MEHMET BAYKAN "ÖZEL"

 
YAŞAYAN HAFIZA-MEHMET BAYKAN Röportaj: TV 42-Cihad Doğan
 

CİHAD DOĞAN- Mehmet Bey, siz on parmağında on marifet olan önemli bir isimsiniz; şairlik var, yazarlık var, fotoğrafa, türküye, müziğe ilginiz var. Aynı zamanda da spor adamısınız, uzun yıllardan beri gerek Konya’da, gerekse Türkiye’de çok çeşitli kademelerde hizmetleriniz oldu.

İsterseniz biraz geçmişinize gidelim, Mehmet Baykan kimdir, Konya’nın hangi mahallesinde yetişmiştir, nerelidir, çocukluğunuzu konuşalım isterseniz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Teşekkür ediyorum öncelikle iltifatlarınız için.

Tabii dolu dolu Konya’yı yaşama imkânı elde etmiş bir kul olarak Konya’nın gerek folklorik, gerek manevi, gerekse sosyal yapısı anlamında birçok şahitliğimiz oldu, yaşanmışlığımız oldu.

Mehmet Baykan kimdir? Mehmet Baykan, Torosların zirvesinde yer alan Taşkent ilçesinde hem anneden-hem babadan, 1964 Konya doğumlu, Çaybaşı’nda ilk aklının erdiği zamanları yaşamış, Çaybaşı’ndan çayın aktığı dönemleri yaşamış-görmüş ve sonrasında aşama-aşama, kademe-kademe bu şehri yaşamış, hissetmiş bir kişidir. Babam üç yaşında iken baba tarafım Konya’ya göç etmiş, annem 17 yaşındayken Taşkent’ten Konya’ya göç olayı olmuş. Sonra işte Çaybaşı’nda dedem iki oda bir mabeyin bir ev yapmış kerpiç, oradan 3 dönüm bir bahçe almışlar, yer almışlar. Maddi şartlar düzeldikçe bu 2 oda bir mabeyin ev duruyorken iki katlı tuğla yığma bir ev yapılmış çaydan kum çekerek. Sonra benim ilkokul üçüncü sınıftan itibaren yaşadığım 4 daire zamanı şartlarına göre betonarme bir ev yaptı babam ve rahmetli amcam. Orada askere gittim, orada evlendim, orada çocuklarım oldu. Hülasa iki oda bir mabeyin kerpiç evde büyümüş, çayın akmadığı dönemlerde çayın içerisinde arkadaşlarıyla oyunlar oynayan, çayın aktığı dönemlerde çayın kenarına pek gitmeyen, çünkü sık sık tembih edilirdik; aman kuzum, aman evladım, su alır gider, çaya düşersiniz, dikkat edin filan.

 

CİHAD DOĞAN- Bayağı derin miydi o dönemlerde?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, çok derin değildi, ama biz çocuk olduğumuz için. Buna ilişkin bir hatıram var. Şimdi biz çocukken Çaybaşı’ndan çıkıp Azize’nin oradaki Ahmet Efendi Çarşısındaki dükkânımıza giderken birkaç yerde ben konaklardım. Bir tanesi, eski halin orada gazete bayisi vardı, orada kupürleri görebildiğimce gazete manşetlerine göz atmak, bir tanesi de Kapı Camisinin önündeki meydan. Orada eski para, saat, kaset, tespih alıp satan tezgâhlar vardı. O meydan kocamandı. Yıllar sonra oğlumla birlikte Kapı Camisine mübarek gecede gittik, sonrasında anne-babamın elini öpmeye gittim. Baba dedim, Kapı Cami Meydanı ne kadar küçülmüş, orası kocamandı dedim. Rahmetli dedi ki; enayi, meydan küçülmedi, sen büyüdün dedi. Yani çocukluğumuzdaki çay ve hikâyeleri de var o çayın, 3 yaşında, 4 yaşında çocukların düşüp, çünkü açıktan akarken birden bir evin önünde köprünün altına girebiliyor filan.

Farklı bir mahallede büyüdük, yani mahallemiz hem bizim bahçemizin duvarı bir ilkokulla, daha önce de bir 27 Mayıs, öncesi 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti döneminde yapılmış, 60 ihtilalinden sonra 27 Mayıs, 12 Eylül ihtilalinden sonra ise Yunus Emre İlkokulu olarak ismi değişti ve şu anda Yunus Emre olarak devam ediyor, okul komşumuzdu. Okulun yanında oturduğumuz için muhitte hep bilinirdik. Mahallemizde Taşkentli, Bozkırlı, Akörenli, Botsa, Detse…

 

CİHAD DOĞAN- O ahali genelde orada otururdu değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabii. Botsa, Detse, bir de oradan komşularımız vardı. Top oynayabileceğimiz eski adı harım olan, zamanında ekin ekilirken vesaire ekinin kaldırıldığı, üzümlerin pekmez yapıldığı, sonrasında bize top oynama alanı olarak devredilen mekânlar söz konusu. Asfaltın üstü vesaire, hatırlarım Çaybaşı Caddesi, ana cadde üzerinde akşamları top oynardık, neden sonra bir araba gelirdi ama Paşalıköprü tarafından, ama Çaybaşı tarafından, şimdi o cadde vızır vızır.

 

CİHAD DOĞAN- Değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tümsekler var trafiği engellemeye yönelik.

Tabii belki eskiden çok bahsetmek, eskiyi anlatmak ilgisini çeken olur-çekmeyen olur. Ama biz de eskileri dinleyerek büyüdük, yani biz de şehrin gelişimini, şehrin bizden önceki dönemini işte burada şu vardı-şurada bu vardı. Mesela şimdi eski stadyum millet bahçesi oldu.

 

CİHAD DOĞAN- Neydi o eski stadyumun hali daha öncesinde?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi onun öncesinde biz işte şimdiki imam hatibin olduğu yer top sahasıydı, orada oynanırdı, maçları dinleyerek büyüdük. İşte rahmetli babam anlatırdı, bir … vardı Konyasporlu mu, İdman Yurtlu mu, korner atışı bile penaltı gibi olurdu, şimdikiler topçu mu derdi babam, yani orada maçları seyretmiş.

Şimdi millet bahçesi olan stadın biz kapalı tribün ve açık tribün olan halini bilir ve hatırlarız. Kale arkası tribünü de sonradan yapıldı. Stadın üstü, kapalı tribün hariç diğer yerler sonra kapandı. Yani düşünebiliyor musunuz, o günlerin haberlerini söyleyeyim size; işte Doğru Yol Partisi Konya Milletvekili Plan Bütçe Komisyonu Mehmet Ali Yavuz stat ışıklandırması için para çıkarttı, ışıklandırma için çıkan para haber oluyor. İl Müdürlüğü binası, yine orada o şimdi millet bahçesi içerisinde kalan İl Müdürlüğü binası 10-12 yıl sürdü. İşte oraya ödenek çıktı, ödenek geliyor, inşaat devam ediyor vesaire.

Daha size bir şey söyleyeyim; şu anda Cumhuriyet sahası olarak bilinen, aslında 75. yıl stadı olan sahanın açılışına zamanın Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya iki Genel Müdür yardımcısıyla birden geldi. Dikkat buyurun, bir amatör saha…

 

CİHAD DOĞAN- Cumhuriyet sahası dediğiniz Dumlupınar mı, neresi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, Dumlupınar değil, Dumlupınar’ın üstünde Selçuklu Belediyeye giderken bir saha daha var, Selahaddin Eyyubi Tepesinin yanında. Şimdi zamanın İl Müdürü Necati Yenol da o sahayı Kombassan Holding ve Endüstri Holdingden aldığı bağışlarla yapmış, bir miktar Spor Toto’dan para almış, bir amatör saha, 150 kişilik bir portatif tribün, 4’lü soyunma odası, 2 lojman. Genel Müdür geldi iki yardımcısıyla. Türkiye o sahalardan son dönemde 1000 tane yaptı. Bir tanesini de açmak bana kısmet olmadı ya da Bakana kısmet olmadı, Sayın Cumhurbaşkanımızın toplu açılışlarında 10’ar, 15’er, 20’şer açılıyor.

 

CİHAD DOĞAN- İl müdürleri mi açıyor bunu?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok efendim, Cumhurbaşkanımız toplu açılışlarda…

 

CİHAD DOĞAN- Toplu açılış da, il müdürleri başındayken hani açılıyor, gerçekleştiriliyor.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani yani. Yok, ben daha büyütüyorum işi, yani bir genel müdürün açtığı sahadan biz bir şey görmüyoruz yani.

 

CİHAD DOĞAN- Evet, nereden nereye yani.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Görmememiz de doğal, şimdi 1000’i geçen sahanın açılışını…

 

CİHAD DOĞAN- 2 yılda tamamlarsınız.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- 2 yılda tamamlarsınız.

Mesela, Kerkük Caddesi yoktu. Ben Kerkük Caddesinde oturdum bir süre, bir kooperatif yaptık orada, inşaat yürüttük.

 

CİHAD DOĞAN- Nalçacı yeni yeni mi şekilleniyor?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok, Nalçacı vardı, tramvayın yapılışı daha dünkü mesele.

 

CİHAD DOĞAN- Tabii, dünkü mesele.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kerkük Caddesinin açılışı, reklam olmasın, ama Dündar Otel daha yeni yapılıyor, buralarda aklıma gelen...

CİHAD DOĞAN- Otogar faaliyete geçmiş miydi o zaman, eski otogar, Kulesite’nin orası?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kulesite’nin orası vardı, ama ben eski garajı çocukluğumdan hatırlarım. Eski garajdan Ankara, İstanbul otobüslerinin kalktığını hatırlarım. Şimdi trafiğe kapalı olan bu eski garajdan gelip işte İstanbul Caddesinden gelirken ara ara … Camiinin orası trafiğe kapalı ya, oradan İstanbul otobüsleri geçtiği için İstanbul Caddesiydi orası. İşte yıkama-yağlamanın oradan Doğanlar’ın içerisinden İstanbul Yoluna çıkan yol.

 

CİHAD DOĞAN- Bu çok önemli bir bilgi, yani İstanbul Caddesi niye denilmiş, demek ki oradan geçtiği için.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi. Biz Çaybaşı’nda otururuz, otogarın sesleri duyulurdu, çok ev de yok o zaman arada. Mesela 80’de benim annem-babam hacca eski garajdan gitti, otobüsler orada sıralandı. O zaman yeni otogar vardı gerçi de, yani oradan kaldırıldı otobüsler.

 

CİHAD DOĞAN- Macır Pazarından da meşhurdu değil mi bu hacıların otobüs…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Onlar sonraki dönem. Bir ara otogar köy otobüslerinden kalktı, sonra Macır Pazarından uzun yıllar devam etti, ama sonra tabii uçak devreye girince şimdi nasıl otogarımız bir miktar hızlı trenle ve uçakla mahzun kaldıysa, işte o mekânlar da bir değişim yaşadı, bu değişim yaşanacak.

