani oradan 
				kaldırıldı otobüsler.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Macır 
				Pazarından da meşhurdu değil mi bu hacıların otobüs… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Onlar sonraki dönem. Bir ara otogar köy 
				otobüslerinden kalktı, sonra Macır Pazarından uzun yıllar devam 
				etti, ama sonra tabii uçak devreye girince şimdi nasıl 
				otogarımız bir miktar hızlı trenle ve uçakla mahzun kaldıysa, 
				işte o mekânlar da bir değişim yaşadı, bu değişim yaşanacak.
				 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şöyle bir 
				şey diyebilir miyiz: Teknoloji geliştikçe hayatımızdaki en 
				önemli anıları, hatıraları, hayatın bize getirmiş olduğu 
				lezzetleri alıp gitti diyebilir miyiz? Veya sizin gözünüzden 
				çocukluğunuzda, gençliğinizdeki Konya’daki, ülkedeki hayatla şu 
				anki hayatın bağlantısını bize söyler misiniz?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi bakın, bunlar bir süreç. Bizden 
				öncekiler başka şeylerden şikâyetçiydi, biz başka şeylerden 
				şikâyetçiyiz, bizim çocuklarımız başka şeylerden şikâyetçi 
				olacak. Mesela rahmetli dedem ve babaannem akşam oldu mu eğer 
				yalnızlarsa ışığı söndürür sokak lambasının ışığında 
				otururlardı, neden? Elektrik parasından. Elektriği kapat. Ama 
				eğer toplanmışsa çocuklar, torunlar, gelinler-kızlar böyle bir 
				ortamda oturulur. Ya da kışın şöyle divanın altından çekerdi 
				plastik leğeni babaannem, yazın kırıp hazırladığı kayısı 
				çekirdeği, kuruttuğu kayısı kurusu, elma kurusu vesaire, evde 
				portakal-elma da olursa. Bizden öncekilerin şikâyet ettikleri 
				şeyler başkaydı, işte bu elektrik parası, su parası, masraf, 
				geçim ona göre çünkü, çıkmış gelmişler dağdan. Ben hatırlarım, 
				babamın böyle televizyonda bir film olup gece yatılıp sabah 
				namaza kalkmakta zorlanıp, bir de ondan sonra kalkıp işe 
				gidecek, televizyonu icat eden yatmasın-uyumasın diye lanet 
				ettiğini ya da beddua ettiğini. Sonra bizim çocuklarımızda bu 
				tetrisler, siz söyleyin siz benden daha gençsiniz, aklıma 
				gelmedi, atariler, sonra video. Şimdi ben bir gazete kupürü 
				hatırlıyorum, bu eski gazetelerden bizde de Yeni Meram yayınlar 
				bunu, ulusalda da tahmin ediyorum Cumhuriyet Gazetesi yayınlar. 
				İşte 57 mi, 47 mi, bu ulusal gazetelerin birinde Amerika 
				toplumunun ahlakını radyo yayınlarının bozduğu yazıyor; gözümle 
				gördüm okudum. Şimdi televizyon sonra ahlakı bozdu, sonra video, 
				kontrolsüz evlerde seyrediyordu insanlar, her numara var. Sonra 
				geldi internet çağı. Hatta gazetelerden şikâyetçiydik. Hacı 
				amcanın muhafazakâr gazeteyi katlayıp cebine koyup Aziziye 
				Camisinde, Kapı Camisinde namaza durduğunda ceketinin cebindeki 
				gazetenin manşetinde manken fotoğrafı.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Namazı 
				bozduk. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani, şimdi farkında bile değil. Çünkü 
				gazeteye güveniyor, muhafazakâr gazete. Yani her dönemin bir 
				bozanı olacak. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabi. 
				 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi 3-4 yaşındaki çocuklar cep 
				telefonundan oyun açılmadan mama yemiyorlar. Benim oğlum kumanda 
				düşmanıydı, şimdiki çocuklar nasıldır bilmiyorum, reklamlara 
				daha işte apalarken hasta olurlar, değiştirdiğin anda kumandayı 
				parçalardı. Şimdi cep telefonuyla çocuklar mama yiyor ya da cep 
				telefonunda oyun izleyerek duruyor, anne baba da mecbur veriyor, 
				aman sussun da ne yaparsa yapsın diye. Her dönemin bir şeyi 
				olacak böyle düşündüğünüzde, bir muarızı olacak. Mesele, temeli 
				sağlam atmak.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Kesinlikle.
				 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bunun yolu da nereden geçer? Bunun yolu da 
				eğitim sisteminden geçer, aile eğitimden geçer. Bizim gibi 
				okulda sosyal bilgiler dersinde Abdülhamid kızıl Sultan, 
				Vahdettin hain okuyup eve gelip Yalan Söyleyen Tarih Utansın’ı 
				açıp ya bakayım mevzuya deyip, Allah Allah, tam tersi. Temeli 
				sağlam atarsan, böyle bir ortamı bulursan, benim kitaplığımda 
				hala vardır 5 cilt Yalan Söyleyen Tarih Utansın ve 70 baskı 
				falan, yani 77-78... 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi eğitim 
				demişken çok önemli bir konuya geldiniz. Günümüzde artık 
				çocukların eğitimi için çok önem sarf ediliyor, özel okullara 
				gönderiliyor, özel hocalar tutuluyor. Fakat eğitimde geldiğimiz 
				duruma baktığımızda içler acısı ve en başarılı çocuklar, 
				üniversite sınavlarında birinciliği oynayan çocuklar hep 
				taşralarda, dağlık bölgelerde yetişmiş, devlet okullarında 
				yetişmiş çocuklar çıkıyor.  
				Sizin çocukluğunuza 
				indiğimizde babanızla, büyüklerinizle olan diyaloglarınızı 
				görüyoruz. Tabii ki sizin eğitiminizde babanızın, büyüklerinizin 
				büyük emeği var, sadece mahalledeki mektepteki hocalarınızın 
				değil. Babanızdan, büyüklerinizden nasıl bir eğitim aldınız, 
				nasıl bir terbiye aldınız? Sizin bu noktalara gelmenizde büyük 
				emekleri var çünkü. Biraz babanızla olan eğitim camianızla olan 
				ilişkilerinizi konuşmak istiyorum. Sizin için babanızın ve 
				büyüklerinizin gönlünüzdeki yeri nedir, bunları konuşalım biraz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani tabii okulda aldığınız eğitimden daha 
				fazla ailenin yaşantısı, doğallık, burada size sunulan 
				fırsatlar, burada size açılan yollar önemli. Bunlar özellikle 
				yapılan şeyler, özellikle önünüze çıkartılan fırsatlar değildir. 
				Bunlar aile yapısından kaynaklanan, aile çevresinden 
				kaynaklanan, sizin de bu noktada sergilediğiniz merak, istek, 
				hani istek, … diye bir söz var Konya’mızda, bu istek ve 
				yaşanmışlıklar önemli olan. Benim babam rahmetliyi şöyle 
				tanımlarım: Entelektüel bir taşralıydı, yani taşra şartlarında 
				sık İstanbul’a gidip-gelen hem ticaretten dolayı, hem aile 
				ziyaretlerinden dolayı. Bakırcı çıraklığından gelmiştir babam, 
				çok entelektüel bir ustanın o günün şartlarında yetiştirdiği, 
				mesela bizim evimize mevsiminde meyve ilk çıktığı zaman 
				alınırdı, az da olsa alınırdı, niye? Başkasında görüp de… 
				  
				CİHAD DOĞAN- 
				Çocuklarımızın canı çekmesin. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İstemesin. Alınırdı, ama ben de işte 
				cebime erik doldurup daha yeni turfanda, yenidünya doldurup 
				sokağa çıktığım için de temiz bir dayak yemişimdir yani. Niye? 
				Alan var-alamayan var, bunu dışarıda yemek doğru değil. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bu bir 
				kültürdü, bunu kaybettik. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kesinlikle, yani alan var-alamayan var. 
				Bakın, herkes kendisinden bir önceki nesli ya da yaşadığını 
				özleyerek yaşıyor, sonrasını beğenmeyerek yaşıyor. Bu kesin, 
				yani benim 57-58 yıllık hayatımda gördüğüm budur. Yani eskiden 
				şöyleydi, şimdi işte o şey kalmadı. Şimdiki bizim yaş kuşağımız 
				da aynı şeyi konuşuyor, geçmişe özlem, yaşanana ve geleceğe 
				eleştiri; değişen bir şey yok aslında Türkiye şartlarında, dünya 
				şartlarında. Dün işte 20 saat trenle İstanbul’a gidiliyordu, 
				ondan önce yaylı arabayla Bursa üstünden İstanbul’a 
				gidiliyormuş, sonra işte otobüsler çıktı. Sonra ben 82 yılında 
				İstanbul Hukuk’u kazanıp İstanbul’a ilk defa okul için 
				gittiğimde, bir süreç olduğu için iyi hatırlarım, daha 
				otobüslere klima yeni takılmıştı, 303, daha … falan yoktu. 
				Sonrasında klimalı otobüsler geldi. Otobüslerde sigara içilip, 
				tavanı açılıp-kapanan otobüslerdeki kavgalar, bir taraftan 
				dumanlar, bir taraftan havalandırma yok, tavan açılıyor, işte 
				içmeyen rahatsız oluyor. İşte mola vermiş yarım saat otobüs, 
				ondan sonra moladan geliyor herkes sigara yakıyor, ya mola 
				verdin az önce. Yani o bir şey artık… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Keyif 
				sigarası. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Keyif sigarası. Şimdi böyle bir ortamda 
				bizim yaşadığımız süreç, özellikle babamla benim irtibatım bir 
				arkadaş gibiydi. Çünkü iyi bir ustada yetişmiş ve ailenin 
				yükümlülüklerini çok erken zamanda üstlenmiş birisi olarak 
				rahmetli babam çok deneyim sahibiydi. Bir de, bir şansımız; 
				şehrin merkezi olan, kalbi olan Aziziye Camii, Kapı Camii, 
				Sultan Selim Camisi, bu üçgen içerisinde ve eski garaj. Aziziye 
				Camisinin kıble tarafında babamın işyerinin olmasıydı, orada 
				büyüdük biz. Bir taraftan Çaybaşı, bir taraftan Aziziye Camisi. 
				Yani türbe önünde evin, Meram’da bağım değildi, ama işte 
				Aziziye’nin önünde işim, Çaybaşı’nda aşın.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Eklenebilir 
				kesinlikle. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Eklenebilir, evet. 
				Çaybaşı, demin dediğim 
				gibi çok entelektüel bir yerdi. Mesela Çaybaşı Camisi’nin imamı 
				rahmetli Hafız Amca, Allah sağlık versin, Saim Sakaoğlu Hoca çok 
				görünmüyor son zamanlarda, onun babasıydı. Fötr şapkalı, çok iyi 
				bir İnönü’cü, Halk Partili. Hacca Üresinler Turizm bizim 
				Çaybaşı’ndan otobüs kaldırır. Hafız Amca, dede gelir bize artık, 
				duasını yapar, yani böyle bir girift yapı var. Bir taraftan işte 
				Yunus Emre, o günkü 27 Mayıs İlkokulu’nun seçim sandıklarında 
				açık ara Milli Selamet Partisi çıkardı, açık ara yani, 
				öyle-böyle değil. Bir taraftan Hükümet önüne yürüyerek 15-20 
				dakika, bir taraftan … Kurtuluş daha yeni gelişen mahallelerin 
				tam ortasında, onlara göre merkezde. Bakın bu mahalle kültürü 
				aslında çok önemli. Bizim bir şansımız da şu oldu: Doğduğumuz 
				mahallede büyüdük. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Taşınmadınız 
				yani başka yerlere? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mevlana Ortaokulu, Endüstri Meslek Lisesi, 
				sonra Teknik Lise, oralara gittik. Askere gittik geldik. 
				Doğduğumuz, yaşadığımız, büyüdüğümüz mahallede evlendik, orada 
				çocuklarımız oldu. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Böyle bir üçgen-beşgen içerisinde, 
				çocukluk arkadaşlarımızı kaybetmeden… Mesela bizim yakın zamanda 
				birlikte büyüdüğümüz, ilkokul arkadaşımız, mahalle arkadaşımız 
				rahmetli oldu kanserden. Bütün çocukluk arkadaşları toplandık. 
				Bizim işte Yunus Emre İlkokulu’nun bir köşesi vardı, köşe diye 
				geçer, WhatsApp grubumuz var hatta köşe diye. Orada yetiştik, 
				oraya toplanıp sağından-solundan gelenler işte. Grubumuzdan bir 
				arkadaşımız ilk zayiatı verdik, rahmetli oldu, hemen bir araya 
				geldik, bu şans önemli. Bir memur çocuğu olsanız, Türkiye’nin 
				farklı yerlerinde, farklı görevler sebebiyle kaç okul 
				değiştireceksiniz, kaç arkadaş değiştireceksiniz vesaire 
				vesaire. Sonra işte Aziziye Cami kıblesi, Ahmet Efendi Çarşısı, 
				orada yaşadığımız süreç. Eski garaja el arabası ya da bisikletle 
				otobüslere mal götürdük ya da İstanbul Caddesi’ne bankalara 
				çek-senet ödemeye gönderirdi babam bizi. Ve o günün, o dönemin 
				değerlendirmeleri içerisinde ben 12 Eylül öncesi size yayın 
				öncesi sohbette de bahsettim, Konya Akıncılarından bizim o 
				siyasi faaliyetlerimizi destekleyen, kitap-dergi almamız için 
				hususi cebimize para koyan bir baba yetiştirdi bizi. Yine benim 
				anne tarafım 7 kardeş, 6’sı İstanbul’da. Oradan her yaz, her 
				sömestr İstanbul’da ziyaretler ya da misafirliklerde bulunarak 
				oradan bir miktar alımımız oldu gibi. 
				Bir ismi unutmadan 
				söylemem lazım. Allah rahmet eylesin, Mevlana Ortaokulu’nda 
				Türkçe öğretmenimiz Halit Yarımcı vardı. Tahmin ediyorum 2012’de 
				falan rahmetli oldu, çok bilgili, donanımlı ve ideolojik olarak 
				da çok sağlam bir insandı, onun bize çok etkisi oldu. 
				 