 

CİHAD DOĞAN- Şöyle bir şey diyebilir miyiz: Teknoloji geliştikçe hayatımızdaki en önemli anıları, hatıraları, hayatın bize getirmiş olduğu lezzetleri alıp gitti diyebilir miyiz? Veya sizin gözünüzden çocukluğunuzda, gençliğinizdeki Konya’daki, ülkedeki hayatla şu anki hayatın bağlantısını bize söyler misiniz?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi bakın, bunlar bir süreç. Bizden öncekiler başka şeylerden şikâyetçiydi, biz başka şeylerden şikâyetçiyiz, bizim çocuklarımız başka şeylerden şikâyetçi olacak. Mesela rahmetli dedem ve babaannem akşam oldu mu eğer yalnızlarsa ışığı söndürür sokak lambasının ışığında otururlardı, neden? Elektrik parasından. Elektriği kapat. Ama eğer toplanmışsa çocuklar, torunlar, gelinler-kızlar böyle bir ortamda oturulur. Ya da kışın şöyle divanın altından çekerdi plastik leğeni babaannem, yazın kırıp hazırladığı kayısı çekirdeği, kuruttuğu kayısı kurusu, elma kurusu vesaire, evde portakal-elma da olursa. Bizden öncekilerin şikâyet ettikleri şeyler başkaydı, işte bu elektrik parası, su parası, masraf, geçim ona göre çünkü, çıkmış gelmişler dağdan. Ben hatırlarım, babamın böyle televizyonda bir film olup gece yatılıp sabah namaza kalkmakta zorlanıp, bir de ondan sonra kalkıp işe gidecek, televizyonu icat eden yatmasın-uyumasın diye lanet ettiğini ya da beddua ettiğini. Sonra bizim çocuklarımızda bu tetrisler, siz söyleyin siz benden daha gençsiniz, aklıma gelmedi, atariler, sonra video. Şimdi ben bir gazete kupürü hatırlıyorum, bu eski gazetelerden bizde de Yeni Meram yayınlar bunu, ulusalda da tahmin ediyorum Cumhuriyet Gazetesi yayınlar. İşte 57 mi, 47 mi, bu ulusal gazetelerin birinde Amerika toplumunun ahlakını radyo yayınlarının bozduğu yazıyor; gözümle gördüm okudum. Şimdi televizyon sonra ahlakı bozdu, sonra video, kontrolsüz evlerde seyrediyordu insanlar, her numara var. Sonra geldi internet çağı. Hatta gazetelerden şikâyetçiydik. Hacı amcanın muhafazakâr gazeteyi katlayıp cebine koyup Aziziye Camisinde, Kapı Camisinde namaza durduğunda ceketinin cebindeki gazetenin manşetinde manken fotoğrafı.

 

CİHAD DOĞAN- Namazı bozduk.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani, şimdi farkında bile değil. Çünkü gazeteye güveniyor, muhafazakâr gazete. Yani her dönemin bir bozanı olacak.

 

CİHAD DOĞAN- Tabi.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi 3-4 yaşındaki çocuklar cep telefonundan oyun açılmadan mama yemiyorlar. Benim oğlum kumanda düşmanıydı, şimdiki çocuklar nasıldır bilmiyorum, reklamlara daha işte apalarken hasta olurlar, değiştirdiğin anda kumandayı parçalardı. Şimdi cep telefonuyla çocuklar mama yiyor ya da cep telefonunda oyun izleyerek duruyor, anne baba da mecbur veriyor, aman sussun da ne yaparsa yapsın diye. Her dönemin bir şeyi olacak böyle düşündüğünüzde, bir muarızı olacak. Mesele, temeli sağlam atmak.

 

CİHAD DOĞAN- Kesinlikle.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bunun yolu da nereden geçer? Bunun yolu da eğitim sisteminden geçer, aile eğitimden geçer. Bizim gibi okulda sosyal bilgiler dersinde Abdülhamid kızıl Sultan, Vahdettin hain okuyup eve gelip Yalan Söyleyen Tarih Utansın’ı açıp ya bakayım mevzuya deyip, Allah Allah, tam tersi. Temeli sağlam atarsan, böyle bir ortamı bulursan, benim kitaplığımda hala vardır 5 cilt Yalan Söyleyen Tarih Utansın ve 70 baskı falan, yani 77-78...

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi eğitim demişken çok önemli bir konuya geldiniz. Günümüzde artık çocukların eğitimi için çok önem sarf ediliyor, özel okullara gönderiliyor, özel hocalar tutuluyor. Fakat eğitimde geldiğimiz duruma baktığımızda içler acısı ve en başarılı çocuklar, üniversite sınavlarında birinciliği oynayan çocuklar hep taşralarda, dağlık bölgelerde yetişmiş, devlet okullarında yetişmiş çocuklar çıkıyor.

Sizin çocukluğunuza indiğimizde babanızla, büyüklerinizle olan diyaloglarınızı görüyoruz. Tabii ki sizin eğitiminizde babanızın, büyüklerinizin büyük emeği var, sadece mahalledeki mektepteki hocalarınızın değil. Babanızdan, büyüklerinizden nasıl bir eğitim aldınız, nasıl bir terbiye aldınız? Sizin bu noktalara gelmenizde büyük emekleri var çünkü. Biraz babanızla olan eğitim camianızla olan ilişkilerinizi konuşmak istiyorum. Sizin için babanızın ve büyüklerinizin gönlünüzdeki yeri nedir, bunları konuşalım biraz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani tabii okulda aldığınız eğitimden daha fazla ailenin yaşantısı, doğallık, burada size sunulan fırsatlar, burada size açılan yollar önemli. Bunlar özellikle yapılan şeyler, özellikle önünüze çıkartılan fırsatlar değildir. Bunlar aile yapısından kaynaklanan, aile çevresinden kaynaklanan, sizin de bu noktada sergilediğiniz merak, istek, hani istek, … diye bir söz var Konya’mızda, bu istek ve yaşanmışlıklar önemli olan. Benim babam rahmetliyi şöyle tanımlarım: Entelektüel bir taşralıydı, yani taşra şartlarında sık İstanbul’a gidip-gelen hem ticaretten dolayı, hem aile ziyaretlerinden dolayı. Bakırcı çıraklığından gelmiştir babam, çok entelektüel bir ustanın o günün şartlarında yetiştirdiği, mesela bizim evimize mevsiminde meyve ilk çıktığı zaman alınırdı, az da olsa alınırdı, niye? Başkasında görüp de…

 

CİHAD DOĞAN- Çocuklarımızın canı çekmesin.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İstemesin. Alınırdı, ama ben de işte cebime erik doldurup daha yeni turfanda, yenidünya doldurup sokağa çıktığım için de temiz bir dayak yemişimdir yani. Niye? Alan var-alamayan var, bunu dışarıda yemek doğru değil.

 

CİHAD DOĞAN- Bu bir kültürdü, bunu kaybettik.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kesinlikle, yani alan var-alamayan var. Bakın, herkes kendisinden bir önceki nesli ya da yaşadığını özleyerek yaşıyor, sonrasını beğenmeyerek yaşıyor. Bu kesin, yani benim 57-58 yıllık hayatımda gördüğüm budur. Yani eskiden şöyleydi, şimdi işte o şey kalmadı. Şimdiki bizim yaş kuşağımız da aynı şeyi konuşuyor, geçmişe özlem, yaşanana ve geleceğe eleştiri; değişen bir şey yok aslında Türkiye şartlarında, dünya şartlarında. Dün işte 20 saat trenle İstanbul’a gidiliyordu, ondan önce yaylı arabayla Bursa üstünden İstanbul’a gidiliyormuş, sonra işte otobüsler çıktı. Sonra ben 82 yılında İstanbul Hukuk’u kazanıp İstanbul’a ilk defa okul için gittiğimde, bir süreç olduğu için iyi hatırlarım, daha otobüslere klima yeni takılmıştı, 303, daha … falan yoktu. Sonrasında klimalı otobüsler geldi. Otobüslerde sigara içilip, tavanı açılıp-kapanan otobüslerdeki kavgalar, bir taraftan dumanlar, bir taraftan havalandırma yok, tavan açılıyor, işte içmeyen rahatsız oluyor. İşte mola vermiş yarım saat otobüs, ondan sonra moladan geliyor herkes sigara yakıyor, ya mola verdin az önce. Yani o bir şey artık…

 

CİHAD DOĞAN- Keyif sigarası.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Keyif sigarası. Şimdi böyle bir ortamda bizim yaşadığımız süreç, özellikle babamla benim irtibatım bir arkadaş gibiydi. Çünkü iyi bir ustada yetişmiş ve ailenin yükümlülüklerini çok erken zamanda üstlenmiş birisi olarak rahmetli babam çok deneyim sahibiydi. Bir de, bir şansımız; şehrin merkezi olan, kalbi olan Aziziye Camii, Kapı Camii, Sultan Selim Camisi, bu üçgen içerisinde ve eski garaj. Aziziye Camisinin kıble tarafında babamın işyerinin olmasıydı, orada büyüdük biz. Bir taraftan Çaybaşı, bir taraftan Aziziye Camisi. Yani türbe önünde evin, Meram’da bağım değildi, ama işte Aziziye’nin önünde işim, Çaybaşı’nda aşın.

 

CİHAD DOĞAN- Eklenebilir kesinlikle.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Eklenebilir, evet.

Çaybaşı, demin dediğim gibi çok entelektüel bir yerdi. Mesela Çaybaşı Camisi’nin imamı rahmetli Hafız Amca, Allah sağlık versin, Saim Sakaoğlu Hoca çok görünmüyor son zamanlarda, onun babasıydı. Fötr şapkalı, çok iyi bir İnönü’cü, Halk Partili. Hacca Üresinler Turizm bizim Çaybaşı’ndan otobüs kaldırır. Hafız Amca, dede gelir bize artık, duasını yapar, yani böyle bir girift yapı var. Bir taraftan işte Yunus Emre, o günkü 27 Mayıs İlkokulu’nun seçim sandıklarında açık ara Milli Selamet Partisi çıkardı, açık ara yani, öyle-böyle değil. Bir taraftan Hükümet önüne yürüyerek 15-20 dakika, bir taraftan … Kurtuluş daha yeni gelişen mahallelerin tam ortasında, onlara göre merkezde. Bakın bu mahalle kültürü aslında çok önemli. Bizim bir şansımız da şu oldu: Doğduğumuz mahallede büyüdük.

 

CİHAD DOĞAN- Taşınmadınız yani başka yerlere?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mevlana Ortaokulu, Endüstri Meslek Lisesi, sonra Teknik Lise, oralara gittik. Askere gittik geldik. Doğduğumuz, yaşadığımız, büyüdüğümüz mahallede evlendik, orada çocuklarımız oldu.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Böyle bir üçgen-beşgen içerisinde, çocukluk arkadaşlarımızı kaybetmeden… Mesela bizim yakın zamanda birlikte büyüdüğümüz, ilkokul arkadaşımız, mahalle arkadaşımız rahmetli oldu kanserden. Bütün çocukluk arkadaşları toplandık. Bizim işte Yunus Emre İlkokulu’nun bir köşesi vardı, köşe diye geçer, WhatsApp grubumuz var hatta köşe diye. Orada yetiştik, oraya toplanıp sağından-solundan gelenler işte. Grubumuzdan bir arkadaşımız ilk zayiatı verdik, rahmetli oldu, hemen bir araya geldik, bu şans önemli. Bir memur çocuğu olsanız, Türkiye’nin farklı yerlerinde, farklı görevler sebebiyle kaç okul değiştireceksiniz, kaç arkadaş değiştireceksiniz vesaire vesaire. Sonra işte Aziziye Cami kıblesi, Ahmet Efendi Çarşısı, orada yaşadığımız süreç. Eski garaja el arabası ya da bisikletle otobüslere mal götürdük ya da İstanbul Caddesi’ne bankalara çek-senet ödemeye gönderirdi babam bizi. Ve o günün, o dönemin değerlendirmeleri içerisinde ben 12 Eylül öncesi size yayın öncesi sohbette de bahsettim, Konya Akıncılarından bizim o siyasi faaliyetlerimizi destekleyen, kitap-dergi almamız için hususi cebimize para koyan bir baba yetiştirdi bizi. Yine benim anne tarafım 7 kardeş, 6’sı İstanbul’da. Oradan her yaz, her sömestr İstanbul’da ziyaretler ya da misafirliklerde bulunarak oradan bir miktar alımımız oldu gibi.

Bir ismi unutmadan söylemem lazım. Allah rahmet eylesin, Mevlana Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenimiz Halit Yarımcı vardı. Tahmin ediyorum 2012’de falan rahmetli oldu, çok bilgili, donanımlı ve ideolojik olarak da çok sağlam bir insandı, onun bize çok etkisi oldu.

Bir de, yine yakın zamanda kaybettik, Allah rahmet eylesin, geçtiğimiz günlerde de ölüm yıldönümüydü, Nevzat Arabacı Hocanın ideolojik olarak bize büyük katkıları oldu, büyük destekleri oldu. Tabii işte sadece anne-baba değil çevresel olarak da bunlar önemli.

 

CİHAD DOĞAN- Siz muhafazakâr bir aileden geliyorsunuz. Babanızı da, muhteremi ben gıyaben tanıyorum, Allah rahmet eylesin, kıymetli bir insandı. Babanız da hakeza muhafazakâr, Milli Selamet Parti’sinin, o dönemin muhafazakâr partilerinden, ona irtibatı olan bir isimdi. Size şöyle bir soru sormak isterim mesela: Kudüs Mitingini hatırlar mısınız, babanızla gittiniz mi veya ilişkileriniz nasıldı?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Hatırlamaz mıyım? Yok, babamla gitmedik. Yani Kudüs Mitingi konusu açıldığı zaman bu şehirde insanlar biraz unutkanlaşıyor, ama ben rahatlıkla tüm yaşananları kendi penceremden konuşurum, zaman-zaman da konuşmuşumdur. Şimdi Kudüs Mitingi öncesinde Akıncı Gençler Derneği’nin eski fuar alanında, şimdiki orada kalan tek yapı cami, caminin arkasında otobüs deposu vardı, yani belediye otobüslerinin ana deposu, orada Akıncı Gençler Derneği vardı. Akıncılar Derneği kapatılmış, Akıncı Gençler Derneği. Oranın bodrum katında ya da işte bir mekânında 1 ay önceden pankart hazırlıkları başladı ama büyüklerimiz var. Beyaz üstüne yeşil pankartlar yazılıyor habire, biz de yazanlardanız. Mitinge 2-3 gün kala Konya’ya farklı kılık-kıyafetli insanlar…

 

CİHAD DOĞAN- Dışarıdan dahil oluyor, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet. Miting günü baktığımızda kırmızı üstüne sarı pankartların, orada hiç olmayan, hiç üretilmeyen pankartların ve böyle poturlu, parkalı, sakallı, yani bizim o camiamıza çok mensup olmayacak tipler ortaya çıktı. Bir kere baştan söyleyeyim, o miting provoke edildi. Yani hani 12 Eylül’den sonra hep dendi ya işte, 6 Eylül’de yapılan Kudüs Mitingi bardağı taşıran son damla olmuştur. Yapma ya, hazırlıkları zaten yapmışlar. 1 sene önce yapacaklarmış da ihtilali, şartların olgunlaşmasını beklemişler. Zaten 12 Eylül tarihinde Cuma günü o mitingin yapılacağı haftalar-aylar önceden kararlaştırılmış. Şimdi Konya’da 6 gün önce yapılan miting yapıldı da, ondan sonra mı ihtilal yapıldı? Hayır. O giden süreçte, o miting de var. Aksine ben şahit değilim, ama Mehmet Keçeciler Beyefendi o günün Konya Belediye Başkanı, mitingin yapılmasını da istemiyor. Hatıratlarından biliyorum, bu anlattığı, verdiği röportajlara da bir itiraz gelmedi. Onun verdiği bir röportajda okudum; yani Konya’nın meczuplarının boyunlarına… Nereden çıktı bilmiyorum, yani o tahta tespihlerin, Mevlana’nın orada satılan tespihlerin insanlar alıp boyunlarına takması, nasıl bir moda vardı o gün bilmiyorum. Konya’nın meczuplarına ip verip işte Atatürk heykelini, anıtını indirin diye uğraştılar diyor. Ben görmedim, şahit değilim. Yani miting ortamının provoke edildiği tam bir gerçek, tam net bir o günü yaşayan 17-18 yaşında bir Konyalı olarak net ifade edebilirim. O miting samimiyetle düzenlenmişti.

 

CİHAD DOĞAN- Ses de getirmişti değil mi? İsrail…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi tabi. Kudüs’ün işgalini telin eden bir mitingdi, samimiyetle düzenlendi, ama sonuçları itibariyle o samimiyeti ortadan kaldıran-kaldıracak birçok şey oldu. Tabii İstiklal Marşının komutu kürsüden, çok iyi hatırlıyorum, herhalde vefat etti, Konya milletvekili, Şener Battal verdi komutu. Bir grubun…

 

CİHAD DOĞAN- Kalkmayarak, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Oturarak orada eylem yapması ön plana çıkartıldı, fevkalade yanlıştı, fevkalade yakışıksızdı, yine provokasyon vardı. Tabii bu provoke ortamlara da sebebiyet vermeyeceksin, çünkü neler çıkıyor şimdi. Devlet bu kadar güçlüyken, Milli İstihbarat Teşkilatı bu kadar güçlüyken, polis istihbaratı bu kadar güçlüyken, askeri istihbarat bu kadar güçlüyken ne numaralar çevriliyor.

 

CİHAD DOĞAN- Tabi, 15 Temmuz yapılıyor, her şey olabiliyor.

 

CİHAD DOĞAN- Bazen şu da vardır: Şer görünenlerin arkasında hayır çıkabilir, hayır görünenin içerisinde şer çıkabilir.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi.

 

CİHAD DOĞAN- Bizim hesap edemediğimiz veyahut yıllar sonra ortaya çıkacak malumatlar geliyor.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabi.

 

CİHAD DOĞAN- Dediğiniz gibi, tamam darbe yapılacaktı, ama bir taraftan da İsrail’in belki büyük bir zalimliği engellenmiş oldu, bilemiyoruz neler vardır.

Ben şunun için sordum aslında: O döneme dair çok önemli isimler Konya’ya geldi gitti ve birçoğu aramızdan ayrıldı. Gerek o miting ve gerekse o mitingin dışında soruyorum bunu yani; çok önemli büyüklerimiz, kıymetli isimlerimiz vardı. Siz bunlardan kimlerle birlikteliğiniz, oturmanız-kalkmanız, muhabbetiniz, kimlerin sohbetlerine katılmış oldunuz. Mesela Tahir Büyükkörükçü Hoca yakın zamanda vefat etti, muhakkak onunla bir irtibatınızın olduğunu düşünüyorum. Yine merhum Erbakan Hocamızla olan muhabbetinizin de olduğunu biliyorum. Buna benzer hangi isimlerle diyaloglarınız vardı gerek babanızla, gerekse bizatihi şahsınızın yakından ilgilendiği?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şöyle ifade edeyim: Biz Abdullah Büyük Hocanın Yolcuoğlu Mescidinde ilk gelin bakalım çocuklar deyip topladığı, bir şeyler anlattığı gençlerdeniz. Abdullah Büyük Hoca daha askere gitmemiş, Yolcuoğlu Mescidini arka tarafında bir evde oturuyor. Abdullah Büyük Hocanın ilk çalışmaları, bu mescitte sabah namazından sonra önce mahallenin gençlerine, sonra mahalle cami cemaatine vaazla başlamıştır.

Tahir Büyükkörükçü Hocamın Kapı Camii vaazlarını hatırlarım.

Erbakan Hocamla yaş itibariyle bir diyaloğumuz olmadı. Ama her mitinginin müdavimiydik.

Hasan Hüseyin Varol Hoca Hayra Hizmet Vakfını kurduktan sonra çok etkili bir şekilde şehrin bir dinamiği olarak önemli hizmetleri oldu.

Yine Ali İhsan vatansever hoca diyebilirim, İslami Değerleri Tanıtma Vakfı, eski kitaplık diyeceğim, şimdiki yazma eserler kütüphanesi, o devlet tiyatrosu olarak kullanılan yer kitaplıktı, kitaplık diye geçerdi, yani kütüphane. Sonra Mevlana’nın oraya yapıldı, sonra yıkılıp işte şimdi Kültür Parkının içerisinde yer var.

Şimdi bu yapı içerisinde aldığınız her gıda manevi olarak ya da ticari olarak bulunduğunuz her ortam sizi mutlaka, bir de algılarınız açıkça, antenleriniz açıksa mutlaka bir şeyler almak ve katmak durumundasınız. Mesela Latif Başaşcı o gün için bir hısımlığımız da vardı, bizim için örnek bir rol modeldi. Tabi bizi bu anlamda ihtilal biraz savurdu. Nevzat Arabacı Hocadan bahsettim. İhtilal şöyle savurdu: Yani aslında ihtilalin yapılma gerekçelerinden bir tanesi de, işte grupları dağıtmaktı. Yani dün birbiriyle kavga eden grupları Mamak Cezaevinde, Sağmacılar’da, Metris’te bir araya toplamak bir planın eseri ya da Dutlukır’da bir arada toplamak bir planın eseri. O ihtilalden sonraki dönem bizim biraz savrulmuş dönemimizdir. İşte üniversiteyi kazanmamız, İstanbul’a gitmemiz, sonra okulu bırakıp gelmemiz, askerlik, evlilik, ticaret, sonra 88-89’da Taşkentspor’un kuruluşuyla farklı bir dünyaya adım atmak, ama aslolan ve bizim kendi zihnimizde mevcut olan yapı hiçbir zaman elhamdülillah sarsmadı biraz savrulsak da. Ve onun da avantajlarını gördük, bu savrulmanın. Çünkü bizim spor yapılanması içerisinde çok farklı bir dünya var, o dünyanın içerisinde muhafazakâr gelenekten gelmiş birisi olarak ayakta durmak ve en üst noktalara doğru gitme sürecinde sonradan fark ediyorsunuz ki temeliniz sağlam, sonra bir miktar bir savruluyorsunuz, sonra toparlanıp dönüyorsunuz yine. Ama o ortamda bunu şöyle sembolize ediyorum: İçki içilen masada içki içmeden oturmayı becerebilmek ve takdir görmek. Bunu yapabilmek önemli, biz çok şükür deneyimlerimizle bunu yapabildik.

 

CİHAD DOĞAN- İtilmeden, ezilmeden, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İtilmeden, hor görülmeden, tabii haddinizi bilerek, bildiğinizi konuşarak, bilmediğinizde susarak. Evet, haddini de gerekirse bildirerek, diklenmeden dik durarak gibi. Ama ben bütün bu süreçlerde o işte Çaybaşında, Aziziye Camisi’nin etrafındaki edindiğimiz kültürü, bu üçlemede; Sultan Selim, Aziziye, Kapı Camii üçlemesi olarak, yani bedestende edindiğimiz birikimi çok önemli görürüm medeni cesaret olarak. Çünkü müşteri geliyor dükkâna, mal satmak zorundasın, niye? Çark dönecek. Parasını alacaksın, ama bir taraftan da bir daha gelmesini sağlayacak şekilde etkilemek zorundasın.

 

CİHAD DOĞAN- Sempati uzatmamız gerekiyor.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Efendime söyleyeyim, ya burası hem hesaplı, hem uygun verdiler der, güler yüzlü esnaf vesaire. Kazık atmayacaksın, memnun edeceksin, bir taraftan da çarkı döndüreceksin. Sonra Toptancılar Çarşısı, hemen işte Kanal 42’nin de yanı başında yer alan. Ticaretten gelmek, ticaretle uğraşılan bir aile içerisinde yetişmek. Rahmetli amcam da çok entelektüeldi, Emin Baykan. Bulgur Tekkesinde Çimili Hakkı Efendi’de hafız olmuş. Bütün arkadaşları sonra imam hatip açılmış, imam hatip, ilahiyat yüksek İslam enstitüsü oraya devam etmişler, ama amcam ticaretle iştigal etmiş, işte o arkadaşlarıyla irtibatını da koparmamış. Yine bir amcam şehri daha farklı yaşayan, Konya’nın ilk kolonya üreticilerinden Mustafa Baykan. Böyle bir şey içerisinde yaşarken farkında olmadığınız, ama ilerleyen süreçlerde farkına varacağınız avantajlar var. Yani ben şunu net söyleyebilirim: Hayata 1-0 avantajla başlamış bir Konyalıyım, bunu net ifade edebilirim.