				Bir de, yine yakın 
				zamanda kaybettik, Allah rahmet eylesin, geçtiğimiz günlerde de 
				ölüm yıldönümüydü, Nevzat Arabacı Hocanın ideolojik olarak bize 
				büyük katkıları oldu, büyük destekleri oldu. Tabii işte sadece 
				anne-baba değil çevresel olarak da bunlar önemli. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Siz 
				muhafazakâr bir aileden geliyorsunuz. Babanızı da, muhteremi ben 
				gıyaben tanıyorum, Allah rahmet eylesin, kıymetli bir insandı. 
				Babanız da hakeza muhafazakâr, Milli Selamet Parti’sinin, o 
				dönemin muhafazakâr partilerinden, ona irtibatı olan bir isimdi. 
				Size şöyle bir soru sormak isterim mesela: Kudüs Mitingini 
				hatırlar mısınız, babanızla gittiniz mi veya ilişkileriniz 
				nasıldı? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Hatırlamaz mıyım? Yok, babamla gitmedik. 
				Yani Kudüs Mitingi konusu açıldığı zaman bu şehirde insanlar 
				biraz unutkanlaşıyor, ama ben rahatlıkla tüm yaşananları kendi 
				penceremden konuşurum, zaman-zaman da konuşmuşumdur. Şimdi Kudüs 
				Mitingi öncesinde Akıncı Gençler Derneği’nin eski fuar alanında, 
				şimdiki orada kalan tek yapı cami, caminin arkasında otobüs 
				deposu vardı, yani belediye otobüslerinin ana deposu, orada 
				Akıncı Gençler Derneği vardı. Akıncılar Derneği kapatılmış, 
				Akıncı Gençler Derneği. Oranın bodrum katında ya da işte bir 
				mekânında 1 ay önceden pankart hazırlıkları başladı ama 
				büyüklerimiz var. Beyaz üstüne yeşil pankartlar yazılıyor habire, 
				biz de yazanlardanız. Mitinge 2-3 gün kala Konya’ya farklı 
				kılık-kıyafetli insanlar… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Dışarıdan 
				dahil oluyor, değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet. Miting günü baktığımızda kırmızı 
				üstüne sarı pankartların, orada hiç olmayan, hiç üretilmeyen 
				pankartların ve böyle poturlu, parkalı, sakallı, yani bizim o 
				camiamıza çok mensup olmayacak tipler ortaya çıktı. Bir kere 
				baştan söyleyeyim, o miting provoke edildi. Yani hani 12 
				Eylül’den sonra hep dendi ya işte, 6 Eylül’de yapılan Kudüs 
				Mitingi bardağı taşıran son damla olmuştur. Yapma ya, 
				hazırlıkları zaten yapmışlar. 1 sene önce yapacaklarmış da 
				ihtilali, şartların olgunlaşmasını beklemişler. Zaten 12 Eylül 
				tarihinde Cuma günü o mitingin yapılacağı haftalar-aylar önceden 
				kararlaştırılmış. Şimdi Konya’da 6 gün önce yapılan miting 
				yapıldı da, ondan sonra mı ihtilal yapıldı? Hayır. O giden 
				süreçte, o miting de var. Aksine ben şahit değilim, ama Mehmet 
				Keçeciler Beyefendi o günün Konya Belediye Başkanı, mitingin 
				yapılmasını da istemiyor. Hatıratlarından biliyorum, bu 
				anlattığı, verdiği röportajlara da bir itiraz gelmedi. Onun 
				verdiği bir röportajda okudum; yani Konya’nın meczuplarının 
				boyunlarına… Nereden çıktı bilmiyorum, yani o tahta tespihlerin, 
				Mevlana’nın orada satılan tespihlerin insanlar alıp boyunlarına 
				takması, nasıl bir moda vardı o gün bilmiyorum. Konya’nın 
				meczuplarına ip verip işte Atatürk heykelini, anıtını indirin 
				diye uğraştılar diyor. Ben görmedim, şahit değilim. Yani miting 
				ortamının provoke edildiği tam bir gerçek, tam net bir o günü 
				yaşayan 17-18 yaşında bir Konyalı olarak net ifade edebilirim. O 
				miting samimiyetle düzenlenmişti. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ses de 
				getirmişti değil mi? İsrail… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi tabi. Kudüs’ün işgalini telin eden 
				bir mitingdi, samimiyetle düzenlendi, ama sonuçları itibariyle o 
				samimiyeti ortadan kaldıran-kaldıracak birçok şey oldu. Tabii 
				İstiklal Marşının komutu kürsüden, çok iyi hatırlıyorum, 
				herhalde vefat etti, Konya milletvekili, Şener Battal verdi 
				komutu. Bir grubun… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Kalkmayarak, 
				değil mi?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Oturarak orada eylem yapması ön plana 
				çıkartıldı, fevkalade yanlıştı, fevkalade yakışıksızdı, yine 
				provokasyon vardı. Tabii bu provoke ortamlara da sebebiyet 
				vermeyeceksin, çünkü neler çıkıyor şimdi. Devlet bu kadar 
				güçlüyken, Milli İstihbarat Teşkilatı bu kadar güçlüyken, polis 
				istihbaratı bu kadar güçlüyken, askeri istihbarat bu kadar 
				güçlüyken ne numaralar çevriliyor. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabi, 15 
				Temmuz yapılıyor, her şey olabiliyor. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bazen şu da 
				vardır: Şer görünenlerin arkasında hayır çıkabilir, hayır 
				görünenin içerisinde şer çıkabilir.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Bizim hesap 
				edemediğimiz veyahut yıllar sonra ortaya çıkacak malumatlar 
				geliyor.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Dediğiniz 
				gibi, tamam darbe yapılacaktı, ama bir taraftan da İsrail’in 
				belki büyük bir zalimliği engellenmiş oldu, bilemiyoruz neler 
				vardır.  
				Ben şunun için sordum 
				aslında: O döneme dair çok önemli isimler Konya’ya geldi gitti 
				ve birçoğu aramızdan ayrıldı. Gerek o miting ve gerekse o 
				mitingin dışında soruyorum bunu yani; çok önemli büyüklerimiz, 
				kıymetli isimlerimiz vardı. Siz bunlardan kimlerle 
				birlikteliğiniz, oturmanız-kalkmanız, muhabbetiniz, kimlerin 
				sohbetlerine katılmış oldunuz. Mesela Tahir Büyükkörükçü Hoca 
				yakın zamanda vefat etti, muhakkak onunla bir irtibatınızın 
				olduğunu düşünüyorum. Yine merhum Erbakan Hocamızla olan 
				muhabbetinizin de olduğunu biliyorum. Buna benzer hangi 
				isimlerle diyaloglarınız vardı gerek babanızla, gerekse bizatihi 
				şahsınızın yakından ilgilendiği?  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şöyle ifade edeyim: Biz Abdullah Büyük 
				Hocanın Yolcuoğlu Mescidinde ilk gelin bakalım çocuklar deyip 
				topladığı, bir şeyler anlattığı gençlerdeniz. Abdullah Büyük 
				Hoca daha askere gitmemiş, Yolcuoğlu Mescidini arka tarafında 
				bir evde oturuyor. Abdullah Büyük Hocanın ilk çalışmaları, bu 
				mescitte sabah namazından sonra önce mahallenin gençlerine, 
				sonra mahalle cami cemaatine vaazla başlamıştır.  
				Tahir Büyükkörükçü 
				Hocamın Kapı Camii vaazlarını hatırlarım.  
				Erbakan Hocamla yaş 
				itibariyle bir diyaloğumuz olmadı. Ama her mitinginin 
				müdavimiydik.  
				Hasan Hüseyin Varol Hoca 
				Hayra Hizmet Vakfını kurduktan sonra çok etkili bir şekilde 
				şehrin bir dinamiği olarak önemli hizmetleri oldu. 
				Yine Ali İhsan vatansever 
				hoca diyebilirim, İslami Değerleri Tanıtma Vakfı, eski kitaplık 
				diyeceğim, şimdiki yazma eserler kütüphanesi, o devlet tiyatrosu 
				olarak kullanılan yer kitaplıktı, kitaplık diye geçerdi, yani 
				kütüphane. Sonra Mevlana’nın oraya yapıldı, sonra yıkılıp işte 
				şimdi Kültür Parkının içerisinde yer var.  
				Şimdi bu yapı içerisinde 
				aldığınız her gıda manevi olarak ya da ticari olarak 
				bulunduğunuz her ortam sizi mutlaka, bir de algılarınız açıkça, 
				antenleriniz açıksa mutlaka bir şeyler almak ve katmak 
				durumundasınız. Mesela Latif Başaşcı o gün için bir hısımlığımız 
				da vardı, bizim için örnek bir rol modeldi. Tabi bizi bu anlamda 
				ihtilal biraz savurdu. Nevzat Arabacı Hocadan bahsettim. İhtilal 
				şöyle savurdu: Yani aslında ihtilalin yapılma gerekçelerinden 
				bir tanesi de, işte grupları dağıtmaktı. Yani dün birbiriyle 
				kavga eden grupları Mamak Cezaevinde, Sağmacılar’da, Metris’te 
				bir araya toplamak bir planın eseri ya da Dutlukır’da bir arada 
				toplamak bir planın eseri. O ihtilalden sonraki dönem bizim 
				biraz savrulmuş dönemimizdir. İşte üniversiteyi kazanmamız, 
				İstanbul’a gitmemiz, sonra okulu bırakıp gelmemiz, askerlik, 
				evlilik, ticaret, sonra 88-89’da Taşkentspor’un kuruluşuyla 
				farklı bir dünyaya adım atmak, ama aslolan ve bizim kendi 
				zihnimizde mevcut olan yapı hiçbir zaman elhamdülillah sarsmadı 
				biraz savrulsak da. Ve onun da avantajlarını gördük, bu 
				savrulmanın. Çünkü bizim spor yapılanması içerisinde çok farklı 
				bir dünya var, o dünyanın içerisinde muhafazakâr gelenekten 
				gelmiş birisi olarak ayakta durmak ve en üst noktalara doğru 
				gitme sürecinde sonradan fark ediyorsunuz ki temeliniz sağlam, 
				sonra bir miktar bir savruluyorsunuz, sonra toparlanıp 
				dönüyorsunuz yine. Ama o ortamda bunu şöyle sembolize ediyorum: 
				İçki içilen masada içki içmeden oturmayı becerebilmek ve takdir 
				görmek. Bunu yapabilmek önemli, biz çok şükür deneyimlerimizle 
				bunu yapabildik. 
				  
				CİHAD DOĞAN- İtilmeden, 
				ezilmeden, değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İtilmeden, hor görülmeden, tabii haddinizi 
				bilerek, bildiğinizi konuşarak, bilmediğinizde susarak. Evet, 
				haddini de gerekirse bildirerek, diklenmeden dik durarak gibi. 
				Ama ben bütün bu süreçlerde o işte Çaybaşında, Aziziye 
				Camisi’nin etrafındaki edindiğimiz kültürü, bu üçlemede; Sultan 
				Selim, Aziziye, Kapı Camii üçlemesi olarak, yani bedestende 
				edindiğimiz birikimi çok önemli görürüm medeni cesaret olarak. 
				Çünkü müşteri geliyor dükkâna, mal satmak zorundasın, niye? Çark 
				dönecek. Parasını alacaksın, ama bir taraftan da bir daha 
				gelmesini sağlayacak şekilde etkilemek zorundasın. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Sempati 
				uzatmamız gerekiyor. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Efendime söyleyeyim, ya burası hem 
				hesaplı, hem uygun verdiler der, güler yüzlü esnaf vesaire. 
				Kazık atmayacaksın, memnun edeceksin, bir taraftan da çarkı 
				döndüreceksin. Sonra Toptancılar Çarşısı, hemen işte Kanal 
				42’nin de yanı başında yer alan. Ticaretten gelmek, ticaretle 
				uğraşılan bir aile içerisinde yetişmek. Rahmetli amcam da çok 
				entelektüeldi, Emin Baykan. Bulgur Tekkesinde Çimili Hakkı 
				Efendi’de hafız olmuş. Bütün arkadaşları sonra imam hatip 
				açılmış, imam hatip, ilahiyat yüksek İslam enstitüsü oraya devam 
				etmişler, ama amcam ticaretle iştigal etmiş, işte o 
				arkadaşlarıyla irtibatını da koparmamış. Yine bir amcam şehri 
				daha farklı yaşayan, Konya’nın ilk kolonya üreticilerinden 
				Mustafa Baykan. Böyle bir şey içerisinde yaşarken farkında 
				olmadığınız, ama ilerleyen süreçlerde farkına varacağınız 
				avantajlar var. Yani ben şunu net söyleyebilirim: Hayata 1-0 
				avantajla başlamış bir Konyalıyım, bunu net ifade edebilirim. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Kesinlikle. 
				O ticaretin vermiş olduğu özgüven var, ama benim gözlemim şu: 
				Baba duası almışsınız sanki, yani o var. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Elhamdülillah, hem anne-hem baba duası 
				inşallah almışızdır.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabii, 
				kesinlikle. Aile olarak da girişimci bir ailesiniz, yani mesela 
				amcanızın mesela ilk kolonya olayı. Şöyle bir şey var, hani 
				derler ya Konya’da; dağlı insanlar daha çok böyle girişimci 
				oluyor, tuttuğunu koparıyor şartlardan dolayı, değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mecbur, yani dağdan geldi ovaya, geri 
				dönüş felaket. Yani öyle gelip deneyip, Konya, Ankara, İstanbul 
				başaramayıp geri dönenler iyi bakılmaz, beceremedi, yapamadı. 
				Geldin, … başarmak zorunda, yani tuttuğunu koparmak zorunda, 
				vazgeçemez. Yok ki 8-10 dönüm tarlası, ekin eksin, kaldırsın, 
				onun parasıyla bir kışı geçirsin ya da pancar, sonraki gelişen 
				süreçlerde. Çaresi yok ki, yani mecbur sermaye sahibi olmak 
				zorunda.  
				Benim babam bir kışı 
				Kulu’nun köylerinde ustasının yanında işte bakır kap 
				kalaylayarak bir kışı geçirmiş, yani hayatımın en zor 
				dönemleriydi der. Tepeye çıkardım, Ankara-Konya asfaltı 
				görünürdü, ağlayarak asfaltı seyrederdim der, işte 50 senesi 
				tahmin ediyorum, 12-13 yaşında. Rahmetli dedem, Konya’ya 
				geldikten sonra şöyle derdi: Karaköse’den mal getirirdik. Bunun 
				tercümesi şu: Karaköse, Ağrı, Ağrı’dan büyükbaş hayvan. 
				Gidiyorlar neyle gidiyorlarsa, kamyon üstünde vesaire ya da 
				vagonlarla trenle. Sonra trenlerle büyükbaş hayvan getiriyorlar, 
				onun da indirme yeri Kaşınhan. Kaşınhan’dan yürüyerek o 
				hayvanları Çaybaşı’na getireceksiniz. Ben, üç dönüm bahçenin 
				içerisinde ahır olup 3-5 tane bakılan, sütü sağılan hayvan 
				olduğu dönem hatırlarım. Kuyu vardı bahçemizde, havuz vardı, 
				çocukluğumuzdan… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tulumbalar 
				vardı. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bizimki şeydi, santrifüjlüydü, basardın 
				düğmeye çıkardı.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Biraz daha 
				moderni. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet, biraz daha modern. Yani bizim 
				çocukluğumuzda o havuz yarı olimpikti, ama bizim çocuklarımız 
				yüzdü o havuzda, ufacık bir yer, ufacık bir alan. 
				 