 

CİHAD DOĞAN- Kesinlikle. O ticaretin vermiş olduğu özgüven var, ama benim gözlemim şu: Baba duası almışsınız sanki, yani o var.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Elhamdülillah, hem anne-hem baba duası inşallah almışızdır.

 

CİHAD DOĞAN- Tabii, kesinlikle. Aile olarak da girişimci bir ailesiniz, yani mesela amcanızın mesela ilk kolonya olayı. Şöyle bir şey var, hani derler ya Konya’da; dağlı insanlar daha çok böyle girişimci oluyor, tuttuğunu koparıyor şartlardan dolayı, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mecbur, yani dağdan geldi ovaya, geri dönüş felaket. Yani öyle gelip deneyip, Konya, Ankara, İstanbul başaramayıp geri dönenler iyi bakılmaz, beceremedi, yapamadı. Geldin, … başarmak zorunda, yani tuttuğunu koparmak zorunda, vazgeçemez. Yok ki 8-10 dönüm tarlası, ekin eksin, kaldırsın, onun parasıyla bir kışı geçirsin ya da pancar, sonraki gelişen süreçlerde. Çaresi yok ki, yani mecbur sermaye sahibi olmak zorunda.

Benim babam bir kışı Kulu’nun köylerinde ustasının yanında işte bakır kap kalaylayarak bir kışı geçirmiş, yani hayatımın en zor dönemleriydi der. Tepeye çıkardım, Ankara-Konya asfaltı görünürdü, ağlayarak asfaltı seyrederdim der, işte 50 senesi tahmin ediyorum, 12-13 yaşında. Rahmetli dedem, Konya’ya geldikten sonra şöyle derdi: Karaköse’den mal getirirdik. Bunun tercümesi şu: Karaköse, Ağrı, Ağrı’dan büyükbaş hayvan. Gidiyorlar neyle gidiyorlarsa, kamyon üstünde vesaire ya da vagonlarla trenle. Sonra trenlerle büyükbaş hayvan getiriyorlar, onun da indirme yeri Kaşınhan. Kaşınhan’dan yürüyerek o hayvanları Çaybaşı’na getireceksiniz. Ben, üç dönüm bahçenin içerisinde ahır olup 3-5 tane bakılan, sütü sağılan hayvan olduğu dönem hatırlarım. Kuyu vardı bahçemizde, havuz vardı, çocukluğumuzdan…

 

CİHAD DOĞAN- Tulumbalar vardı.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bizimki şeydi, santrifüjlüydü, basardın düğmeye çıkardı.

 

CİHAD DOĞAN- Biraz daha moderni.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet, biraz daha modern. Yani bizim çocukluğumuzda o havuz yarı olimpikti, ama bizim çocuklarımız yüzdü o havuzda, ufacık bir yer, ufacık bir alan.

Şimdi girişimci olmak zorunda dağlı, niye? Toprak sahibi olmak zorunda burada, yer sahibi, ev sahibi, kiradan kurtulmak zorunda, iş-güç sahibi olmak zorunda. Ve de istikrarlı olmak zorunda, yani öyle fazla paraları buldum diye çarçur etmemeli, sazda-barda yememeli, zekâtını tam vermeli. Bakın, bizim ailede bize öğütlenenler;

Bir; altı mezarlık olan yerde asla mal sahibi olmayacaksın.

 

CİHAD DOĞAN- Önemli, bunlar altın kurallar.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- İki; vakıf toprağından alıp-satmayacaksın.

Üç; faiz yemeyeceksin. Tamam mı?

Zekâtını tam vereceksin.

Şimdi birisinin başına bir felaket geldi mi, rahmetli babam çok bilirdi, “Allah rahmet eylesin, pek zekâtı vermez derlerdi” derdi, çok nadir söylerdi bunu. Şimdi babam Toptancılar Çarşısı’nın neredeyse muhtarıydı. Caminin bütün ihtiyacını babam hem verir ve hem toplardı esnaftan. Çok verenleri ya da Ramazan gelir, Kur’an kursları vesaire, gelirler Zeki Dayı düş önümüze, arkada bir 50 NC ya da 35 NC ya da bir pikap, at 5 çuval bulgur, çok vereni överek anlatırdı. Ama az verene ya da vermeyene sitem ederdi de, kim olduğunu söylemezdi.

 

CİHAD DOĞAN- Evet, o da ayrı bir güzellik, ahlak.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kim olduğunu söylemezdi. Oğlanlara bir sorayım, ya neyi soracaksın, oğlanlar sana soruyor derdi. Allah, malı-mülkü verir de, bu vermeyi, infak etmeyi herkese nasip etmez.

Mezarlıkla ilgili bir anımı anlatacağım. Şimdi tabii ticaretle uğraşıyoruz, bir taraftan da işte tertip komitesi üyesi oldum, il temsilcisi oldum, ASKF yönetimine girdim, Başkan oldum, işte Ankara’da görevler geldi, İstanbul falan… Babam çekiniyor, neden çekiniyor?

 

CİHAD DOĞAN- Kaybederim diye mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Hem kaybederim, hem işimize-gücümüze zarar verir diye çekiniyor. Bir de sürekli seçimlere giriyoruz, bu seçimlerde…

 

CİHAD DOĞAN- Bir de, rahmetli babanızın çok alışık olduğu ortamlar-durumlar değil ya.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Değil değil.

 

CİHAD DOĞAN- Ben evladını gözümün önünde tutayım, koruyayım.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Seçimlere girip-çıkıyoruz, karşımızda kaybettirdiklerimiz oluyor, işte bir düşmanlık doğar mı vesaire, şudur-budur falan, çok yaşanmışlıkları var. İşte zamanın İdman Yurdu Başkanı merhum Nuri Küçükköylü’ye hanımının yanında taraftarlar küfür etmiş, ondan sonra falan Konyaspor yöneticisi batmış. Baba, bizim yaptığımız iş amatör, bunlar profesyonel değil falan. Gidip-geldiği yer mezarlık dedi, bizim Muhacir Pazarındaki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu binasının olduğu yer eski mezarlıktır.

 

CİHAD DOĞAN- Şu hassaslık çok önemli bakın.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Oralar tamamen mezarlıktı, yüksek mezarlık. Okulların olduğu bölge, pazarın olduğu yer.

 

CİHAD DOĞAN- Mezarlık olduğu için, değil mi, ondan rahatsız oluyor…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tabii, gidip-geldiği yer mezarlık. Ben de biliyorum oranın temel atıldığında mezar kalıntılarını. Dedim ne yapıyoruz ya, para mı kazanıyoruz gidiyoruz yani şimdi? Mesela Kadınlar Pazarını babam çok şey yapardı, Yeni Çarşıyı, o bölgelerde eski mezarlık diye. Para mı kazanıyoruz dedim, hizmet ediyoruz, amme hizmeti vesaire. Tuvalete de mi girmiyorsun dedi, beni sıkıştıracak ya. Dedim, giriyoruz yani, biraz da babamın gazını alayım diye. Şimdi namaz kılacağımızda falan abdest için giriyoruz. Ondan sonra dikkat etmeye başladım biliyor musunuz? Yani orada tuvalete mecbur kalmazsam, seyircilerimiz kusura bakmasınlar, girmemeye başladım. Yani yolunu değiştirirdi çoğu zaman, arabanın gidiş yolu burası…

 

CİHAD DOĞAN- Çok güzel bir hassasiyet gerçekten.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Mecbur kaldıktan sonra tek yol, mesela eski garajın orası gidiş yolu oldu ya da geliş yolu oldu vesaire kapanmadan önce. Mezarlığın derdi ilk köşesinde bir şeytan, ortasında bir şeytan, sonunda bir şeytan, Fatiha okutmadan –bu da babamın dinledikleri- Fatiha okutmadan bunu buradan geçireceğiz. Bu bir şeydir, menkıbedir. Mesela hiçbir kabirden ya da bir şehre girdiğimizde, bir arabayla giderken bir ilçeden-köyden geçtiğimizde Fatiha okumadan geçmeyiz.

 

CİHAD DOĞAN- Siz onu bırakın, şimdi ben niye buna hayret ettim biliyor musunuz? Çok güzel bir şey dinledim sizden. Şu an mezarlıkta yeni nesil, mezarlıktan geçerken bırakın Fatiha okumayı, işte müzik dinleyerek, son ses geçiyor…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Korkudan o.

 

CİHAD DOĞAN- Korkudan, saygısızlıktan, hepsi var, ama bu bilinci bakın babanız çok güzel bir şekilde işlemiş, bu işlenmiyor şu an yani.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Biz de çocuklarımıza işledik, işliyoruz. Görgülü kuşlar, gördüğünü işler.

 

CİHAD DOĞAN- Çok güzel.

Şimdi şöyle yapalım: Sizin babanızla alakalı, babanızı andık. Güzel şiirler yazıyorsunuz, program başında da söyledim, kaleminiz, sesiniz çok kuvvetli. Ses tonunuz da güzel, bu arada kendiniz seslendiriyorsunuz. Her şair kendi sesiyle okumaz, çok büyük şairler vardır, kendi sesiyle okumazlar pek, ama siz kendi sesinizle dile getiriyorsunuz. Ben de birkaç sefer şahit oldum, hakikaten beğendim. Babanıza yazmış olduğunuz o şiiri, okurmusunuz?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Olur.

 

CİHAD DOĞAN- Ondan sonra yeni yazmış olduğunuz diğer eserlere, şiirlere ve hayatınızdaki çok önemli noktaları konuşacağız. Çünkü hayat sadece mazide kalan yaşanmışlıklar değil, şu andaki yaşanmışlıklar da var, onları da ele alacağız. Bu noktalara nasıl geldiğinizi, kimlerle mücadele ettiğinizi de konuşacağız.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bugün spor konuşmayacağız, anladım.

 

CİHAD DOĞAN- Sporu da konuşuruz ama, spor da aslında kültürün bir parçası, ama şiirle alakalı olan dünyanız çok önemli. Sporcu bir kişinin aynı zamanda edebiyatla, şiirle iştigalinin olması apayrı bir güzellik. Bu şiir dünyasıyla nasıl tanıştınız, öyle sorayım isterseniz. Nasıl başladı içinizdeki bu edebiyata olan ilgi-alaka? İlk şiiriniz mesela nedir?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi algısı açık, antenleri açık insanlar işte sayısal ağırlıklıysa matematik-fen öğretmenlerini, hocalarını, işte ortaokulda başladık hoca demeye, ilkokulda öğretmen. Bazı lisede hoca, bazı hocalarımız da hoca denmesini sevmezdi, öğretmen diyeceksin falan. Şimdi benim ortaokul, biraz önce bahsettiğim milliyetçi, muhafazakâr Akörenli Halit Yarımcı Hoca Türkçe öğretmenimizdi. Yani kendisini de çok sevdiğimiz için mi, bizde de tabi öyle bir temel olduğu için bir Türkçe dersine, edebiyatta, şiire, parçalara, vezinlere bir aşinalık söz konusu oldu. Bilmiyorum, etkisi var mıdır bilmiyorum, bir de ben aklım erdiğinden beri gazete okurum. Mesela bizim dükkâna gazete alınmazdı, ama yan komşumuz emekli Mustafa amca Tercüman alırdı, üst komşumuz Abdurrahman Amca, Abdurrahman Cengiz, Delta radyo televizyon bayisi, Hürriyet alırdı, bunları dolaşırdım hep. Efendim, esnaf dükkânında yemek, koliler konur, üstüne gazete serilir, eski gazete, pakette falan da kullanılır. Tersine de otursam hem yemek yer, hem onu okurdum. Ya da yerde yürürken bir gazete parçası gelse ayağımla çevirir ona hemen göz atardım. Demin dedim, işte eski halin orada gazete bayisinde gözden geçirirdik. Lisedeyken, ikindin okuldan çıkardım, bizim teknik lise tamdı, yani akşama kadar, Macun Pazarının orada bir yaşı amcamız vardı, o da bizim kafadandı, Milli Gazete alırdım, Yeni Devir’i de okumama izin verirdi.

 

CİHAD DOĞAN- Ama Milli Gazete o dönemin çok popüler, entelektüel…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bizim açımızdan öyle. Yeni Devir daha ağır, daha siyah-beyaz, daha edebi. Doğruluk Kitapevi vardı Bedesten içinde, İslami yayınlar satardı ve ihtilal öncesi bizim bu işte radikal dergiler, sakallı imamların arkasında zinhar namaz kılmayın falan böyle haftalık talimatlar, şura, tevhit, bunları çıkartan abilerimizden birisiyle, Selahattin Eşçakırgil’le geçtiğimiz yıllarda İstanbul’da biraz sohbet ettik. O radikalizmin, aslında onu da konuşmak isterim, o radikalizmin aslında bize empoze edildiği, Anadolu’da yaşanan İslam’ın, şimdi İslam’ın oralısı-buralısı olmaz, ama bir yaşam tarzına döndürülmüşü var, işte mezhepler açısından vesaire. İşte Araplar mezhepsel olarak uyuyor uyuyor, Kabe’de kalkıyor, namaza duruyor ya da hemen yola namaza duruyor sergiye vesaireye dikkat etmeden, sünnetleri kılmıyorlar. Bizde farklı, bir tasavvufi gelenek var. Yani o günkü uygulamaya koyduğumuz birikimlerin Ortadoğu coğrafyasından ithal Selefi anlayışla Anadolu İslam’ını böyle yaralayan, farklılaştıran şeyler olduğunu çok güzel özeleştiriler yaptık yıllar sonra.

Mavera Dergisi, özellikle 12 Eylül’den sonra. Ben kendimi Mavera nesli olarak nitelendiririm. Bir de boşluk var. Şimdi belki siz de okumuşsunuzdur, denk gelmiştir, böyle olağanüstü dönemlerde siyaset yeraltına indiği için ve ifade edilemediği için her akımın edebiyat kanalları daha çok ön plana çıkarmış; sosyolojik vaka bu. Şimdi bizde Mavera, solda farklı dergiler, Yönelişler yine bizde, işte Yedi Güzel Adamın etkinlikleri, Erdem Bayazıt’ın liderliğinde Afganistan’a gidip-gelmeler, işte Mavera Marufun günlüğü, Afganistan hatıraları vesaire. Benim normal yazıda da babamın vefatından sonra onun anılarından yola çıkarak yaşanmış hikayeler de yazıyorum, normal yazıda bile devrik cümleler kullanırım, konuşurken bile zaman-zaman devrik cümleler kullanıyorum, şiir de hakeza öyle. Böyle serbest vezin anlatarak, tanımlayarak o yıllarda bir şeyler karaladık, bir şeyler yazdık-çizdik. Doğrusu ilk şiirimi hatırlamıyorum. Yani şöyle:

“Sarmaşık dolanır duvara, yolun sonu nere vara?

Sarmaşık dolanır, yollar dolanır.

Sarmaşık duvara, ben yollara” gibi bir hatırımda bir şey var.

Biz şiire asıl dönüşü tekrar pandemi döneminde…

 

CİHAD DOĞAN- Evde kapandığınız için, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Evet. Şimdi eşim Konya’da, ben Ankara’dayım. İşte çocukların biri Ankara’da, biri Konya’da, 5 hafta bir ayrılık yaşadık. 5 hafta bir kapanmışlık yaşadık. O dönemde de devlet daireleri de mecburi durumlar dışında kapanmıştı, bir gün gidiyorduk, bir gün gitmiyorduk falan, öyle gelişti hadiseler. Gerek lirik, gerek romantik birçok şiir ortaya çıktı, 50’ye yaklaştı aşağı-yukarı. Bunları önce Twitter’dan yayınlıyorum, oradaki aldığım beğeniye göre düzeltmeler yapıyorum. Yani ilk Twitter’da yayınladığım haliyle sonra bir daha çekidüzen verilmiş halinde ufak-tefek farklılıklar oluyor. Bazen beş mısradan bir şiir çıkıyor, bazen bir kelimeden bir şiir çıkıyor. Mesela biraz sonra belki yayınlarsınız, Tutunamadım şiiri, İstanbul’da billboardda gördüğüm bir tutunamadım kelimesinden çıkmıştır. Çünkü yazanlar bilir, ben öyle yapıyorum, bilmiyorum. Tabii insanın kendine şair, insanın kendisine yazar demesi ayıptır, bu literatür sizin arkanızdan gelir. Bu noktadaki yaptığımız-yapacağımız yayınlar bize bunu dedirttirebilirse ne mutlu. Ben 35 yıla yakındır spor yöneticiliği yapıyorum, daha bir kere kendimi spor adamı diye tanımlamamışımdır. Yani bu sıfatlar, hak edilerek ya da başkaları tarafından söylendiği zaman daha değerlidir. Dolayısıyla böyle bir dönüş yaptık, pandemi dönemi diyelim. Hem lirik, hem romantik şiirler, hikâyeler…

 

CİHAD DOĞAN- Ruh dünyanızı dinlediniz, değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani kesinlikle. İçinizde örtülü kalmış, sizin hatırlayamadığınız, unuttuğunuz şeyler çıkıyor ortaya. Gençliğiniz var, ilk gençliğiniz var. Duygusal bir insanım. Zaman-zaman…

 

CİHAD DOĞAN- Zaten duygusal olmasanız o şiirler yazılmaz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Zaman zaman sertleşmek de gerekirse mücadeleler içerisinde duygusal bir insanım. Uzlaşmacı bir insanım, yani bunun da mesajını vermeye çalışırım. Etrafımızda ortaya çıkan birçok anlaşmazlıkta çözümcül…

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi konuşmalarınızdan o kadar çok sorular çıkıyor ki bana. Bende şöyle bir şey var, ben hakikaten konuklarımızı çok seçerek almak istiyorum, niye? Hem topluma, insanlığa faydamız olsun, faydalı insanlarla bir hatıramız olsun, hem de yeni bir şeyler öğreneyim.

Şimdi şiir dedik, hakikaten çok güzel şiirler yazdınız, ben takip ediyorum. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu merhuma da güzel şiirler yazmışsınız, hatta belki birazdan onu da isterseniz okuyabilirsiniz, alabiliriz sizden. İstanbul’la alakalı çok güzel bir şiir yazmışsınız, ben ona bayıldım hakikaten, daha önce de yayınladım programımda.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ben yazdım, değerli dostumuz Cevat Olçok da okudu, rahmetli Erol Olçok’un, şehidimizin kardeşi, o okudu.

 

CİHAD DOĞAN- Evet, onun klibi de çok güzel olmuş, yani hazırlanmış. Müziğinden klibine kadar her şey özenle seçilmiş, o çok hoşuma gitti,

Şimdi siz taşralardan geldiniz, Konya’da yetiştiniz, mücadele ettiniz. Yani bu imkânlar, bu durum, sizin önünüze pat diye sunulmadı, liyakat sahibi olarak geldiniz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Pat diye sunulsaydı zaten bu kadar uzun süreli olmazdı…

 

CİHAD DOĞAN- Zannedersem dört bakan falan herhalde çalıştınız galiba, çünkü…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yani benim 35 yıllık spor yöneticiliğim ilk başladığı yıllarda, ASKF Başkanı olduğum yıllarda Fikret Ünlü Gençlik ve Spor Bakanıydı. İşte sonrasında kısa bir dönem Erdoğan Toprak Beyin Bakanlığı var. Sonra AK Parti iktidarıyla Mehmet Ali Şahin Bey, Murat Başesgioğlu, Faruk Özak, işte 2011’de Suat Kılıç, 2011 seçimlerinden sonra Temmuz ayında Bakan olduktan sonra Eylül ayında ben de Genel Müdür olarak atandım. Çağatay Kılıç Bey, Osman Aşkın Bak ve şimdiki Bakanımız Mehmet Kasapoğlu. Mehmet Kasapoğlu Beyle de birlikte, ben Spor Genel Müdürüyken, o da Spor Toto Başkanıydı, bir dostluğumuz, bir arkadaşlığımız söz konusu. Efendim, çalıştığımız her bakanımız ilk bakanımızdı.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi siz, 2011 yılından beri Spor Hizmetleri Genel Müdürüsünüz. Dediğim gibi böyle sayılı, liyakat sahibi olan bürokratlarımızdan bir tanesisiniz. 2004 yılından itibaren de Amatör Spor Kulüpleri Başkanlığını yürüttünüz, başladınız değil mi zannedersem?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanlığım 98 yılından itibarendir.

 

CİHAD DOĞAN- Öyle mi, daha eski.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Sonrasında 2009 yılında Amatör Konfederasyon Genel Başkanı oldum Ankara’da.

 

CİHAD DOĞAN- Evet, yani Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünden önce oradaydınız.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- 95 yılında futbol il temsilcisi oldum Konya’da, öyle geldi yani.

 

CİHAD DOĞAN- Peki, spor ruhuna, sporcu ruhuna, sporculuk iklimine nasıl girdiniz, kimler vesile oldu? Ben takip ediyorum, çocukluğunuzda Konyaspor’la olan iştigalleriniz var, az önce şiirinizde de dinledik, babanızla olan hatıratlarınızda Konyaspor’la olan hatıralarınızı anlatıyorsunuz. Nasıl başladı bu ilgi, spora olan merakınız?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Çok gerilere gidersek, mahallede top oynayarak. Bunu bir ete-kemiğe büründürecek olursak, 1988-89 sezonunda Taşkentspor’un kuruluşuyla birlikte başladı. Taşkentspor’un kuruluşunda Şefik Dikici Başkanlığındaki yönetimde yönetim kurulu üyesi olarak yer aldım. Bir sonraki yıl illerde amatör futbol faaliyetlerini organize eden rahmetli Metin Canamat’ın il temsilciliğindeki o zaman ismi İl Futbol Ajanlığı. Tertip komitesi üyesi olarak görev aldım ve öyle devam ettik yürüdük gittik. Yani il temsilcisi oldum,

Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanı oldum, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi, sonra Genel Başkanlığı. 96 yılında Futbol Federasyonu Amatör Kurulu üyeliği, sonrasında 2004 yılında ilk Levent Bıçakçı yönetimi. ASKF Lig Başkanımız Ahmet Faik Öztürksal’dı. Sonra benim Başkanlığımda devam ettik. Böyle farklı dönemlerde, farklı mecralarda hem işimizi gücümüzü devam ettirerek hem bir sivil toplum döngüsü olarak 2011 yılında Genel Müdür olana kadar gönüllü olarak spor yöneticiliği tarafında boyutunda bulunduk ve teşkilatçı bir yapıya sahibim. Bunun özelliğinde etrafımızda da arkadaşlarımız toplandı. Birçok arkadaşla çalıştık, ama her zaman söylerim Mehmet Baykan’ı bir firma olarak düşünürseniz bunun yüzde 49’u spor tarafımızda Remzi Ay’dır. Yani 96 yılından bu tarafa beraberliğimiz söz konusu olan bir abimiz. Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı şu anda. Ankara’da da beraberiz bizim danışmanızı olarak görev yapıyor. Gittiğimiz her yer, her görevde birlikte tanıştığımızdan bu tarafa devam ediyoruz. Yol arkadaşlığı önemli iştir, yol arkadaşlığı vefa gerektirir, yol arkadaşlığı kadir kıymet bilmem gerektirir. Dolayısıyla, böyle bir ortamda, böyle bir dostluk, arkadaşlık ikliminde devam ediyoruz.