				Şimdi girişimci olmak 
				zorunda dağlı, niye? Toprak sahibi olmak zorunda burada, yer 
				sahibi, ev sahibi, kiradan kurtulmak zorunda, iş-güç sahibi 
				olmak zorunda. Ve de istikrarlı olmak zorunda, yani öyle fazla 
				paraları buldum diye çarçur etmemeli, sazda-barda yememeli, 
				zekâtını tam vermeli. Bakın, bizim ailede bize öğütlenenler;
				 
				Bir; altı mezarlık olan 
				yerde asla mal sahibi olmayacaksın.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Önemli, 
				bunlar altın kurallar.  
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İki; vakıf toprağından alıp-satmayacaksın.
				 
				Üç; faiz yemeyeceksin. 
				Tamam mı?  
				Zekâtını tam vereceksin.
				 
				Şimdi birisinin başına 
				bir felaket geldi mi, rahmetli babam çok bilirdi, “Allah rahmet 
				eylesin, pek zekâtı vermez derlerdi” derdi, çok nadir söylerdi 
				bunu. Şimdi babam Toptancılar Çarşısı’nın neredeyse muhtarıydı. 
				Caminin bütün ihtiyacını babam hem verir ve hem toplardı 
				esnaftan. Çok verenleri ya da Ramazan gelir, Kur’an kursları 
				vesaire, gelirler Zeki Dayı düş önümüze, arkada bir 50 NC ya da 
				35 NC ya da bir pikap, at 5 çuval bulgur, çok vereni överek 
				anlatırdı. Ama az verene ya da vermeyene sitem ederdi de, kim 
				olduğunu söylemezdi. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evet, o da 
				ayrı bir güzellik, ahlak. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kim olduğunu söylemezdi. Oğlanlara bir 
				sorayım, ya neyi soracaksın, oğlanlar sana soruyor derdi. Allah, 
				malı-mülkü verir de, bu vermeyi, infak etmeyi herkese nasip 
				etmez. 
				Mezarlıkla ilgili bir 
				anımı anlatacağım. Şimdi tabii ticaretle uğraşıyoruz, bir 
				taraftan da işte tertip komitesi üyesi oldum, il temsilcisi 
				oldum, ASKF yönetimine girdim, Başkan oldum, işte Ankara’da 
				görevler geldi, İstanbul falan… Babam çekiniyor, neden 
				çekiniyor? 
				  
				CİHAD DOĞAN- Kaybederim 
				diye mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Hem kaybederim, hem işimize-gücümüze zarar 
				verir diye çekiniyor. Bir de sürekli seçimlere giriyoruz, bu 
				seçimlerde… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bir de, 
				rahmetli babanızın çok alışık olduğu ortamlar-durumlar değil ya.
				 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Değil değil. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ben evladını 
				gözümün önünde tutayım, koruyayım. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Seçimlere girip-çıkıyoruz, karşımızda 
				kaybettirdiklerimiz oluyor, işte bir düşmanlık doğar mı vesaire, 
				şudur-budur falan, çok yaşanmışlıkları var. İşte zamanın İdman 
				Yurdu Başkanı merhum Nuri Küçükköylü’ye hanımının yanında 
				taraftarlar küfür etmiş, ondan sonra falan Konyaspor yöneticisi 
				batmış. Baba, bizim yaptığımız iş amatör, bunlar profesyonel 
				değil falan. Gidip-geldiği yer mezarlık dedi, bizim Muhacir 
				Pazarındaki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu binasının olduğu 
				yer eski mezarlıktır. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şu hassaslık 
				çok önemli bakın. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Oralar tamamen mezarlıktı, yüksek 
				mezarlık. Okulların olduğu bölge, pazarın olduğu yer. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Mezarlık 
				olduğu için, değil mi, ondan rahatsız oluyor… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabii, gidip-geldiği yer mezarlık. Ben de 
				biliyorum oranın temel atıldığında mezar kalıntılarını. Dedim ne 
				yapıyoruz ya, para mı kazanıyoruz gidiyoruz yani şimdi? Mesela 
				Kadınlar Pazarını babam çok şey yapardı, Yeni Çarşıyı, o 
				bölgelerde eski mezarlık diye. Para mı kazanıyoruz dedim, hizmet 
				ediyoruz, amme hizmeti vesaire. Tuvalete de mi girmiyorsun dedi, 
				beni sıkıştıracak ya. Dedim, giriyoruz yani, biraz da babamın 
				gazını alayım diye. Şimdi namaz kılacağımızda falan abdest için 
				giriyoruz. Ondan sonra dikkat etmeye başladım biliyor musunuz? 
				Yani orada tuvalete mecbur kalmazsam, seyircilerimiz kusura 
				bakmasınlar, girmemeye başladım. Yani yolunu değiştirirdi çoğu 
				zaman, arabanın gidiş yolu burası… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Çok güzel 
				bir hassasiyet gerçekten. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mecbur kaldıktan sonra tek yol, mesela 
				eski garajın orası gidiş yolu oldu ya da geliş yolu oldu vesaire 
				kapanmadan önce. Mezarlığın derdi ilk köşesinde bir şeytan, 
				ortasında bir şeytan, sonunda bir şeytan, Fatiha okutmadan –bu 
				da babamın dinledikleri- Fatiha okutmadan bunu buradan 
				geçireceğiz. Bu bir şeydir, menkıbedir. Mesela hiçbir kabirden 
				ya da bir şehre girdiğimizde, bir arabayla giderken bir 
				ilçeden-köyden geçtiğimizde Fatiha okumadan geçmeyiz. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Siz onu 
				bırakın, şimdi ben niye buna hayret ettim biliyor musunuz? Çok 
				güzel bir şey dinledim sizden. Şu an mezarlıkta yeni nesil, 
				mezarlıktan geçerken bırakın Fatiha okumayı, işte müzik 
				dinleyerek, son ses geçiyor… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Korkudan o.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Korkudan, 
				saygısızlıktan, hepsi var, ama bu bilinci bakın babanız çok 
				güzel bir şekilde işlemiş, bu işlenmiyor şu an yani. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Biz de çocuklarımıza işledik, işliyoruz. 
				Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Çok güzel. 
				Şimdi şöyle yapalım: 
				Sizin babanızla alakalı, babanızı andık. Güzel şiirler 
				yazıyorsunuz, program başında da söyledim, kaleminiz, sesiniz 
				çok kuvvetli. Ses tonunuz da güzel, bu arada kendiniz 
				seslendiriyorsunuz. Her şair kendi sesiyle okumaz, çok büyük 
				şairler vardır, kendi sesiyle okumazlar pek, ama siz kendi 
				sesinizle dile getiriyorsunuz. Ben de birkaç sefer şahit oldum, 
				hakikaten beğendim. Babanıza yazmış olduğunuz o şiiri, 
				okurmusunuz?  
				
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Olur. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ondan sonra 
				yeni yazmış olduğunuz diğer eserlere, şiirlere ve hayatınızdaki 
				çok önemli noktaları konuşacağız. Çünkü hayat sadece mazide 
				kalan yaşanmışlıklar değil, şu andaki yaşanmışlıklar da var, 
				onları da ele alacağız. Bu noktalara nasıl geldiğinizi, kimlerle 
				mücadele ettiğinizi de konuşacağız. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bugün spor konuşmayacağız, anladım. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Sporu da 
				konuşuruz ama, spor da aslında kültürün bir parçası, ama şiirle 
				alakalı olan dünyanız çok önemli. Sporcu bir kişinin aynı 
				zamanda edebiyatla, şiirle iştigalinin olması apayrı bir 
				güzellik. Bu şiir dünyasıyla nasıl tanıştınız, öyle sorayım 
				isterseniz. Nasıl başladı içinizdeki bu edebiyata olan 
				ilgi-alaka? İlk şiiriniz mesela nedir? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi algısı açık, antenleri açık insanlar 
				işte sayısal ağırlıklıysa matematik-fen öğretmenlerini, 
				hocalarını, işte ortaokulda başladık hoca demeye, ilkokulda 
				öğretmen. Bazı lisede hoca, bazı hocalarımız da hoca denmesini 
				sevmezdi, öğretmen diyeceksin falan. Şimdi benim ortaokul, biraz 
				önce bahsettiğim milliyetçi, muhafazakâr Akörenli Halit Yarımcı 
				Hoca Türkçe öğretmenimizdi. Yani kendisini de çok sevdiğimiz 
				için mi, bizde de tabi öyle bir temel olduğu için bir Türkçe 
				dersine, edebiyatta, şiire, parçalara, vezinlere bir aşinalık 
				söz konusu oldu. Bilmiyorum, etkisi var mıdır bilmiyorum, bir de 
				ben aklım erdiğinden beri gazete okurum. Mesela bizim dükkâna 
				gazete alınmazdı, ama yan komşumuz emekli Mustafa amca Tercüman 
				alırdı, üst komşumuz Abdurrahman Amca, Abdurrahman Cengiz, Delta 
				radyo televizyon bayisi, Hürriyet alırdı, bunları dolaşırdım 
				hep. Efendim, esnaf dükkânında yemek, koliler konur, üstüne 
				gazete serilir, eski gazete, pakette falan da kullanılır. 
				Tersine de otursam hem yemek yer, hem onu okurdum. Ya da yerde 
				yürürken bir gazete parçası gelse ayağımla çevirir ona hemen göz 
				atardım. Demin dedim, işte eski halin orada gazete bayisinde 
				gözden geçirirdik. Lisedeyken, ikindin okuldan çıkardım, bizim 
				teknik lise tamdı, yani akşama kadar, Macun Pazarının orada bir 
				yaşı amcamız vardı, o da bizim kafadandı, Milli Gazete alırdım, 
				Yeni Devir’i de okumama izin verirdi. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ama Milli 
				Gazete o dönemin çok popüler, entelektüel… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bizim açımızdan öyle. Yeni Devir daha 
				ağır, daha siyah-beyaz, daha edebi. Doğruluk Kitapevi vardı 
				Bedesten içinde, İslami yayınlar satardı ve ihtilal öncesi bizim 
				bu işte radikal dergiler, sakallı imamların arkasında zinhar 
				namaz kılmayın falan böyle haftalık talimatlar, şura, tevhit, 
				bunları çıkartan abilerimizden birisiyle, Selahattin 
				Eşçakırgil’le geçtiğimiz yıllarda İstanbul’da biraz sohbet 
				ettik. O radikalizmin, aslında onu da konuşmak isterim, o 
				radikalizmin aslında bize empoze edildiği, Anadolu’da yaşanan 
				İslam’ın, şimdi İslam’ın oralısı-buralısı olmaz, ama bir yaşam 
				tarzına döndürülmüşü var, işte mezhepler açısından vesaire. İşte 
				Araplar mezhepsel olarak uyuyor uyuyor, Kabe’de kalkıyor, namaza 
				duruyor ya da hemen yola namaza duruyor sergiye vesaireye dikkat 
				etmeden, sünnetleri kılmıyorlar. Bizde farklı, bir tasavvufi 
				gelenek var. Yani o günkü uygulamaya koyduğumuz birikimlerin 
				Ortadoğu coğrafyasından ithal Selefi anlayışla Anadolu İslam’ını 
				böyle yaralayan, farklılaştıran şeyler olduğunu çok güzel 
				özeleştiriler yaptık yıllar sonra.  
				Mavera Dergisi, özellikle 
				12 Eylül’den sonra. Ben kendimi Mavera nesli olarak 
				nitelendiririm. Bir de boşluk var. Şimdi belki siz de 
				okumuşsunuzdur, denk gelmiştir, böyle olağanüstü dönemlerde 
				siyaset yeraltına indiği için ve ifade edilemediği için her 
				akımın edebiyat kanalları daha çok ön plana çıkarmış; sosyolojik 
				vaka bu. Şimdi bizde Mavera, solda farklı dergiler, Yönelişler 
				yine bizde, işte Yedi Güzel Adamın etkinlikleri, Erdem 
				Bayazıt’ın liderliğinde Afganistan’a gidip-gelmeler, işte Mavera 
				Marufun günlüğü, Afganistan hatıraları vesaire. Benim normal 
				yazıda da babamın vefatından sonra onun anılarından yola çıkarak 
				yaşanmış hikayeler de yazıyorum, normal yazıda bile devrik 
				cümleler kullanırım, konuşurken bile zaman-zaman devrik cümleler 
				kullanıyorum, şiir de hakeza öyle. Böyle serbest vezin 
				anlatarak, tanımlayarak o yıllarda bir şeyler karaladık, bir 
				şeyler yazdık-çizdik. Doğrusu ilk şiirimi hatırlamıyorum. Yani 
				şöyle:  
				“Sarmaşık dolanır duvara, 
				yolun sonu nere vara?  
				Sarmaşık dolanır, yollar 
				dolanır.  
				Sarmaşık duvara, ben 
				yollara” gibi bir hatırımda bir şey var.  
				Biz şiire asıl dönüşü 
				tekrar pandemi döneminde… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evde 
				kapandığınız için, değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet. Şimdi eşim Konya’da, ben 
				Ankara’dayım. İşte çocukların biri Ankara’da, biri Konya’da, 5 
				hafta bir ayrılık yaşadık. 5 hafta bir kapanmışlık yaşadık. O 
				dönemde de devlet daireleri de mecburi durumlar dışında 
				kapanmıştı, bir gün gidiyorduk, bir gün gitmiyorduk falan, öyle 
				gelişti hadiseler. Gerek lirik, gerek romantik birçok şiir 
				ortaya çıktı, 50’ye yaklaştı aşağı-yukarı. Bunları önce 
				Twitter’dan yayınlıyorum, oradaki aldığım beğeniye göre 
				düzeltmeler yapıyorum. Yani ilk Twitter’da yayınladığım haliyle 
				sonra bir daha çekidüzen verilmiş halinde ufak-tefek 
				farklılıklar oluyor. Bazen beş mısradan bir şiir çıkıyor, bazen 
				bir kelimeden bir şiir çıkıyor. Mesela biraz sonra belki 
				yayınlarsınız, Tutunamadım şiiri, İstanbul’da billboardda 
				gördüğüm bir tutunamadım kelimesinden çıkmıştır. Çünkü yazanlar 
				bilir, ben öyle yapıyorum, bilmiyorum. Tabii insanın kendine 
				şair, insanın kendisine yazar demesi ayıptır, bu literatür sizin 
				arkanızdan gelir. Bu noktadaki yaptığımız-yapacağımız yayınlar 
				bize bunu dedirttirebilirse ne mutlu. Ben 35 yıla yakındır spor 
				yöneticiliği yapıyorum, daha bir kere kendimi spor adamı diye 
				tanımlamamışımdır. Yani bu sıfatlar, hak edilerek ya da 
				başkaları tarafından söylendiği zaman daha değerlidir. 
				Dolayısıyla böyle bir dönüş yaptık, pandemi dönemi diyelim. Hem 
				lirik, hem romantik şiirler, hikâyeler… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ruh 
				dünyanızı dinlediniz, değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani kesinlikle. İçinizde örtülü kalmış, 
				sizin hatırlayamadığınız, unuttuğunuz şeyler çıkıyor ortaya. 
				Gençliğiniz var, ilk gençliğiniz var. Duygusal bir insanım. 
				Zaman-zaman… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Zaten 
				duygusal olmasanız o şiirler yazılmaz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Zaman zaman sertleşmek de gerekirse 
				mücadeleler içerisinde duygusal bir insanım. Uzlaşmacı bir 
				insanım, yani bunun da mesajını vermeye çalışırım. Etrafımızda 
				ortaya çıkan birçok anlaşmazlıkta çözümcül… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi 
				konuşmalarınızdan o kadar çok sorular çıkıyor ki bana. Bende 
				şöyle bir şey var, ben hakikaten konuklarımızı çok seçerek almak 
				istiyorum, niye? Hem topluma, insanlığa faydamız olsun, faydalı 
				insanlarla bir hatıramız olsun, hem de yeni bir şeyler 
				öğreneyim.  
				Şimdi şiir dedik, 
				hakikaten çok güzel şiirler yazdınız, ben takip ediyorum. 
				Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu merhuma da güzel şiirler yazmışsınız, 
				hatta belki birazdan onu da isterseniz okuyabilirsiniz, 
				alabiliriz sizden. İstanbul’la alakalı çok güzel bir şiir 
				yazmışsınız, ben ona bayıldım hakikaten, daha önce de yayınladım 
				programımda. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ben yazdım, değerli dostumuz Cevat Olçok 
				da okudu, rahmetli Erol Olçok’un, şehidimizin kardeşi, o okudu. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evet, onun 
				klibi de çok güzel olmuş, yani hazırlanmış. Müziğinden klibine 
				kadar her şey özenle seçilmiş, o çok hoşuma gitti, 
				 
				Şimdi siz taşralardan 
				geldiniz, Konya’da yetiştiniz, mücadele ettiniz. Yani bu 
				imkânlar, bu durum, sizin önünüze pat diye sunulmadı, liyakat 
				sahibi olarak geldiniz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Pat diye sunulsaydı zaten bu kadar uzun 
				süreli olmazdı… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Zannedersem 
				dört bakan falan herhalde çalıştınız galiba, çünkü… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani benim 35 yıllık spor yöneticiliğim 
				ilk başladığı yıllarda, ASKF Başkanı olduğum yıllarda Fikret 
				Ünlü Gençlik ve Spor Bakanıydı. İşte sonrasında kısa bir dönem 
				Erdoğan Toprak Beyin Bakanlığı var. Sonra AK Parti iktidarıyla 
				Mehmet Ali Şahin Bey, Murat Başesgioğlu, Faruk Özak, işte 
				2011’de Suat Kılıç, 2011 seçimlerinden sonra Temmuz ayında Bakan 
				olduktan sonra Eylül ayında ben de Genel Müdür olarak atandım. 
				Çağatay Kılıç Bey, Osman Aşkın Bak ve şimdiki Bakanımız Mehmet 
				Kasapoğlu. Mehmet Kasapoğlu Beyle de birlikte, ben Spor Genel 
				Müdürüyken, o da Spor Toto Başkanıydı, bir dostluğumuz, bir 
				arkadaşlığımız söz konusu. Efendim, çalıştığımız her bakanımız 
				ilk bakanımızdı.  
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi siz, 
				2011 yılından beri Spor Hizmetleri Genel Müdürüsünüz. Dediğim 
				gibi böyle sayılı, liyakat sahibi olan bürokratlarımızdan bir 
				tanesisiniz. 2004 yılından itibaren de Amatör Spor Kulüpleri 
				Başkanlığını yürüttünüz, başladınız değil mi zannedersem? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Amatör Spor Kulüpleri Federasyon 
				Başkanlığım 98 yılından itibarendir. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Öyle mi, 
				daha eski. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Sonrasında 2009 yılında Amatör 
				Konfederasyon Genel Başkanı oldum Ankara’da. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evet, yani 
				Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünden önce oradaydınız. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- 95 yılında futbol il temsilcisi oldum 
				Konya’da, öyle geldi yani. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Peki, spor 
				ruhuna, sporcu ruhuna, sporculuk iklimine nasıl girdiniz, kimler 
				vesile oldu? Ben takip ediyorum, çocukluğunuzda Konyaspor’la 
				olan iştigalleriniz var, az önce şiirinizde de dinledik, 
				babanızla olan hatıratlarınızda Konyaspor’la olan hatıralarınızı 
				anlatıyorsunuz. Nasıl başladı bu ilgi, spora olan merakınız? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Çok gerilere gidersek, mahallede top 
				oynayarak. Bunu bir ete-kemiğe büründürecek olursak, 1988-89 
				sezonunda Taşkentspor’un kuruluşuyla birlikte başladı. 
				Taşkentspor’un kuruluşunda Şefik Dikici Başkanlığındaki 
				yönetimde yönetim kurulu üyesi olarak yer aldım. Bir sonraki yıl 
				illerde amatör futbol faaliyetlerini organize eden rahmetli 
				Metin Canamat’ın il temsilciliğindeki o zaman ismi İl Futbol 
				Ajanlığı. Tertip komitesi üyesi olarak görev aldım ve öyle devam 
				ettik yürüdük gittik. Yani il temsilcisi oldum,  
				Amatör Spor Kulüpleri 
				Federasyon Başkanı oldum, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri 
				Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi, sonra Genel Başkanlığı. 96 
				yılında Futbol Federasyonu Amatör Kurulu üyeliği, sonrasında 
				2004 yılında ilk Levent Bıçakçı yönetimi. ASKF Lig Başkanımız 
				Ahmet Faik Öztürksal’dı. Sonra benim Başkanlığımda devam ettik. 
				Böyle farklı dönemlerde, farklı mecralarda hem işimizi gücümüzü 
				devam ettirerek hem bir sivil toplum döngüsü olarak 2011 yılında 
				Genel Müdür olana kadar gönüllü olarak spor yöneticiliği 
				tarafında boyutunda bulunduk ve teşkilatçı bir yapıya sahibim. 
				Bunun özelliğinde etrafımızda da arkadaşlarımız toplandı. Birçok 
				arkadaşla çalıştık, ama her zaman söylerim Mehmet Baykan’ı bir 
				firma olarak düşünürseniz bunun yüzde 49’u spor tarafımızda 
				Remzi Ay’dır. Yani 96 yılından bu tarafa beraberliğimiz söz 
				konusu olan bir abimiz. Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu 
				Başkanı şu anda. Ankara’da da beraberiz bizim danışmanızı olarak 
				görev yapıyor. Gittiğimiz her yer, her görevde birlikte 
				tanıştığımızdan bu tarafa devam ediyoruz. Yol arkadaşlığı önemli 
				iştir, yol arkadaşlığı vefa gerektirir, yol arkadaşlığı kadir 
				kıymet bilmem gerektirir. Dolayısıyla, böyle bir ortamda, böyle 
				bir dostluk, arkadaşlık ikliminde devam ediyoruz. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ben sizin 
				çok büyük hengamelerden dik durarak çıktığınızı biliyorum. Siz 
				Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü mücadelenizin öncesinde, Türkiye 
				Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği için de birtakım 
				çalışmalarınız, hizmetleriniz oldu. Ama gün geldi nasip olmadı, 
				gün geldi sonra tepsiyle size tabiri caizse sunuldu bu görev 
				davet edildi, ama birtakım şartlardan sonra istifa etmek zorunda 
				kaldınız. Biraz Türkiye Futbol Federasyonu hakikaten önemli bir 
				federasyon, oralara mücadelenizde nelerle karşılaştınız, nasıl 
				geldiniz? Ve yıllar sonra neden istifa etmek zorunda kaldınız? 
				Siz ne kadar şimdi tevazu yapsanız da hakikaten Türkiye için 
				önemli bir isimsiniz, spor camiası için önemli bir isimsiniz. 
				Gerek ülkemize, gerek Konya’mıza yapmış olduğunuz hizmetleri çok 
				iyi biliyoruz. Bu mücadeleniz nasıl oldu nelerle karşılaştınız? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi tabi benim Futbol Federasyonu 
				Yönetim Kurulunda ilk görev almam amatör futboldan sorumlu 
				olaraktır, yani zincirin en zayıf halkasısınız, ama zinciri de o 
				halka olmazsa bir arada tutamazsınız. Amatör futbol herkesin 
				paydası, birde işinizi iyi bilirseniz işinize vakıfsanız 
				insanlar size saygı gösteriyor. Şimdi Türkiye Futbol Federasyonu 
				yönetimleri oluşurken farklı mahfillerden, farklı yerlerden 
				isimler gelirken pek gelenlerin bizim dışımızda yönetmelik, 
				talimat, futbol müsabaka talimatı 27-B maddesi işte maç 
				tatilleri, hakem, memur katılımlarını bilmeden geliyorlar. Bizim 
				bunları biliyor olmamız her ne kadar muhataplarımız Türkiye’nin 
				en varlıklı insanları olsa da zaman zaman derim ki, TFF 
				yönetimlerinde görev yaptığımız insanların bize zekatı düşer 
				orantılarsanız çok şükür. Bizde kendimize göre bir şey sahibiyiz 
				yer yurt sahibiyiz ama hakikaten zekatları düşer yani. Ben 2004 
				yılından bu yana saat takmıyorum. Şimdi nasıl mücadele ettiniz 
				derseniz onu söyleyeyim. Ben geçmiş ideolojimden kalan bir 
				esinti olarak sağ koluma saat takardım. 2004 yılında ilk Türkiye 
				Futbol Federasyonu yönetimine girdiğimizde benim kolumda 1000 
				liralık Almanya’dan bir arkadaşımın getirdiği saat var, ama 
				bakıyorsun herkes saatiyle, ceketiyle, ayakkabısıyla ölçüyor. 
				Biz burada nasıl dururuz diye düşündüm. Bizim halaoğlu 
				Celalettin Çakıcı Konyaspor yönetiminde görev yaptı o Çin’e 
				gider, gelir abi sana bir çakma saat getireyim kimse anlamaz 
				dedi. Ne diyorsun oğlum dedim ne anlamayacak, buradakilerin 
				devri saatinin markası ne? Ceketin Prada mı, ayakkabın İngiliz 
				bilmem cart; bırak bu işi. Sonra bizim Mustafa Konuş var, saatçi 
				o da, aynı teklifi yaptı, dedim yok. Ya aynı saatimle devam 
				edeceğim ya da komplekse gireceksem ben saat takmayı bıraktım. 
				Ben 2004 yılından bu yana saat takmıyorum. Bu uçakta sıkıntı 
				oluyordu şimdi artık yani yıllardır her hafta 3-4 sefer uçak 
				olduğu için uçak sallansa da o olsa da, bu olsa da umurumda 
				değil, ama ilk zamanlar biran önce işte İstanbul’a inse, bir an 
				önce olsa saat kaç oldu falan, bunlar çıktı cep telefonları 
				orada saat görünmeye başladı. Öyle rahatım ki insanlar birbirini 
				kolundaki saatle ölçmekte. 
				  