 

CİHAD DOĞAN- Ben sizin çok büyük hengamelerden dik durarak çıktığınızı biliyorum. Siz Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü mücadelenizin öncesinde, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği için de birtakım çalışmalarınız, hizmetleriniz oldu. Ama gün geldi nasip olmadı, gün geldi sonra tepsiyle size tabiri caizse sunuldu bu görev davet edildi, ama birtakım şartlardan sonra istifa etmek zorunda kaldınız. Biraz Türkiye Futbol Federasyonu hakikaten önemli bir federasyon, oralara mücadelenizde nelerle karşılaştınız, nasıl geldiniz? Ve yıllar sonra neden istifa etmek zorunda kaldınız? Siz ne kadar şimdi tevazu yapsanız da hakikaten Türkiye için önemli bir isimsiniz, spor camiası için önemli bir isimsiniz. Gerek ülkemize, gerek Konya’mıza yapmış olduğunuz hizmetleri çok iyi biliyoruz. Bu mücadeleniz nasıl oldu nelerle karşılaştınız?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi tabi benim Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda ilk görev almam amatör futboldan sorumlu olaraktır, yani zincirin en zayıf halkasısınız, ama zinciri de o halka olmazsa bir arada tutamazsınız. Amatör futbol herkesin paydası, birde işinizi iyi bilirseniz işinize vakıfsanız insanlar size saygı gösteriyor. Şimdi Türkiye Futbol Federasyonu yönetimleri oluşurken farklı mahfillerden, farklı yerlerden isimler gelirken pek gelenlerin bizim dışımızda yönetmelik, talimat, futbol müsabaka talimatı 27-B maddesi işte maç tatilleri, hakem, memur katılımlarını bilmeden geliyorlar. Bizim bunları biliyor olmamız her ne kadar muhataplarımız Türkiye’nin en varlıklı insanları olsa da zaman zaman derim ki, TFF yönetimlerinde görev yaptığımız insanların bize zekatı düşer orantılarsanız çok şükür. Bizde kendimize göre bir şey sahibiyiz yer yurt sahibiyiz ama hakikaten zekatları düşer yani. Ben 2004 yılından bu yana saat takmıyorum. Şimdi nasıl mücadele ettiniz derseniz onu söyleyeyim. Ben geçmiş ideolojimden kalan bir esinti olarak sağ koluma saat takardım. 2004 yılında ilk Türkiye Futbol Federasyonu yönetimine girdiğimizde benim kolumda 1000 liralık Almanya’dan bir arkadaşımın getirdiği saat var, ama bakıyorsun herkes saatiyle, ceketiyle, ayakkabısıyla ölçüyor. Biz burada nasıl dururuz diye düşündüm. Bizim halaoğlu Celalettin Çakıcı Konyaspor yönetiminde görev yaptı o Çin’e gider, gelir abi sana bir çakma saat getireyim kimse anlamaz dedi. Ne diyorsun oğlum dedim ne anlamayacak, buradakilerin devri saatinin markası ne? Ceketin Prada mı, ayakkabın İngiliz bilmem cart; bırak bu işi. Sonra bizim Mustafa Konuş var, saatçi o da, aynı teklifi yaptı, dedim yok. Ya aynı saatimle devam edeceğim ya da komplekse gireceksem ben saat takmayı bıraktım. Ben 2004 yılından bu yana saat takmıyorum. Bu uçakta sıkıntı oluyordu şimdi artık yani yıllardır her hafta 3-4 sefer uçak olduğu için uçak sallansa da o olsa da, bu olsa da umurumda değil, ama ilk zamanlar biran önce işte İstanbul’a inse, bir an önce olsa saat kaç oldu falan, bunlar çıktı cep telefonları orada saat görünmeye başladı. Öyle rahatım ki insanlar birbirini kolundaki saatle ölçmekte.

 

CİHAD DOĞAN- Değerlendirmeye çalışıyor.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Onların kollarında 20-30 bin liralık saatler vardı, ben de toptancılar çarşısında Zeki Dayının oğlu olarak 2-3 bin liralık bir saat takabilirdim, ama bir özenti, bir skala atlama gibi bir iş olarak geldi benim gönül dünyama. Birde işin açığı çekindim niye? Ulan Zeki Dayının oğluna bak bir Federasyona girdi saatini bile değiştirdi diyebilirlerdi. Yani geldiğimiz noktada şartlara kendinizi elbette uydurmaya çalışırsınız, ama bunu özenti boyutuna getirirseniz, Lafonten hikayesi, kurbağa, camız hikayesi gibi patlar giderseniz neyseniz osunuz elbette. Duruşunuzla, oturuşunuzla, onunla, bununla bir dikkat etmek zorundasınız, konuştuğunuza dikkat etmek. Demin söyledim bildiğini konuşup bilmediğinde susmak. Her salataya maydanoz olmamak. Böyle bir duruş sergilemeye çalıştık, bilgimizle ayakta durmaya çalıştık, ticari cesaretimizle ayakta durmaya çalıştık. Demin söyledim içki içmeden içki masasında oturmayı becermekle, raconu bilmekle ayakta durmaya çalıştık. Ve benim son istifam ya bu ülkede bazen bedel ödemek gerektiğini ifade etmek adına ortaya konulmuş bir davranıştı. Tahkim Kurulu benim başımda olduğum birinin verdiği bir yönetimin kararını bozmuş bunun bedeli olmalıydı. Israr etmişte olsam bunun biraz da hukuki boyutunu konuşalım yanlış yapacağız vesaire ve istifamızı verdik. Ve sonrasındaki gelişen süreçlerde zaten bizim istifadaki haklılığımızı ortaya çıkarttı. Sonraki oluşan yönetimle 1 yıllığına bir yönetim süreci oluştu zaten. Bizim giden bir yönetimin gidişine sebep olmuş birisi olarak gelen bir yönetimde yer almak, biraz dışarıda durmak daha akılcı ve mantıklı geldi.

 

CİHAD DOĞAN- Sizinle beraber diğer üyelerde zaten istifa etti.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Arada bir istifa daha var da çok gündeme gelmedi, Alkın Kalkavan. Başkan istifayı da zaten 3 ay içerisinde genel kurul yapılmak zorunda dolayısıyla, yeni bir genel kurul yapıldı.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi neden Futbol Federasyonunun o dev isimleri sürekli yani bu uzun zamandan beri gündemde olan bir olay yani bu istifalarla hep gündeme gelir. Hep neden orada birtakım yarışlar başkan olma yarışları olur, kulislere döner. Efendime söyleyeyim, dedikodular döner? Burada bizim görmediğimiz, bilmediğimiz neler oluyor ve bize açıklamak istediğiniz?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Görmediğiniz, bilmediğiniz neler oluyor hemen söyleyeyim. Siz de her hafta spor programı yapıyorsunuz ne konuşuyorsunuz? Çocuklar arkadaşlarıyla ne konuşur? Futbol konuşurlar. Basketbol, voleybol, hentbol, yağlı güreş, güreş, boks, karate konuşuluyor mu? Konuşulsa da minnacık ucundan. O program 90 dakikalık programın 80 dakikasında futbol konuşulmazsa izleniyor mu? Konyaspor konuşulmazsa izleniyor mu? Ya da gazetelerin spor sayfalarını açtığınız zaman karşına ilk ne çıkıyor? İşte İslam Dayanışma Oyunları var şu kadar yer veriyor gazeteler. Olimpiyatlara bile bu kadar yer yok. En başlarda olimpiyatımızı yaşadık olimpiyat tarihimizi medya algısını ben biliyorum. Dolayısıyla, ne diyelim? Mal müşteriye satılır. Maalesef maatteessüf eskilerin değimiyle futbol bir yana, diğer tüm spor olayları bir yana. Daha söyleyeyim bütçe olarak futbolun bütçesi bizim diğer branşlara ayırdığımız ya da sponsorluklara gelen bütçenin eşitidir tek başına. Futbol Federasyonu bütçesi, onun kulüpler üstünden gideni, şusu, busu, vergisi, algısı, borcu, banka borçları derseniz zaten bir dünya para. Yıllık dönem rakamını borçlarla birlikte 40-50 trilyon civarında olduğunu olacağını söyleyebilirim dolayısıyla hadise bu. Orada tabi yer almak futbolun iktidarda nasıl iktidar partilerine, iktidara yakın partilere seçim dönemlerinde milletvekili, belediye meclis üyesi olmak için vesaire şey olur futbol her zaman iktidardır. Futbol Federasyonu her zaman iktidarda, yöneticiler değişir vesaire. Orada da şükürler olsun … en uzun süreli görev yapan Başkanıyım, Remzi Bey beni geçecek gibi görünüyor. Futbol Federasyonu yönetiminde en fazla süre görev yapan. Bilmediklerimi söyleyerek ilk üç diyeyim, ama bildiğim ilkim. Sonra Genel Müdürlük Noktasında en uzun süre görev yapma fırsatını elde ettik ve bundan sonra da böyle bir fırsatı birisinin yakalamasını biraz zor görüyorum çünkü hem AK Parti iktidarının istikrarlı süreci, bizim 3 olimpiyat görme şansını yakalamamız vesaire. Böyle olduğumuz noktada Allah’ın izniyle, Çaybaşı’ndan çıktığımızda neysek o olarak biraz değişim, biraz dönüşüm, biraz yenilik katarak devam ettik.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi siz aynı zamanda hukukçusunuz onu biz es geçtik ama yani hakka, adalete mesleğiniz gereği, karakteriniz gereği daha çok önem veren bir modelsiniz diyelim. Futbol da hakikaten çok yanlışlıklar, haksızlıklar oluyor, buna olmuyor diyen zaten yalan söyler. Bu gerek lobinin gücüne göre, gerek basının, kamuoyunun gücüne göre, esen rüzgara göre değişiyor. Türkiye Futbol Federasyonu da bu konuda çok önemli rol oynuyor. Şimdi birtakım haksızlıkların gerek Anadolu takımlarının üzerinde olduğunu da görüyoruz, gerekse diğer takımlar tarafından olduğunu da görüyoruz. Sizce Türkiye Futbol Federasyonu sizin izlenimlerinizi soruyorum, bu konuda ne kadar başarılı? Bundan sonra daha dikkatli, daha onurlu bir şekilde nasıl futbol konusunda adım atması gerekir, nelere dikkat etmesi gerekir?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-AK Parti’nin güçlü bir iktidar olması 17-25 Aralık sürecinden sonra başlamıştır. Yani 2002’de yüzde 36, 2007’de yüzde 49, işte 2010 referandumu, 2011. Hem o günkü yaşanan süreçler hep sonrakinde geçmişe baktığınızda iktidarın, kıyısından, köşesinden, tırtıklayan, efendim zorlayan örnekler olduğunu görürsünüz. İşte merhum Erbakan Hoca 1 yıl Başbakanlık yaptı iktidarın sahibi miydi? Futbolu böyle düşünmek gerekir.

 

CİHAD DOĞAN- 8 ay.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  8 ay mı o dönem? Futbolu böyle düşünmek gerekir, futbolun ortağı çok. Ben hep mahallenin güzel kızı, yakışıklı delikanlısı derim, herkes oğluna almak, kızını vermek ister futbol böyle bir dünya. Futbolda bütün olaylara hakim olabilmek için en az 2 dönem, 3 dönem başkanlık yapacak, yönetimsel anlamda bu işi bilenleri daha çok getirip bu işi bilenler derken yönetmeyi bilirsen futbolu yönetirsin. İyi bir yönetici illa futbol oynamış olması şart değil, illa … olması şart değil. Yani futbol oynayanlardan illa ki hep Tayyip Erdoğan gibi iyi kaliteli yöneticiler çıkmıyor. Yani adaleti göz önüne, bakın şimdi bu vesileyle, bu soruyla bir konuyu açıklamak istiyorum. Ben Konyasporluyum siyah beyaz Konyasporluyum … yeşil beyaz ona rağmen anne tarafının etkisinde kalarak ki birçok çocuk dayıyı daha çok tutar, dayıyı daha çok sever. Anne tarafının etkisinde kalarak Konyasporlu oldum. Ve o siyah beyazdan dolayı da Beşiktaşlıyım çift başlı kartaldan dolayı da. Şimdi zaman zaman biz bu konuda hem Konyaspor taraflarını eleştiririz hem biraz sonra anlatacağım TFF sürecinde bir olay oldu. Kardeşim, bizim çocukluğumuzda, gençliğimizde Konyaspor sürekli Süper Ligde değildi ki, 1. Lig’de değildi ki. Konyaspor 2. Ligde Mardinspor’la oynuyordu, Tarsus İdman Yurduyla oynuyordu. Birleşmeden sonraki dönem İdman Yurdu Konyaspor birleşmesinden sonraki dönem. Yani hep Süper Lig’de bir Konyaspor yoktu. Ve şehirlerde kurulan bu futbol işte iyi ve kötü her şey Türkiye’ye İstanbul’dan girdiği gibi futbol da oradan gelmiştir. Anadolu’da kurulan siyah beyazlı takımlara bakın kökünde o şehrin Beşiktaşlıları vardır. Anadolu’da kurulan sarı kırmızı takımlara bakın kökünde Galatasaraylı şehirliler vardır. Starspor sarı kırmızı, Starspor’u kuranları Mavi Pazar’ın Tatarları ve Galatasaraylılardır … siyah beyaz Beşiktaşlılar kurmuştur. Selçukspor sarı lacivert … mahallesinin takımı Fenerbahçeliler. Zahir Renklibay Fenerbahçeli, Ali Osman Abi Fenerbahçeliydi, Naci Abi Fenerbahçeliydi. Yani bizim çocukluğumuzda tekrar ediyorum böyle televizyonlarda her hafta Konyaspor’un maçlarını seyrek efendime söyleyeyim nerede sonucu alacaksın?

Yeni Dönem Gazetesi Mevlana Caddesinde cama asacakta Mardin’deki maçın sonucunu öyle haberin olacak. Tabi biz bu konuda zaman zaman Konya’da da saldırıya uğradık, 2016 yılında bir tweet atmışım Beşiktaş şampiyon olmuş. Tabi bu işin içerisinde Beşiktaşlı olmayan Konyasporlular da var, ama benim için öncelik Konyaspor’dur. Net ifade ederim yemin etmeme gerek yok Beşiktaş Konya maçlarında nerede olursa olsun, ne şekilde olursa olsun Konyaspor’dur çünkü bu şehrin takımı, çünkü ben amatör yöneticiliğimin yanı sıra Konyaspor yöneticiliğimle de Konya’nın evladı olarak da bu noktaya gelmişimdir, number one Konyaspor. Bizden sonraki nesillerde bu arkadaşlarımız, bu gençler yani Konyaspor’u Süper Lig’de gördüler, tanıdılar efendim bir Konyasporluluk bilinci, ruhu fazlasıyla oluşmuş durumda.

2016 yılında TFF değilim bir tweet atmışım Beşiktaş’ın şampiyon diye. Şimdi bu dönemde ki TFF’de hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi olmamız da başka bir kulübün taraflarının bunu kullanmasına yol açtı. Şimdi adaletsizlik, haksızlık boyutunu söyleyeceğim. Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın yedek kulübesinde küfür ettiği kamera görüntüsüyle dudak okuma ile ekrana geliyor. Sergen Yalçın niye sevk edilmiyor çıkıp her an açıklama imkanın yok. Eskiden disiplin ihlallerinde görüntüler kullanılırdı. 2015’te mi, 16’da mı bir talimat değişikliği yapılmış VAR uygulamasının olduğu maçlarda görüntüler disiplin ihlallerinde kullanılamaz diye bir değişiklik yapmış. Sevk edemiyorsun talimata aykırı. Gene A takımının hocası ve yardımcı hocası tribünle bir tartışmaya girmiş, B takımının hocası da başka bir maçta girmiş aynı hafta, ama B takımının hocasında küfür var raporda. A takımın hocasında tartışma var, sonra işte kucaklaşma var. Rapora yazmadıktan sonra bunun sevkinin yapılması mümkün değil ki. Gibi böyle örnekleri çoğalta bileceğiniz ya da X takımının yöneticisiyle Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda haklı olarak bir tartışma yapıyorsunuz adam yalvarmış çıkayım ben konuşayım diye. Divan’a rica etmişsiniz ama çıkmış elma diyeceksen, armutları konuşmaya başlamış. Konuşalım eyvallah da ben de ikazı yapmak zorundayım. Sosyal medyanın eseri 10 dakika geçmeden 500 tane tweet atılıyor.

 

CİHAD DOĞAN- Maalesef.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi adalet noktasında Türkiye Futbol Federasyonu yönetimlerinde zaten biz göre yaptığımız dönemde elimizden geldiğince objektif, kurallara, kaidelere uygun davranmaya çalıştık. Hakem yönetimleri bambaşka bir iş o tek başına bir program konusu.

 

CİHAD DOĞAN- Sizden sonra zaten onlar da istifa olayı oldu.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yani işte o dönem de görev … geri döndürüldü filan. Bizim bu noktada … zaten Fırat Aydınus’un 1 yıl uzatmalıydı, Cüneyt Çakır’ın bırakması bana biraz sürpriz geldi görüşmedim de devam edebilirdi. Yani futbolda ya bizim özelliğimiz şu: Biz Batılı gibi kural koyuyoruz, ama uygulama konusunda taşralı diğer yanımız baskın çıkıyor. Neden? Bir geçiş ülkesiyiz biz. Zaten Türkiye’nin bu kadar çok sıkıntı çekmesinin sebebi de budur. Biz bir geçişgenlik ülkesiyiz. Yani bir tarafımızda batı var, bir tarafımızda doğu var, aşağıda petrol, yukarıda doğal gaz bu süreçte güçlü olduğunuz takdirde işte alıyorsunuz Ukrayna’nın buğdayını, mısırını sevkiyatında ön plana çıkmış oluyorsunuz. Ya da doğal gaz arıyorsunuz dün hikayesini okudum ya Karadeniz’de defalarca Shell’i, Mobil’i, Exen’i doğal gaz aramış yok demiş kapatmış, yok demiş kapatmış, yok demiş kapatmış. Yani bunlar hep hayal ettiğiniz şeyler yani, düşündüğünüz şeyler.

Rahmetli Erbakan Hocanın sözüdür onların uçak gemileri olabilir, siz uçak gemisi yapamayabilirsiniz devasa, ama siz de öyle füzeler yaparsınız ki o uçak gemisinin bacasından içeriye atarsınız.

 

CİHAD DOĞAN- SİHA’lar da zaten kendisinin projesiydi. Şimdi tabi konuşacak çok konu var ben sizi fazla sıkıştırmak istemiyorum ama.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ama cevabını verelim şey yapalım.

 

CİHAD DOĞAN- Ya ben hayır bazı şeyler de konuşulması gerekiyor yani. Bazı şeyler insanın insicamına dokunuyor. Biz uzun zamandan beri bu mesleğin içerisindeyiz görüyoruz, takip ediyoruz. Ama insan edebinden veyahut da o meclise olan saygısından dolayı konuşması uygun düşmüyor, ama birilerinin de bunu sorması gerekiyor. Şöyle sorayım size: Bu son istifanızdan dolayı gerek siz ve gerek yönetim olarak tahkim kuruluna veya etrafınızdaki değişik isimlere bir kırılganlığınız oldu mu? Herhangi bir aranızda şu an sorun var mı?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Aksine Tahkim Kurulunun verdiği karar doğru karardı, bizim kararımız yanlıştı. Kararın hem sosyolojik boyutu yanlıştı, bir anda lig devam ederken o kadar hakemi devre dışı bırakmak hem de hukuki boyutu yanlıştı bir yüzde oran var ona uygun değildi. Buna niye müdahale etmedin diyeceksin, gücümüz yetmedi. Yani durun, bekleyin, yanlış yapıyorsunuz bildiğiniz gibi değil birde bu var biliyorsunuz. Yukarıda bildiğiniz gibi değil, yani şimdi şöyle bir duraksamak durumunda kalıyorsunuz yetersiz kaldık. Benim yoksa Tahkim Kuruluyla ilgili bir bunların verdiği karar doğru karardı, doğru kararı verdiler, 7’ye 2 verdiler pardon 5’e 2 verdiler 7 kişi doğru kararı verdiler, hukukun gerektirdiği şekilde karar verdiler, bizim aldığımız karar yanlış.

 

CİHAD DOĞAN- Peki, Hakemler Kurulunun istifası.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Orada bir şey gerekiyordu bir düzenleme gerekiyordu, ama bu kadar büyük kapsamlı bir çalışmanın yapılacağı zaman sezonun devam ettiği zaman değildi. Sezon sonu olurdu bu kadar büyük kapsamlı da olması doğru değildi. Tekrar ediyorum bakın, benim yöneticilik anlayışım şudur: Bir yönetimde görev yapıyoruz orada bir kararla ilgili düşüncenizi gündeme getirirsiniz doğru yanlış orada çoğunluk sağlayamadın mı ...ben o kararın altına imza atarım. Niye? Ben de Başkanlık yaptım, ben de yöneticilik yaptım. Alınan karar yönetimin kararıdır tamam mı? Şerh koydum, hayır kardeşim istifa et şerh koyacaksan. Bekledik Tahkim Kurulu kararını ondan sonraki süreçte istifa hadisesi gerçekleşti.