				CİHAD DOĞAN- 
				Değerlendirmeye çalışıyor. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Onların kollarında 20-30 bin liralık 
				saatler vardı, ben de toptancılar çarşısında Zeki Dayının oğlu 
				olarak 2-3 bin liralık bir saat takabilirdim, ama bir özenti, 
				bir skala atlama gibi bir iş olarak geldi benim gönül dünyama. 
				Birde işin açığı çekindim niye? Ulan Zeki Dayının oğluna bak bir 
				Federasyona girdi saatini bile değiştirdi diyebilirlerdi. Yani 
				geldiğimiz noktada şartlara kendinizi elbette uydurmaya 
				çalışırsınız, ama bunu özenti boyutuna getirirseniz, Lafonten 
				hikayesi, kurbağa, camız hikayesi gibi patlar giderseniz 
				neyseniz osunuz elbette. Duruşunuzla, oturuşunuzla, onunla, 
				bununla bir dikkat etmek zorundasınız, konuştuğunuza dikkat 
				etmek. Demin söyledim bildiğini konuşup bilmediğinde susmak. Her 
				salataya maydanoz olmamak. Böyle bir duruş sergilemeye çalıştık, 
				bilgimizle ayakta durmaya çalıştık, ticari cesaretimizle ayakta 
				durmaya çalıştık. Demin söyledim içki içmeden içki masasında 
				oturmayı becermekle, raconu bilmekle ayakta durmaya çalıştık. Ve 
				benim son istifam ya bu ülkede bazen bedel ödemek gerektiğini 
				ifade etmek adına ortaya konulmuş bir davranıştı. Tahkim Kurulu 
				benim başımda olduğum birinin verdiği bir yönetimin kararını 
				bozmuş bunun bedeli olmalıydı. Israr etmişte olsam bunun biraz 
				da hukuki boyutunu konuşalım yanlış yapacağız vesaire ve 
				istifamızı verdik. Ve sonrasındaki gelişen süreçlerde zaten 
				bizim istifadaki haklılığımızı ortaya çıkarttı. Sonraki oluşan 
				yönetimle 1 yıllığına bir yönetim süreci oluştu zaten. Bizim 
				giden bir yönetimin gidişine sebep olmuş birisi olarak gelen bir 
				yönetimde yer almak, biraz dışarıda durmak daha akılcı ve 
				mantıklı geldi. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Sizinle 
				beraber diğer üyelerde zaten istifa etti. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Arada bir istifa daha var da çok gündeme 
				gelmedi, Alkın Kalkavan. Başkan istifayı da zaten 3 ay 
				içerisinde genel kurul yapılmak zorunda dolayısıyla, yeni bir 
				genel kurul yapıldı. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi neden 
				Futbol Federasyonunun o dev isimleri sürekli yani bu uzun 
				zamandan beri gündemde olan bir olay yani bu istifalarla hep 
				gündeme gelir. Hep neden orada birtakım yarışlar başkan olma 
				yarışları olur, kulislere döner. Efendime söyleyeyim, 
				dedikodular döner? Burada bizim görmediğimiz, bilmediğimiz neler 
				oluyor ve bize açıklamak istediğiniz? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Görmediğiniz, bilmediğiniz neler oluyor 
				hemen söyleyeyim. Siz de her hafta spor programı yapıyorsunuz ne 
				konuşuyorsunuz? Çocuklar arkadaşlarıyla ne konuşur? Futbol 
				konuşurlar. Basketbol, voleybol, hentbol, yağlı güreş, güreş, 
				boks, karate konuşuluyor mu? Konuşulsa da minnacık ucundan. O 
				program 90 dakikalık programın 80 dakikasında futbol 
				konuşulmazsa izleniyor mu? Konyaspor konuşulmazsa izleniyor mu? 
				Ya da gazetelerin spor sayfalarını açtığınız zaman karşına ilk 
				ne çıkıyor? İşte İslam Dayanışma Oyunları var şu kadar yer 
				veriyor gazeteler. Olimpiyatlara bile bu kadar yer yok. En 
				başlarda olimpiyatımızı yaşadık olimpiyat tarihimizi medya 
				algısını ben biliyorum. Dolayısıyla, ne diyelim? Mal müşteriye 
				satılır. Maalesef maatteessüf eskilerin değimiyle futbol bir 
				yana, diğer tüm spor olayları bir yana. Daha söyleyeyim bütçe 
				olarak futbolun bütçesi bizim diğer branşlara ayırdığımız ya da 
				sponsorluklara gelen bütçenin eşitidir tek başına. Futbol 
				Federasyonu bütçesi, onun kulüpler üstünden gideni, şusu, busu, 
				vergisi, algısı, borcu, banka borçları derseniz zaten bir dünya 
				para. Yıllık dönem rakamını borçlarla birlikte 40-50 trilyon 
				civarında olduğunu olacağını söyleyebilirim dolayısıyla hadise 
				bu. Orada tabi yer almak futbolun iktidarda nasıl iktidar 
				partilerine, iktidara yakın partilere seçim dönemlerinde 
				milletvekili, belediye meclis üyesi olmak için vesaire şey olur 
				futbol her zaman iktidardır. Futbol Federasyonu her zaman 
				iktidarda, yöneticiler değişir vesaire. Orada da şükürler olsun 
				… en uzun süreli görev yapan Başkanıyım, Remzi Bey beni geçecek 
				gibi görünüyor. Futbol Federasyonu yönetiminde en fazla süre 
				görev yapan. Bilmediklerimi söyleyerek ilk üç diyeyim, ama 
				bildiğim ilkim. Sonra Genel Müdürlük Noktasında en uzun süre 
				görev yapma fırsatını elde ettik ve bundan sonra da böyle bir 
				fırsatı birisinin yakalamasını biraz zor görüyorum çünkü hem AK 
				Parti iktidarının istikrarlı süreci, bizim 3 olimpiyat görme 
				şansını yakalamamız vesaire. Böyle olduğumuz noktada Allah’ın 
				izniyle, Çaybaşı’ndan çıktığımızda neysek o olarak biraz 
				değişim, biraz dönüşüm, biraz yenilik katarak devam ettik. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi siz 
				aynı zamanda hukukçusunuz onu biz es geçtik ama yani hakka, 
				adalete mesleğiniz gereği, karakteriniz gereği daha çok önem 
				veren bir modelsiniz diyelim. Futbol da hakikaten çok 
				yanlışlıklar, haksızlıklar oluyor, buna olmuyor diyen zaten 
				yalan söyler. Bu gerek lobinin gücüne göre, gerek basının, 
				kamuoyunun gücüne göre, esen rüzgara göre değişiyor. Türkiye 
				Futbol Federasyonu da bu konuda çok önemli rol oynuyor. Şimdi 
				birtakım haksızlıkların gerek Anadolu takımlarının üzerinde 
				olduğunu da görüyoruz, gerekse diğer takımlar tarafından 
				olduğunu da görüyoruz. Sizce Türkiye Futbol Federasyonu sizin 
				izlenimlerinizi soruyorum, bu konuda ne kadar başarılı? Bundan 
				sonra daha dikkatli, daha onurlu bir şekilde nasıl futbol 
				konusunda adım atması gerekir, nelere dikkat etmesi gerekir? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-AK Parti’nin güçlü bir iktidar olması 17-25 
				Aralık sürecinden sonra başlamıştır. Yani 2002’de yüzde 36, 
				2007’de yüzde 49, işte 2010 referandumu, 2011. Hem o günkü 
				yaşanan süreçler hep sonrakinde geçmişe baktığınızda iktidarın, 
				kıyısından, köşesinden, tırtıklayan, efendim zorlayan örnekler 
				olduğunu görürsünüz. İşte merhum Erbakan Hoca 1 yıl Başbakanlık 
				yaptı iktidarın sahibi miydi? Futbolu böyle düşünmek gerekir. 
				  
				CİHAD DOĞAN- 8 ay. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  8 ay mı o dönem? Futbolu böyle düşünmek 
				gerekir, futbolun ortağı çok. Ben hep mahallenin güzel kızı, 
				yakışıklı delikanlısı derim, herkes oğluna almak, kızını vermek 
				ister futbol böyle bir dünya. Futbolda bütün olaylara hakim 
				olabilmek için en az 2 dönem, 3 dönem başkanlık yapacak, 
				yönetimsel anlamda bu işi bilenleri daha çok getirip bu işi 
				bilenler derken yönetmeyi bilirsen futbolu yönetirsin. İyi bir 
				yönetici illa futbol oynamış olması şart değil, illa … olması 
				şart değil. Yani futbol oynayanlardan illa ki hep Tayyip Erdoğan 
				gibi iyi kaliteli yöneticiler çıkmıyor. Yani adaleti göz önüne, 
				bakın şimdi bu vesileyle, bu soruyla bir konuyu açıklamak 
				istiyorum. Ben Konyasporluyum siyah beyaz Konyasporluyum … yeşil 
				beyaz ona rağmen anne tarafının etkisinde kalarak ki birçok 
				çocuk dayıyı daha çok tutar, dayıyı daha çok sever. Anne 
				tarafının etkisinde kalarak Konyasporlu oldum. Ve o siyah 
				beyazdan dolayı da Beşiktaşlıyım çift başlı kartaldan dolayı da. 
				Şimdi zaman zaman biz bu konuda hem Konyaspor taraflarını 
				eleştiririz hem biraz sonra anlatacağım TFF sürecinde bir olay 
				oldu. Kardeşim, bizim çocukluğumuzda, gençliğimizde Konyaspor 
				sürekli Süper Ligde değildi ki, 1. Lig’de değildi ki. Konyaspor 
				2. Ligde Mardinspor’la oynuyordu, Tarsus İdman Yurduyla 
				oynuyordu. Birleşmeden sonraki dönem İdman Yurdu Konyaspor 
				birleşmesinden sonraki dönem. Yani hep Süper Lig’de bir 
				Konyaspor yoktu. Ve şehirlerde kurulan bu futbol işte iyi ve 
				kötü her şey Türkiye’ye İstanbul’dan girdiği gibi futbol da 
				oradan gelmiştir. Anadolu’da kurulan siyah beyazlı takımlara 
				bakın kökünde o şehrin Beşiktaşlıları vardır. Anadolu’da kurulan 
				sarı kırmızı takımlara bakın kökünde Galatasaraylı şehirliler 
				vardır. Starspor sarı kırmızı, Starspor’u kuranları Mavi 
				Pazar’ın Tatarları ve Galatasaraylılardır … siyah beyaz 
				Beşiktaşlılar kurmuştur. Selçukspor sarı lacivert … mahallesinin 
				takımı Fenerbahçeliler. Zahir Renklibay Fenerbahçeli, Ali Osman 
				Abi Fenerbahçeliydi, Naci Abi Fenerbahçeliydi. Yani bizim 
				çocukluğumuzda tekrar ediyorum böyle televizyonlarda her hafta 
				Konyaspor’un maçlarını seyrek efendime söyleyeyim nerede sonucu 
				alacaksın? 
				Yeni Dönem Gazetesi 
				Mevlana Caddesinde cama asacakta Mardin’deki maçın sonucunu öyle 
				haberin olacak. Tabi biz bu konuda zaman zaman Konya’da da 
				saldırıya uğradık, 2016 yılında bir tweet atmışım Beşiktaş 
				şampiyon olmuş. Tabi bu işin içerisinde Beşiktaşlı olmayan 
				Konyasporlular da var, ama benim için öncelik Konyaspor’dur. Net 
				ifade ederim yemin etmeme gerek yok Beşiktaş Konya maçlarında 
				nerede olursa olsun, ne şekilde olursa olsun Konyaspor’dur çünkü 
				bu şehrin takımı, çünkü ben amatör yöneticiliğimin yanı sıra 
				Konyaspor yöneticiliğimle de Konya’nın evladı olarak da bu 
				noktaya gelmişimdir, number one Konyaspor. Bizden sonraki 
				nesillerde bu arkadaşlarımız, bu gençler yani Konyaspor’u Süper 
				Lig’de gördüler, tanıdılar efendim bir Konyasporluluk bilinci, 
				ruhu fazlasıyla oluşmuş durumda.  
				2016 yılında TFF değilim 
				bir tweet atmışım Beşiktaş’ın şampiyon diye. Şimdi bu dönemde ki 
				TFF’de hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi olmamız da başka 
				bir kulübün taraflarının bunu kullanmasına yol açtı. Şimdi 
				adaletsizlik, haksızlık boyutunu söyleyeceğim. Beşiktaş Teknik 
				Direktörü Sergen Yalçın yedek kulübesinde küfür ettiği kamera 
				görüntüsüyle dudak okuma ile ekrana geliyor. Sergen Yalçın niye 
				sevk edilmiyor çıkıp her an açıklama imkanın yok. Eskiden 
				disiplin ihlallerinde görüntüler kullanılırdı. 2015’te mi, 16’da 
				mı bir talimat değişikliği yapılmış VAR uygulamasının olduğu 
				maçlarda görüntüler disiplin ihlallerinde kullanılamaz diye bir 
				değişiklik yapmış. Sevk edemiyorsun talimata aykırı. Gene A 
				takımının hocası ve yardımcı hocası tribünle bir tartışmaya 
				girmiş, B takımının hocası da başka bir maçta girmiş aynı hafta, 
				ama B takımının hocasında küfür var raporda. A takımın hocasında 
				tartışma var, sonra işte kucaklaşma var. Rapora yazmadıktan 
				sonra bunun sevkinin yapılması mümkün değil ki. Gibi böyle 
				örnekleri çoğalta bileceğiniz ya da X takımının yöneticisiyle 
				Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda haklı olarak bir 
				tartışma yapıyorsunuz adam yalvarmış çıkayım ben konuşayım diye. 
				Divan’a rica etmişsiniz ama çıkmış elma diyeceksen, armutları 
				konuşmaya başlamış. Konuşalım eyvallah da ben de ikazı yapmak 
				zorundayım. Sosyal medyanın eseri 10 dakika geçmeden 500 tane 
				tweet atılıyor. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Maalesef. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi adalet noktasında Türkiye Futbol 
				Federasyonu yönetimlerinde zaten biz göre yaptığımız dönemde 
				elimizden geldiğince objektif, kurallara, kaidelere uygun 
				davranmaya çalıştık. Hakem yönetimleri bambaşka bir iş o tek 
				başına bir program konusu. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Sizden sonra 
				zaten onlar da istifa olayı oldu. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yani işte o dönem de görev … geri 
				döndürüldü filan. Bizim bu noktada … zaten Fırat Aydınus’un 1 
				yıl uzatmalıydı, Cüneyt Çakır’ın bırakması bana biraz sürpriz 
				geldi görüşmedim de devam edebilirdi. Yani futbolda ya bizim 
				özelliğimiz şu: Biz Batılı gibi kural koyuyoruz, ama uygulama 
				konusunda taşralı diğer yanımız baskın çıkıyor. Neden? Bir geçiş 
				ülkesiyiz biz. Zaten Türkiye’nin bu kadar çok sıkıntı çekmesinin 
				sebebi de budur. Biz bir geçişgenlik ülkesiyiz. Yani bir 
				tarafımızda batı var, bir tarafımızda doğu var, aşağıda petrol, 
				yukarıda doğal gaz bu süreçte güçlü olduğunuz takdirde işte 
				alıyorsunuz Ukrayna’nın buğdayını, mısırını sevkiyatında ön 
				plana çıkmış oluyorsunuz. Ya da doğal gaz arıyorsunuz dün 
				hikayesini okudum ya Karadeniz’de defalarca Shell’i, Mobil’i, 
				Exen’i doğal gaz aramış yok demiş kapatmış, yok demiş kapatmış, 
				yok demiş kapatmış. Yani bunlar hep hayal ettiğiniz şeyler yani, 
				düşündüğünüz şeyler. 
				Rahmetli Erbakan Hocanın 
				sözüdür onların uçak gemileri olabilir, siz uçak gemisi 
				yapamayabilirsiniz devasa, ama siz de öyle füzeler yaparsınız ki 
				o uçak gemisinin bacasından içeriye atarsınız. 
				  
				CİHAD DOĞAN- SİHA’lar da 
				zaten kendisinin projesiydi. Şimdi tabi konuşacak çok konu var 
				ben sizi fazla sıkıştırmak istemiyorum ama. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ama cevabını verelim şey yapalım. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ya ben hayır 
				bazı şeyler de konuşulması gerekiyor yani. Bazı şeyler insanın 
				insicamına dokunuyor. Biz uzun zamandan beri bu mesleğin 
				içerisindeyiz görüyoruz, takip ediyoruz. Ama insan edebinden 
				veyahut da o meclise olan saygısından dolayı konuşması uygun 
				düşmüyor, ama birilerinin de bunu sorması gerekiyor. Şöyle 
				sorayım size: Bu son istifanızdan dolayı gerek siz ve gerek 
				yönetim olarak tahkim kuruluna veya etrafınızdaki değişik 
				isimlere bir kırılganlığınız oldu mu? Herhangi bir aranızda şu 
				an sorun var mı? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Aksine Tahkim Kurulunun verdiği karar 
				doğru karardı, bizim kararımız yanlıştı. Kararın hem sosyolojik 
				boyutu yanlıştı, bir anda lig devam ederken o kadar hakemi devre 
				dışı bırakmak hem de hukuki boyutu yanlıştı bir yüzde oran var 
				ona uygun değildi. Buna niye müdahale etmedin diyeceksin, 
				gücümüz yetmedi. Yani durun, bekleyin, yanlış yapıyorsunuz 
				bildiğiniz gibi değil birde bu var biliyorsunuz. Yukarıda 
				bildiğiniz gibi değil, yani şimdi şöyle bir duraksamak durumunda 
				kalıyorsunuz yetersiz kaldık. Benim yoksa Tahkim Kuruluyla 
				ilgili bir bunların verdiği karar doğru karardı, doğru kararı 
				verdiler, 7’ye 2 verdiler pardon 5’e 2 verdiler 7 kişi doğru 
				kararı verdiler, hukukun gerektirdiği şekilde karar verdiler, 
				bizim aldığımız karar yanlış. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Peki, 
				Hakemler Kurulunun istifası. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Orada bir şey gerekiyordu bir düzenleme 
				gerekiyordu, ama bu kadar büyük kapsamlı bir çalışmanın 
				yapılacağı zaman sezonun devam ettiği zaman değildi. Sezon sonu 
				olurdu bu kadar büyük kapsamlı da olması doğru değildi. Tekrar 
				ediyorum bakın, benim yöneticilik anlayışım şudur: Bir yönetimde 
				görev yapıyoruz orada bir kararla ilgili düşüncenizi gündeme 
				getirirsiniz doğru yanlış orada çoğunluk sağlayamadın mı ...ben 
				o kararın altına imza atarım. Niye? Ben de Başkanlık yaptım, ben 
				de yöneticilik yaptım. Alınan karar yönetimin kararıdır tamam 
				mı? Şerh koydum, hayır kardeşim istifa et şerh koyacaksan. 
				Bekledik Tahkim Kurulu kararını ondan sonraki süreçte istifa 
				hadisesi gerçekleşti. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Peki, 
				istifadan sonra yeniden çağrılmayı beklediniz mi, çağrılabilir 
				miydiniz? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok hayır o süreçte yeni dönemin oluşum 
				sürecinde de görüşmelerimiz oldu, katkılarımız oldu, 
				desteklerimiz oldu, ama bu dönem için önümüzdeki dönemler ne 
				getirir bilmiyorum bir yönetimin gidişine yol açmış bir istifa 
				sahibi olarak yeni yönetimde görev almak hem kendi 
				istişarelerimiz hem büyüklerimiz de danışmalarımız bu dönemde 
				göreve alınmak daha doğruydu. Nitekim geçmiş dönemden zaten bir 
				Hamit Altıntop var Milli Takımlar Sorumlusu. Bir 
				sponsorluklardan sorumlu benden sonra istifa eden Alkın Kalkavan 
				var çok başarılı bir sponsorluk dönemi geçirmişti. Birde bizim 
				amatörlerden sorumlu Amatör Konfederasyon Başkanı Düşmez var 
				geri kalan 12 kişinin tamamı yeni isimler. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi biraz 
				da Türkiye genelindeki yapmış olduğunuz çalışmalara dönmek 
				istiyorum. Programın başında söylediniz binlerce spor kompleksi 
				açıyorsunuz, hakikaten çok hizmetler yapıyorsunuz. Malumunuz 
				Konya’da 2021 Konya Olimpiyatları oynanıyor. Bunun Konya’da 
				yapılmasında, oynanmasında da katkılarınızın olduğunu 
				gözlemliyoruz, görüyoruz. 2017 yılında yapılan açıklamada ilki 
				İstanbul Olimpiyatlarının İstanbul’da olacağı yönünde bir 
				açıklama vardı, sonra bu Konya’ya döndü. Nasıl Konya’ya 
				evrildiği, burada yapılması planlandığı bunu sormak istiyorum bu 
				konulara etkenler nedir bunu bilmek istiyorum. Onunla 
				başlayalım, daha sonra devam edelim 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi İslami Dayanışma Oyunlarının 
				Konya’da yapılması tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri 
				olarak gelişti. Doğrudur önce İstanbul olarak planlanmıştı, ama 
				işte İstanbul’daki trafik yoğunluğu, İstanbul’daki tesislerle 
				alakalı yaşanabilecek sıkıntılar vesaire konusunda bir Anadolu 
				kentinde hem bir Türkiye Akdeniz Oyunlarını Mersin’de yaptı, 
				Deaflympics Samsun’da yaptı, yaz EYOF’u Trabzon’da yaptı, kış 
				EYOF’unu Erzurum’da yaptı. Bir yaz Universiade’ı İzmir’de, kış 
				Universiade’ı Erzurum’da. Yani böyle bir toparlayarak İstanbul’a 
				doğru bir olimpiyat sürecine doğru bir deneyim kazanılıyor. Bu 
				süreçlerde tabi birde 2020 olimpiyatlarına adaylığımız söz 
				konusu oldu. Türkiye, İspanya, Japonya, İspanya’yı ilk turda 
				eledik, İspanya buna kahroldu 2013 yılında Buenos Aires de 
				oynanan nasıl eleniriz Türkiye’ye diye, Japonlara finalde 
				kaybedişimiz oldu. Aslında bir miras birikiyor bir olimpik miras 
				birikiyor yöneticilik olarak, tesis olarak, envanter olarak. 
				Konya’da yapılmasının bu deneyimleri artırma konusunda tahmin 
				ediyorum daha fazla katkı sağlayacağı düşünülüyor. Sonra yer 
				değiştirerek Konya’ya aktarıldı. 
				İslami Dayanışma 
				Oyunlarının Konya’ya aktarılmasıyla birlikte tabi Veledrom 
				yapımı hızlandı, olimpik havuz yapımı hızlandı. Bunlar benim 
				Genel Müdür olmadan önceki dönem Gençlik Spor Bakanlığıyla 
				Büyükşehir Belediyesi Tahir Akyürek Bey’in zamanında yapılmış 
				protokolde aslında Veledrom efendim yüzme havuzu, atletizm pisti 
				bunlar belediyenin yapması gereken yükümlülüklerdi. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Stadın 
				yerine yapılacaktı önceden değil mi? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yok Veledrom’la ilgili Tahir Bey’in 
				Başkanlığı döneminde de hep düşüncesi biraz şehrin dışarıya açık 
				bir ana arter işte Antalya Yolu, Ankara Yolu o şekildeydi. Şimdi 
				millet bahçesi olarak stadın olduğu yer dönüşünce belediyenin 
				elde edeceği gelir bu dönüşümden azaldı. Azalmış noktaya 
				gelmesiyle birlikte belediye de 42 bin kişilik stadı ve 7500’lük 
				protokolde olan ama 10 bin kişilik spor salonunu yapmış oldu. 
				Protokolde iki defa revize yoluna gittik, bu revizenin doğal 
				olarak stat arazisinde elde edilecek herhangi bir artık gelir 
				kalmadığı için millet bahçesi olmasıyla birlikte Büyükşehir 
				Belediyesi ve Konya lehine olması için çaba sarf ettik. Netice 
				itibariyle Veledrom … atletizm pisti Bakanlığımız tarafından 
				yapılmak durumunda oldu. Oyunlar vesilesiyle de bir an önce 
				tamamlandı. Türkiye’nin ilk yeni nesil olimpik veledromu, 
				Türkiye’nin atlama kuleli üçüncü yüzme havuzu yapıldı, atletizm 
				stadı hakeza tamamlandı. Yanı sıra mevcut tesisler, üniversite 
				içerisinde yüzme havuzunun bir tadilatı söz konusu oldu, birçok 
				tesis elden geçti. Böylece ortaya oyunlara hazırlık süreci ve 
				oyunların gerçekleştirmesi çıkmış oldu. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi sizin 
				spor dünyasındaki yapmış olduğunuz hizmetleri tek tek burada 
				konuşmaya başlasak bayağı bir zamanımızı alır. Ama şu an 
				hakikaten gerek kamuoyunda, gerekse spor camiasında en önemli 
				konu İslam Olimpiyatları. Şimdi İslam Dayanışma Olimpiyatları 
				hakikaten çok tepki aldı bir taraftan da. Hani güzel madalyalar 
				kazandık, yaklaşık 137 zannedersem madalya aldığımızı öğrendim, 
				güzel başarılar elde ettik. Fakat bu olimpiyatların adının İslam 
				ibaresi geçmesinden dolayı ve olimpiyatlardaki hal ve hareketin 
				de İslam’la alakalı olmadığından dolayı çok ciddi anlamda 
				eleştiriler aldık. Gerek İslam alimleri tarafından, gerekse 
				önemli isimler ve hocalar tarafından birtakım eleştiriler aldık. 
				Mesela, Abdurrahman Dilipak Bey’den başlayalım koyun arkadaşlar 
				onu. Bir eleştiri yapmış, Abdurrahman Bey’i verin. İhsan Şenocak 
				Hocayla başlayalım. İhsan Hoca şöyle diyor: İslam’la alakalı bir 
				mevzu ulemanın susması onun onaylaması anlamına gelir diyor. 
				Yarı çıplak olarak katılan organizasyonların İslami Dayanışma 
				Oyunları deniliyor, İslam’la aday ediliyor demiş. Geçelim 
				hepsine birden cevap verirsiniz. Halil Konakçı isimli hoca 
				efendi, Konya’da yapılan dayanışma oyunlarıyla alakalı İslami 
				hassasiyetlere göre yapılsın ya da tamamen İslam ibaresi 
				kaldırılsın. Zira İslam hassasiyeti gözetilmeyen bir şeye İslam 
				demek ortaya Allah’ın gazabını cezbedecek sebepler çıkarır 
				diyor. Yine Diyanet İşleri Başkanımız geçtiğimiz günlerde 
				Konya’da bu konuda tepkiler aldığı için, İslami Dayanışmanın en 
				hikmetli ve hayırlı kazanımlarından biri İslam ilkelerinin 
				dikkate alınarak İslami olmayan ve aykırı davranış biçimlerini 
				ayıklayarak her alanda İslam’a uygun tarzlar geliştirmektir diye 
				bir açıklamada bulunmuş haklı olarak bir özeleştiri yapmış. Yine 
				İslam Alimleri Ulemaları Birliği Başkanı Genel Başkan Yardımcısı 
				Molla Beşir Şimşek, Konya’da düzenlenen İslami Dayanışma 
				Oyunlarına tepki göstererek İslami düzenlenen etkinliği İslam 
				ile uzaktan, yakından alakası olmadığını söylemiş bunu da 
				geçelim. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Evet, şimdi 
				ben niye bunları söyledim? Şundan dolayı: Yani birkaç kişi değil 
				de bayağı bir bu konuda tepkiler var. Şimdi olaya ekonomik 
				anlamda baktığınızda, kültürel anlamda baktığınızda ülkemiz ve 
				Konya’mız adına hakikaten önemli bir çalışma, fakat bu çalışma … 
				böyle bir tepki alınacağı, İslam ibaresinin bu çalışmayla 
				örtüşmeyeceği düşünülmedi mi veya ne eksikti bu konuda, ne 
				hesaplanmadı? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi 12 Eylül ihtilalinden sonra yıkılan 
				belediyenin hemen arkası Nişantaşı Mahallesidir. O mahallenin 
				muhtarı çok işte Demirelci İnönü’yü hiç sevmez diye toprağı bol 
				olsun Bedrettin Demirel Paşa’ya bir tüyo gidiyor o muhtarı 
				çağırttırıyor. Muhtar zaten sıkıyönetim komutanı, ordu komutanı 
				çağırmış korku filan huzuruna çıkıyor rahatla diyor, aslında 
				niyeti de biraz … paşanın. Muhtar diyor sen diyor 
				Demirelciymişsin, doğru diyor biz diyor Demokrat Partisi, Adalet 
				Partisi severim Demirel’i diyor. Peki, diyor Menderes’i sever 
				misin? Severim tabi diyor. Atatürk’ü, tabi severim diyor 
				devletimizin kurucusu işte. Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak filan 
				derken pat diye İnönü’yü sever misin diyor? Onu sevmem paşam 
				diyor. Ya diyor Atatürk’ü seviyorsun, Fevzi Çakmak’ı seviyorsun, 
				Menderes’i, Celal Bayar’ı seviyorsun bunların hepsi İnönü’nün 
				ama silah arkadaşı ama siyaset arkadaşı. Ondan sonra paşam diyor 
				onu da siz sevin hepsini ben mi seveceğim bunların diyor. Yani 
				bu soru bütün Türkiye’de durdu durdu da sporda olarak şimdi beni 
				buldu. Bu soruya şu ana kadar kimseye bu soru sorulmadı, ben de 
				bu soruya layıkı veçhile cevap vermeye çalışacağım. 
				Öncelikle şunu 
				söyleyeyim: Bu oyunların ismi İslami Dayanışma Oyunları değildi, 
				İslam Ülkeleri Dayanışma Oyunları olsaydı tahmin ediyorum bu 
				eleştirilerin yüzde 70’i olmayacaktı. Yani bu eleştirileri 
				yapmak için kimse bir ortam bulamayacaktı burada da anlaşalım. 
				Şimdi bu Beşinci İslami Dayanışma Oyunları, her ne kadar 80 
				yılında İzmir’de yapılan bir İslam Kalkınma Örgütünün bir 
				organizasyonu varsa da işte ihtilal şartları vesaire … kalmış ve 
				ilk olarak 2005 yılında Suudi Arabistan’da. 2009’da İran’da 
				yapılacakken İran iade etmiş yapmamış. 2013 yılında 
				Endonezya’da, 2017 yılında Azerbaycan’da ve 2021 olarak 2022’de 
				Türkiye’de Konya’da yapılıyor. Şimdi bu 4 ülkeye baktığınız 
				zaman bu 4 ülkede bu oyunların ismini, adını eleştirecek bir 
				babayiğit o ülke şartlarına bakarsanız zaten 3’ü yapılmış biri 
				yapılmamış. Oranın şartlarında da bunun İslami olup olmadığını 
				vesaire tartışacak bir medya tartışacak bir ortam, tartışacak 
				bir ne diyelim? 
				  
				CİHAD DOĞAN- Kamuoyu. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Kamuoyu yok. İlk Türkiye’de 
				tartışılmakta, bu tartışma doğru, isim olarak doğru. Ama eğer 
				özelinde bunu niye yapıyoruz diyorsak, ben muhafazakar 
				gelenekten gelen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 
				diyorum ki bizim gençliğimiz ya da içinde yetişerek geldiğimiz 
				siyasi akımın yılları İslam Ortak Pazarı diye geçti mi? İslam 
				NATO’su diye geçti mi? İslam Birleşmiş Milletleri diye geçti mi? 
				B-8’in kuruluş amacı nedir? İslam dünyasını bir araya 
				getirmektir. Burada İslam dünyasının gençlerinin, 55 ülkenin 
				gençlerinin bir araya gelerek spor yoluyla kaynaşmasını, spor 
				yoluyla bir araya gelmesini ben doğru olduğunu düşünüyorum. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ama 
				içerisinde gayrimüslim insanlar da var Hocam. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Olabilir, yani Türkiye’de. 
				  
				CİHAD DOĞAN- İstavroz 
				çıkarıyor. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ya da başka ülkelerde devşirme insanlar 
				da çıkabilir. İslam ülkelerinin halklarının tamamı Müslüman mı? 
				Ya da Türkiye gibi bir coğrafyada her görüş, her mezhep, her 
				anlayış biz bu ülkede Hıristiyanlara, Yahudilere ait figürleri, 
				değerleri korumak için uğraşan bir devlet değil miyiz? Fatih 
				Sultan Mehmet İstanbul’u fetih ettiği zaman Hıristiyanları, 
				Yahudileri kılıçtan geçirirdi, Ermenileri ne oldu? Tarihe büyük 
				İstanbul katliamı olarak geçer biterdi. Ne yaptı? İmparatorluk 
				Mısır’da Kıptiler var hemen onlara … Suriye’de Hıristiyanlar 
				var, işte Irak’ta Yezidiler. Benim söylemek istediğim şu: İsmi 
				yanlış katılıyorum, ama anlayış olarak spor yapma adına İslam 
				ülkelerinin gençlerinin bir araya geldiği bir ortamda birlikte 
				spor yapmalarını, kaynaşmalarının bir mahsuru yok diye 
				düşünüyorum. Kılık kıyafete baktığımız zaman, ritüellere 
				baktığınız zaman yani bu sporun kurallarını koyan keşke biz 
				olabilseydik. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabi tabi 
				kesinlikle biz burada olimpiyatlara karşı değiliz, halkta karşı 
				değil, fakat bunun İslam adı altında İslam ibaresi kullanıldığı 
				için yapılmasına, işte gerek insanların birtakım tesettür, 
				insanların görselleri de afişlerde ve videolarda gördüğümüz 
				üzere kullanılması. Yine efendime söyleyeyim, Müslüman olmayan 
				insanların burada yarışıyor olması, yani o zaman İslam ibaresini 
				niye kullanıyoruz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  İslam ülkeleri deseniz. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Daha doğru 
				olur. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Mesela İslam ülkelerinde hatta buna şöyle 
				baktığınız zaman da ben Cübbeli Ahmet Hocanın sohbetini de 
				dinledim yani halkı Müslüman olan ülkeler gözüyle bakacaksınız. 
				Ama ya İslam ülkelerinin gençleri bir araya gelmişler, beraber 
				ok atıyorlar, beraber koşuyorlar, beraber yüzüyorlar, beraber 
				futbol oynuyorlar, beraber güreş yapıyorlar, judo, tekvando 
				yapıyorlar. Efendimiz Aleyhissalatu Vesselamın çocuklarınıza ok 
				atmayı, yüzmeyi, ata binmeyi hadisi tam hatırlayamadım öğretin 
				öğüdü var, ama işte bu sporun da olimpik olarak 28+4’te kış 
				branşı 32 branşı var ki tamamı da olimpikler yapılmıyor ki 
				burada kickboks gördük, mesela buraya geleneksel okçuluğu 
				koyduk. Yani olumsuz olarak görülen, dini açıdan olumsuz 
				olanlardan yola çıkarak olumlu olanları da perde arkasında 
				bırakmamak gerekir. Kritik bir konu ki birçok ismi yakinen 
				biliyoruz, tanıyoruz, bizde takip ediyoruz, saygı duyduğumuz 
				isimler. Ama isim üstünden yola çıkarak bu kadar çok 
				hırpalamamakta fayda var. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi 
				aslında bunların bu konuların hassasiyet olması Türkiye’de 
				hassasiyetin olması iyi bir şey. Diğer ülkelere bakarak dediniz 
				ya diğer ülkelerde böyle bir olay yaşanmadı. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- … isim değişikliği olur vesaire burada 
				işte haç çıkartıyor. Yani belki devşirme gelmiştir bir İslam 
				ülkesine belki o ülkenin Sudan’da Hıristiyan nüfus var, Mısır’da 
				var Kıptiler var… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Birde şöyle 
				bir şey var bakınız: Bu aslında hani biz bile tabi soruyoruz ama 
				bizim sorma amacımız burada belli yani, hani bağcıyı dövmek 
				değil sizi bulduğumuz için soruyoruz, yoksa Bakan Bey’i bulursak 
				Bakan Bey’e sorardık. Ama Bakan Bey’den sonra bu konudaki en 
				önemli isimlerden biri sizsiniz. Şimdi İslam dünyasında maalesef 
				bir uyku var, sersemlik var. Bu olimpiyatlardan malumunuz birkaç 
				gün önce Filistin’de büyük bir zulüm oldu, İsrail yine 
				Filistin’e saldırdı. İslam devletleri sözde İslam Birliği 
				Teşkilatı bir araya gelip ya siz ne yapıyorsunuz diyemiyor, 
				birçok ülkeden ses çıkmıyor. Ama İslam oyunları adı altında 
				sözde o İslam ülkeleri bir araya gelince bakın spor için bir 
				araya geliyorsunuz, ama bu Filistin için bu mazlum coğrafyadaki 
				zalimlere dur demek için bir araya gelmiyorsunuz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Zalimliğe ses çıkartan benim gördüğüm 
				lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Tek Hıristiyan lider de 
				Maduro’dur. Sosyal medyada dönen Maduro’nun açıklamaları var 
				yani,. bir Müslüman hassasiyetinin çok çok üstünde açıklama … 
				biz çok sevindik İslami Dayanışma Oyunlarında tekvando da bizim 
				bir sporcumuzu yenerek gümüş madalya aldı Filistinli bir sporcu 
				ona çok sevindik, çok mutlu olduk, salondaydık da müsabaka 
				yapıldığında. Dolayısıyla, işte böyle bir şeyi de ön plana 
				çıkartabiliriz bir Filistinli sporcunun burada hem de gümüş 
				madalya bronz da değil almasını da ön plana çıkartabiliriz. Bu 
				durum böyle yani bu konuyu konuşmak. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bu farklı 
				yorumlanabilir… 
				Kendimizi böyle avutabiliriz de şu açıdan söylüyorum yani 
				sizin açınızdan tabi ki başarılıdır, ama işte dedim ya az önce 
				Müslümanlar orada zulüm görüyor sesimiz çıkmıyor, yeterince 
				mücadele edemiyoruz bunu sadece Türkiye için söylemiyorum da 
				İslam dünyası için söylüyorum. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bu konuda en çok üstüne düşeni yapan 
				Türkiye’dir yani. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabi tabi 
				kesinlikle. Yani ama işte kendimizi bununla Müslümanlar olarak 
				maalesef avutuyoruz diye düşünüyorum. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kuralları koyan bakın yani bu sportif 
				kuralların ortaya çıkması, konulması, vesairesi farklı bunun 
				dışında kalamazsınız. İran Milli Takımı voleybolu tesettürlü 
				oynuyor yani o da tercih edilir, yapılır, onu yapan ülkeler de 
				var. Farklı branşlarda tamamen kapalı mücadele edenler de var, 
				ama işin o tarafını da görmemizde fayda var. Ama bir spor adamı 
				olarak ben…  
				  
				CİHAD DOĞAN- İnşallah bu 
				eleştiriler hayra vesile olur yani. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bu organizasyonun Konya’da yapılmasını, 
				efendim bu organizasyonun Türkiye’de yapılmasını, bu 
				organizasyonun birçok başbakanın Azerbaycan Devlet Başkanının 
				ülkemize gelip yapılmasını önemli buluyorum. Elbette 
				eleştirilecek yönleri vardır işte atletizmde sıkıntı oldu birkaç 
				gün, farklı branşlarda ortaya çıkan hemen tedavisini yaptığımız 
				sıkıntılar olabiliyor. Elbette önemli ama şehrin ve ülkemizin 
				sportif tarihinde önemli bir yeri olacak. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Tabi 
				kesinlikle inşallah… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bu eleştirileri yapan hoca efendilere, 
				ilim erbap sahiplerine saygı duyuyorum, ama işin sportif tarafı 
				da önemli diye düşünüyorum. İnşallah ismi değişir… 
				  
				CİHAD DOĞAN- İnşallah 
				eksikler, hatalar varsa düzeltilir, daha başarılı, daha güzel 
				organizasyonlar yapılır. Şimdi bir sorumuz da şu: Malumunuz 
				geçtiğimiz günlerde yine bu olimpiyatlar vesilesiyle Konyaspor 
				Stadyumunda bir tahribat meydana geldi, bu çok kamuoyunda yine 
				yansıdı. Sahanın zarar görmesinden dolayı tepki oluşturdu. 
				Maalesef Konyaspor’da o Avrupa maçını kaybettiği için buna 
				ilişkilendirildi. Sahanın zemininden dolayı mı Konyaspor bu maçı 
				kaybetti? Bundan sonraki süreçte Konyaspor maçları nerede 
				oynanacak? Bu hata mıydı? Bununla alakalı görüşleriniz nedir? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi bu açılışın mutlaka Büyükşehir 
				Belediye Stadyumunda yapılması gerekiyordu. Talihsizlik hem 
				Konyaspor’un Avrupa maçlarının, lig maçlarının ardı ardına 
				gelmesinde oldu. Evet bir sıkıntı yaşandı, evet bu sıkıntı 
				Konyaspor’un aleyhine bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Bu 
				anlamda Avrupa maçından sonra lig maçının oynanmasıyla ilgili 
				Avrupa maçının oynanmasıyla beraber zeminde Türkiye Futbol 
				Federasyonunun ilgili biriminin kısa vade de yani bu hafta maç 
				oynanmayacağına yönelik bir raporu oldu. İki kulüp arasında 
				görüşmeler oldu, biz de bu noktada yardımcı olmaya çalıştık, ama 
				rakip takım ertelemeyi kabul etmediği için Başakşehir, 
				Başakşehir Kulüp Başkanı da benim yakın dostumdur, ama futbol 
				olayında alınacak neticelerle alakalı kimse birbirini tanımaz. 
				Ama Ahmet Çalık vefatında yine Başakşehir denk gelmişti o zaman 
				ertelemeyi kabul etmişlerdi, tabi o çok farklı bir konuydu. 
				Bugün akşam Eskişehir’de oynanacak. Arkadaşlarımız ben Vaduz 
				maçını seyretmedim, o maçın kaybedilmesi zeminle mi alakalı, 
				yoksa Konyaspor’un… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Kendi 
				oynayış tekniğinden? Sizce oyunların Konya’ya getirdikleri 
				nelerdir? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ne kulüp yönetiminin ne teknik 
				direktörümüzün bu konuda bir serzenişi olmadı, ama olmuş da 
				olabilir yani zeminden dolayı da olabilir. Maalesef bir 40 yılda 
				bir denk gelecek bir talihsizlikti. Fakat bu stat bu şehrin, bu 
				şehirde bu oyunlar yapılıyor bu açılışın da orada yapılması 
				gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Devlet Başkanı da 
				burada. Bir Konyalı olarak bu noktadan üzgünüm, ama Gençlik Spor 
				Bakanlığının bir mensubu olarak da bu açılışın burada yapılması 
				gerektiği konusundaki fikrimi ve kararlılığımı ifade etmek 
				durumundayım. Bu konuda bir kusurumuz, hatamız olmuşsa Konyaspor 
				taraftarı da bizi bağışlasın. Ama Konya’da birçok milli maç 
				oynandı, Konya’da üst üste birçok organizasyonlar oldu. Bakın 
				trafik takındığı için dolmuşta sabırsızlık yapan amcanın oğlu 
				belki ful çeken bir otelde çalışıyor ya da arabasıyla tıkanan 
				trafikte kaldığı için sitemini ileten abimizin restoranı dolup 
				taşıyor. Yani bu şehre gelen her damla mutlaka herkesi öyle veya 
				böyle etkiliyor.  
				  
				CİHAD DOĞAN- İnşallah 
				öyle olur. Şimdi ben tabi yani sizi bu sorular sorarak 
				sıkıştırmış gibi oluyorum belki ama… 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yani konuşmazsanız ... kapalı 
				kalır, insanları bilgilendirmek gerekir yiğitçe, mertçe Neyse 
				muhatabınız neyse sizi insanlar duçar eden evet bu şehre 
				artıları var, ama trafikte bir sıkıntı olduğunu da biliyoruz 
				yani. Evet, bu şehre getirdiler bundan herkes farkında 
				olmayabilir. 5-6 misafirimle bir Konya’nın simge eski 
				lokantalarının birine yemeğe gittim. Dedi ki, Başkanım bu 
				oyunların şehre dedi bir katkısı nerede dedi. İşte dedim bak 
				buradayım ya 6 kişiyle ki belki başka gelenler de var. Bak saat 
				3.30 senin köfte bitmiş yeni köfte kardın. Başka bir şey 
				olmayacak mı? Yani ne diyeceksin? Ne olsun başka dükkan dükkan 
				yani. Şey de çok güzeldi Büyükşehir Belediyesinin bu dönemde 
				Bedesten Şenliği yapması da çok güzeldi. Tabi ekonomik şartlar, 
				ortam vesaire… 
				  
				CİHAD DOĞAN- Konya’nın 
				tanınması, bilinmesi, turizm birçok kapsamı var. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yerlerde sürünen Brezilya Favela’nın 
				önünde olimpiyat yaptı, Dünya Futbol Şampiyonası yaptı. Yani bu 
				organizasyonlar daha … yakında Konya’da Dünya Ümitler Karate 
				Şampiyonası olacak. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Ne zaman bu? 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tarihini tam bilmiyorum, ama sonbaharda 
				olacak olması lazım. Basketbol Gençler Avrupa Şampiyonası oldu, 
				yani aklıma gelen, gelmeyen birçok organizasyon oldu, oluyor, 
				olacak. Nelerle? Bu tesislerde. Veledrom’dan sonra da hala 
				artacak. Bakın şöyle bir hafta sonu çıktığı zaman insanlar 
				Dutlukır Millet Bahçesine piknik vesilesiyle giderlerse bir 
				baksınlar orada nasıl spor vadisi oluştu. Veledrom 150 kişilik 
				halk eğitim, sporcu fabrikası dediğimiz çok amaçlı spor salonu 
				yani o bölgede zaten bir hareketlenme söz konusu, bunların 
				geleceği, gideceği, Konya’da konaklayacağı, kalacağı vesaire 
				birçok … bunu en iyi bilenler aslında şeyler esnaf odaları 
				Konya’da yapılan organizasyonların getirilerini vesairelerini en 
				iyi bilenler ama tabi aksaklıklar olduğu zaman da gerekli 
				eleştirileri de yapmak zorundayız. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Onlardan 
				ders çıkaracağız, daha iyi hazırlanacağız inşallah. Ve birde 
				bunların çok iyi anlatılması lazım. Birtakım olimpiyatlar veya 
				bu tür etkinlikler yapılmadan önce halk daha iyi 
				bilgilendirilirse insanların da eleştiri dozu daha farklı olur 
				diye düşünüyorum. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Dün Tokyo’da aldığımız 13 madalya da hele 
				en son boks olup Buse Sürmeneli tarafından altın olarak 
				alındığında mutlu olmuş kim varsa bugün bu oyunların Konyalı 
				olarak Konya’da yapılmasından aynı mutluluğu, bir daha sonraki 
				olimpiyatlarda Paris’te onun daha fazlasını yaşamak için buranın 
				bir vesile olduğunu görecekler, bilinmesinde fayda var. Ama 
				tekrar ediyorum yaşanan sıkıntılar olmuşsa da ya da bunu çok 
				olumlu denk gelmemişse de, yapılmamışsa da ben şehrimizden, 
				hemşerilerimizden özür diliyorum. Ama getirileri daha fazla. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Şimdi ben 
				çok teşekkür ediyorum açık yüreklilikle bu sorulara cevap 
				verdiniz, es geçmediniz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bakalım verdiğimiz cevapların bize 
				faturası ne olacak? 
				  
				CİHAD DOĞAN- Bilmiyorum 
				izleyeceğiz. Şimdi ben son olarak yani tabi bu konular çok 
				konuşulacak konular da başka zamanlar yine konuşuruz belki. Ben 
				izleyicilerimizi de sıkmak istemiyorum, sizleri de sıkmak 
				istemiyorum, çok benim yapıma da terstir böyle insanları 
				sıkıştırmak. Sizin o güzel şiirlerinizden bir şiir bir parça 
				dinlemek istiyorum sesli olarak, sonra programı kapatacağım. 
				Sizden bir şiir dinleyelim. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi mülayim şair kişiler kendi 
				şiirlerini dediniz ya siz kendi seslerinden okumayabilirler 
				dolayısıyla, kendi yazdığınız şiirleri ezberlemekte biraz zor 
				oluyor. Şimdi mesela çok gündeme gelmemiş bir işte biraz önce 
				Filistin’den bahsettiniz bir değil, iki şiir okuma fırsatı 
				verirseniz bir tanesini bunu okumak istiyorum. Bu 5-6 ay önce 
				çok büyük saldırılar olmuştu Filistin’e o zaman bir gece kalkıp 
				yazdığım bir şiirdi onu okuyacağım. Bilmem Ki şiirin ismi. 
				Gazze şeridi vuruldu, 
				Yine çocuklar şehit oldu. 
				Dediğinde soğuk yüzlü 
				haberci, 
				Bir acı oturur 
				yüreğimize. 
				Onunla kalırız, 
				Sonra döneriz güncemize. 
				Bilmem ki 
				Hiç soğuk yüzünü, 
				 
				Öptünüz mü 
				sevdiklerinizin? 
				Ürpersen de bir an, 
				Yanar ki, 
				Kor ateş olur, 
				Öyle yanar yüreğin. 
				Lakin 
				Ben de bilemem ki 
				Nasıl kavrulur, 
				Ve dudağı, 
				Ve yüreği? 
				Uykusunda yanmış, 
				Sabisinin bebesinin, 
				Taze yüzünü öpenin. 
				Dedik. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Evet, birde bir romantik şiir okuyayım. 
				Onu aslında müziğiyle birlikte kendi sesimle okumuştum size de 
				göndermiştim ama böyle okumak istiyorum. 
				Tutulmuştum bir anda, 
				Kızıl bakışlı 
				tavırlarına, 
				Umarsızca davrandım. 
				Ulu dağların, 
				Yalçın kayalıklarında, 
				Serseriler gibi yürüyüp, 
				Tedbirsizce dolaştım, 
				Tutunamadım. 
				Neler oldu bitti, 
				 
				Bilemeden 
				Öyle hızlı oldu ki her 
				şey, 
				Anlayamadım. 
				Tutkundum tutkuna, 
				Tutukluyum vurgunum, 
				Yangınım sana dedim, 
				Yalvardım inandıramadım. 
				Yağmur damlaları yakıp, 
				Üşütüyordu güneş ve ateş. 
				Dursun istedim zaman 
				Durduramadım. 
				Suda yürümeye kalktım, 
				Toprakta yüzerim sandım. 
				Hayaldi biliyordum tüm 
				yaşadıklarım. 
				Uyanmak istedim, 
				Uyanamadım. 
				Görmezden geldin 
				önceleri, 
				Bağırdım avazım 
				çıktığınca 
				Duyuramadım. 
				Olmadı ne yapsam, 
				Bekledim sabır taşımı 
				Çatlatırcasına. 
				Hedefler koydum kendime 
				Tutturamadım. 
				Kurtulmak istedim, 
				Kurtulamadım. 
				Kaderimdin biliyordum, 
				Senden kaçamadım. 
				Mademki İslam dünyasından 
				bahsettik, mademki İslami Dayanışma Oyunlarından bahsettik, 
				mademki dağınıklığımızdan bahsettik, şimdi tam da bunu anlatan 
				bir lirik şiirimiz var bununla bitirelim, sizde programı 
				kapatın. 
				Asırlar An Olur. Bu 
				Twitter hesabımın sabitinde sürekli vardır yine bizim yazdığımız 
				şiiri Cevat Olçok dostumuz okudu. 
				Barbarlar çıkar gelir... 
				Uygarlıklar yok olur! 
				Mübarek topraklar 
				bataklık olur! 
				Aptallar hilal bilir 
				önden gideni; 
				Bir de bakarlar, 
				Altı köşeli yıldız olur. 
				Coğrafya kaderdir! 
				Oluk-oluk kan akar... 
				Bir varil petrol olur. 
				Filmler çekilir, 
				Başlar kesilir, 
				Olan coğrafyaya olur. 
				Halklar seni bekler, 
				Başlar düşman olur. 
				Bir kurtarıcı çıkar 
				gelir, 
				Yavuz olur, Gazi olur, 
				Reis olur. 
				Çadırlar yıkılır, 
				destanlar yazılır, 
				Oyunlar bozulur, 
				devletler kurulur. 
				Şafak sökerken yeni güne, 
				Zaman durur, Asırlar an 
				olur. 
				Sınırlar çizilir 
				cetveller ile, 
				Sınırlar bozulur. 
				Kan gözyaşı eller ile 
				esirken Bağdat, 
				mahzunken Halep, Şam. 
				Zannetme ki özgürdür 
				Mekke-Medine. 
				Tanklar yürür, Mehmetler 
				vurur, 
				Özgürleşir İslam illeri. 
				Urfa, Antep, İstanbul 
				olur. 
				Çarpar da kanatlarını 
				ağır-ağır, 
				Uçar da uçar özgürlük 
				kuşları. 
				İner 
				tepelerine-tepelerine; 
				Selçuk olur, Cumhur olur, 
				Osman olur, Mehmet olur. 
				  
				CİHAD DOĞAN- Yüreğinize 
				sağlık çok güzel kaleme almışsınız. Bu şiirlerden sonra aslında 
				söyleyecek pek bir söz kalmıyor. Hem coğrafyamızı hem olanları 
				çok güzel bir şekilde anlatıyor. 
				Efendim, ben çok teşekkür 
				ediyorum katıldığınız için. Çok konu vardı, ama süremiz yetmedi, 
				yetmez de. Başka bir programda inşallah yine konuşulmayanları 
				konuşmak isteriz. Son olarak söylemek istediğiniz neler var 
				onlarla kapatalım isterseniz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ben de teşekkür ediyorum farklı formatta 
				bir röportaj oldu. Oyunlar sonrası bir süreçte farklı formatta 
				bir programda Konya’yı yaşamak, yaşadıklarımızı aktarmak aslında 
				bir şeyi anlatırken aklınıza bir şey daha geliyor onu anlatmaya 
				fırsat bulamıyorsunuz, unutuyorsunuz vesaire ama bizde inşallah 
				devamını getirme noktasında daha çok konular konuşuruz, daha çok 
				ilçeler birer değer taşıyan yıllardır süren spor yöneticiliği 
				mücadelemizde seçimler seçimler burada yaşadıklarımız söz 
				konusu. Daha farklı, daha farklı pencereden bakan şeyler 
				konuşuruz. Sürçülisan ettiysek af ola, inşallah güzel bir 
				röportaj olmuştur, izleyenlerin de tadı damağında kalmıştır, 
				kalacaktır diye temenni ediyorum. 
				  
				CİHAD DOĞAN- İnşallah çok 
				teşekkür ediyoruz katıldığınız için, açık yüreklilikle 
				sorularımıza cevap verdiğiniz için. Umarım sizler de daha güzel 
				hizmetler de hem dem olursunuz. Gerek okurlarımız, gerekse spor 
				camiası yapmış olduğunuz çalışmaları yakinen takip ediyor. 
				Eleştiriler, ufak, tefek kusurlar her yerde olur, ama önemli 
				olan tarihi güzel imzalar, notlar düşebilmektir. Ki bunu sizden 
				dinleyerek çok güzel notlar düştüğünüzü görmüş olduk. 
				Teşekkür ediyoruz. 
				  
				SPOR HİZMETLERİ GENEL 
				MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ben teşekkür ediyorum. 
				  
				
				(Şiir Dinletisi) 
				
				----- / -----  |