 

CİHAD DOĞAN- Peki, istifadan sonra yeniden çağrılmayı beklediniz mi, çağrılabilir miydiniz?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yok hayır o süreçte yeni dönemin oluşum sürecinde de görüşmelerimiz oldu, katkılarımız oldu, desteklerimiz oldu, ama bu dönem için önümüzdeki dönemler ne getirir bilmiyorum bir yönetimin gidişine yol açmış bir istifa sahibi olarak yeni yönetimde görev almak hem kendi istişarelerimiz hem büyüklerimiz de danışmalarımız bu dönemde göreve alınmak daha doğruydu. Nitekim geçmiş dönemden zaten bir Hamit Altıntop var Milli Takımlar Sorumlusu. Bir sponsorluklardan sorumlu benden sonra istifa eden Alkın Kalkavan var çok başarılı bir sponsorluk dönemi geçirmişti. Birde bizim amatörlerden sorumlu Amatör Konfederasyon Başkanı Düşmez var geri kalan 12 kişinin tamamı yeni isimler.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi biraz da Türkiye genelindeki yapmış olduğunuz çalışmalara dönmek istiyorum. Programın başında söylediniz binlerce spor kompleksi açıyorsunuz, hakikaten çok hizmetler yapıyorsunuz. Malumunuz Konya’da 2021 Konya Olimpiyatları oynanıyor. Bunun Konya’da yapılmasında, oynanmasında da katkılarınızın olduğunu gözlemliyoruz, görüyoruz. 2017 yılında yapılan açıklamada ilki İstanbul Olimpiyatlarının İstanbul’da olacağı yönünde bir açıklama vardı, sonra bu Konya’ya döndü. Nasıl Konya’ya evrildiği, burada yapılması planlandığı bunu sormak istiyorum bu konulara etkenler nedir bunu bilmek istiyorum. Onunla başlayalım, daha sonra devam edelim

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi İslami Dayanışma Oyunlarının Konya’da yapılması tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri olarak gelişti. Doğrudur önce İstanbul olarak planlanmıştı, ama işte İstanbul’daki trafik yoğunluğu, İstanbul’daki tesislerle alakalı yaşanabilecek sıkıntılar vesaire konusunda bir Anadolu kentinde hem bir Türkiye Akdeniz Oyunlarını Mersin’de yaptı, Deaflympics Samsun’da yaptı, yaz EYOF’u Trabzon’da yaptı, kış EYOF’unu Erzurum’da yaptı. Bir yaz Universiade’ı İzmir’de, kış Universiade’ı Erzurum’da. Yani böyle bir toparlayarak İstanbul’a doğru bir olimpiyat sürecine doğru bir deneyim kazanılıyor. Bu süreçlerde tabi birde 2020 olimpiyatlarına adaylığımız söz konusu oldu. Türkiye, İspanya, Japonya, İspanya’yı ilk turda eledik, İspanya buna kahroldu 2013 yılında Buenos Aires de oynanan nasıl eleniriz Türkiye’ye diye, Japonlara finalde kaybedişimiz oldu. Aslında bir miras birikiyor bir olimpik miras birikiyor yöneticilik olarak, tesis olarak, envanter olarak. Konya’da yapılmasının bu deneyimleri artırma konusunda tahmin ediyorum daha fazla katkı sağlayacağı düşünülüyor. Sonra yer değiştirerek Konya’ya aktarıldı.

İslami Dayanışma Oyunlarının Konya’ya aktarılmasıyla birlikte tabi Veledrom yapımı hızlandı, olimpik havuz yapımı hızlandı. Bunlar benim Genel Müdür olmadan önceki dönem Gençlik Spor Bakanlığıyla Büyükşehir Belediyesi Tahir Akyürek Bey’in zamanında yapılmış protokolde aslında Veledrom efendim yüzme havuzu, atletizm pisti bunlar belediyenin yapması gereken yükümlülüklerdi.

 

CİHAD DOĞAN- Stadın yerine yapılacaktı önceden değil mi?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yok Veledrom’la ilgili Tahir Bey’in Başkanlığı döneminde de hep düşüncesi biraz şehrin dışarıya açık bir ana arter işte Antalya Yolu, Ankara Yolu o şekildeydi. Şimdi millet bahçesi olarak stadın olduğu yer dönüşünce belediyenin elde edeceği gelir bu dönüşümden azaldı. Azalmış noktaya gelmesiyle birlikte belediye de 42 bin kişilik stadı ve 7500’lük protokolde olan ama 10 bin kişilik spor salonunu yapmış oldu. Protokolde iki defa revize yoluna gittik, bu revizenin doğal olarak stat arazisinde elde edilecek herhangi bir artık gelir kalmadığı için millet bahçesi olmasıyla birlikte Büyükşehir Belediyesi ve Konya lehine olması için çaba sarf ettik. Netice itibariyle Veledrom … atletizm pisti Bakanlığımız tarafından yapılmak durumunda oldu. Oyunlar vesilesiyle de bir an önce tamamlandı. Türkiye’nin ilk yeni nesil olimpik veledromu, Türkiye’nin atlama kuleli üçüncü yüzme havuzu yapıldı, atletizm stadı hakeza tamamlandı. Yanı sıra mevcut tesisler, üniversite içerisinde yüzme havuzunun bir tadilatı söz konusu oldu, birçok tesis elden geçti. Böylece ortaya oyunlara hazırlık süreci ve oyunların gerçekleştirmesi çıkmış oldu.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi sizin spor dünyasındaki yapmış olduğunuz hizmetleri tek tek burada konuşmaya başlasak bayağı bir zamanımızı alır. Ama şu an hakikaten gerek kamuoyunda, gerekse spor camiasında en önemli konu İslam Olimpiyatları. Şimdi İslam Dayanışma Olimpiyatları hakikaten çok tepki aldı bir taraftan da. Hani güzel madalyalar kazandık, yaklaşık 137 zannedersem madalya aldığımızı öğrendim, güzel başarılar elde ettik. Fakat bu olimpiyatların adının İslam ibaresi geçmesinden dolayı ve olimpiyatlardaki hal ve hareketin de İslam’la alakalı olmadığından dolayı çok ciddi anlamda eleştiriler aldık. Gerek İslam alimleri tarafından, gerekse önemli isimler ve hocalar tarafından birtakım eleştiriler aldık. Mesela, Abdurrahman Dilipak Bey’den başlayalım koyun arkadaşlar onu. Bir eleştiri yapmış, Abdurrahman Bey’i verin. İhsan Şenocak Hocayla başlayalım. İhsan Hoca şöyle diyor: İslam’la alakalı bir mevzu ulemanın susması onun onaylaması anlamına gelir diyor. Yarı çıplak olarak katılan organizasyonların İslami Dayanışma Oyunları deniliyor, İslam’la aday ediliyor demiş. Geçelim hepsine birden cevap verirsiniz. Halil Konakçı isimli hoca efendi, Konya’da yapılan dayanışma oyunlarıyla alakalı İslami hassasiyetlere göre yapılsın ya da tamamen İslam ibaresi kaldırılsın. Zira İslam hassasiyeti gözetilmeyen bir şeye İslam demek ortaya Allah’ın gazabını cezbedecek sebepler çıkarır diyor. Yine Diyanet İşleri Başkanımız geçtiğimiz günlerde Konya’da bu konuda tepkiler aldığı için, İslami Dayanışmanın en hikmetli ve hayırlı kazanımlarından biri İslam ilkelerinin dikkate alınarak İslami olmayan ve aykırı davranış biçimlerini ayıklayarak her alanda İslam’a uygun tarzlar geliştirmektir diye bir açıklamada bulunmuş haklı olarak bir özeleştiri yapmış. Yine İslam Alimleri Ulemaları Birliği Başkanı Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Konya’da düzenlenen İslami Dayanışma Oyunlarına tepki göstererek İslami düzenlenen etkinliği İslam ile uzaktan, yakından alakası olmadığını söylemiş bunu da geçelim.

 

CİHAD DOĞAN- Evet, şimdi ben niye bunları söyledim? Şundan dolayı: Yani birkaç kişi değil de bayağı bir bu konuda tepkiler var. Şimdi olaya ekonomik anlamda baktığınızda, kültürel anlamda baktığınızda ülkemiz ve Konya’mız adına hakikaten önemli bir çalışma, fakat bu çalışma … böyle bir tepki alınacağı, İslam ibaresinin bu çalışmayla örtüşmeyeceği düşünülmedi mi veya ne eksikti bu konuda, ne hesaplanmadı?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi 12 Eylül ihtilalinden sonra yıkılan belediyenin hemen arkası Nişantaşı Mahallesidir. O mahallenin muhtarı çok işte Demirelci İnönü’yü hiç sevmez diye toprağı bol olsun Bedrettin Demirel Paşa’ya bir tüyo gidiyor o muhtarı çağırttırıyor. Muhtar zaten sıkıyönetim komutanı, ordu komutanı çağırmış korku filan huzuruna çıkıyor rahatla diyor, aslında niyeti de biraz … paşanın. Muhtar diyor sen diyor Demirelciymişsin, doğru diyor biz diyor Demokrat Partisi, Adalet Partisi severim Demirel’i diyor. Peki, diyor Menderes’i sever misin? Severim tabi diyor. Atatürk’ü, tabi severim diyor devletimizin kurucusu işte. Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak filan derken pat diye İnönü’yü sever misin diyor? Onu sevmem paşam diyor. Ya diyor Atatürk’ü seviyorsun, Fevzi Çakmak’ı seviyorsun, Menderes’i, Celal Bayar’ı seviyorsun bunların hepsi İnönü’nün ama silah arkadaşı ama siyaset arkadaşı. Ondan sonra paşam diyor onu da siz sevin hepsini ben mi seveceğim bunların diyor. Yani bu soru bütün Türkiye’de durdu durdu da sporda olarak şimdi beni buldu. Bu soruya şu ana kadar kimseye bu soru sorulmadı, ben de bu soruya layıkı veçhile cevap vermeye çalışacağım.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Bu oyunların ismi İslami Dayanışma Oyunları değildi, İslam Ülkeleri Dayanışma Oyunları olsaydı tahmin ediyorum bu eleştirilerin yüzde 70’i olmayacaktı. Yani bu eleştirileri yapmak için kimse bir ortam bulamayacaktı burada da anlaşalım. Şimdi bu Beşinci İslami Dayanışma Oyunları, her ne kadar 80 yılında İzmir’de yapılan bir İslam Kalkınma Örgütünün bir organizasyonu varsa da işte ihtilal şartları vesaire … kalmış ve ilk olarak 2005 yılında Suudi Arabistan’da. 2009’da İran’da yapılacakken İran iade etmiş yapmamış. 2013 yılında Endonezya’da, 2017 yılında Azerbaycan’da ve 2021 olarak 2022’de Türkiye’de Konya’da yapılıyor. Şimdi bu 4 ülkeye baktığınız zaman bu 4 ülkede bu oyunların ismini, adını eleştirecek bir babayiğit o ülke şartlarına bakarsanız zaten 3’ü yapılmış biri yapılmamış. Oranın şartlarında da bunun İslami olup olmadığını vesaire tartışacak bir medya tartışacak bir ortam, tartışacak bir ne diyelim?

 

CİHAD DOĞAN- Kamuoyu.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Kamuoyu yok. İlk Türkiye’de tartışılmakta, bu tartışma doğru, isim olarak doğru. Ama eğer özelinde bunu niye yapıyoruz diyorsak, ben muhafazakar gelenekten gelen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak diyorum ki bizim gençliğimiz ya da içinde yetişerek geldiğimiz siyasi akımın yılları İslam Ortak Pazarı diye geçti mi? İslam NATO’su diye geçti mi? İslam Birleşmiş Milletleri diye geçti mi? B-8’in kuruluş amacı nedir? İslam dünyasını bir araya getirmektir. Burada İslam dünyasının gençlerinin, 55 ülkenin gençlerinin bir araya gelerek spor yoluyla kaynaşmasını, spor yoluyla bir araya gelmesini ben doğru olduğunu düşünüyorum.

 

CİHAD DOĞAN- Ama içerisinde gayrimüslim insanlar da var Hocam.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Olabilir, yani Türkiye’de.

 

CİHAD DOĞAN- İstavroz çıkarıyor.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ya da başka ülkelerde devşirme insanlar da çıkabilir. İslam ülkelerinin halklarının tamamı Müslüman mı? Ya da Türkiye gibi bir coğrafyada her görüş, her mezhep, her anlayış biz bu ülkede Hıristiyanlara, Yahudilere ait figürleri, değerleri korumak için uğraşan bir devlet değil miyiz? Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fetih ettiği zaman Hıristiyanları, Yahudileri kılıçtan geçirirdi, Ermenileri ne oldu? Tarihe büyük İstanbul katliamı olarak geçer biterdi. Ne yaptı? İmparatorluk Mısır’da Kıptiler var hemen onlara … Suriye’de Hıristiyanlar var, işte Irak’ta Yezidiler. Benim söylemek istediğim şu: İsmi yanlış katılıyorum, ama anlayış olarak spor yapma adına İslam ülkelerinin gençlerinin bir araya geldiği bir ortamda birlikte spor yapmalarını, kaynaşmalarının bir mahsuru yok diye düşünüyorum. Kılık kıyafete baktığımız zaman, ritüellere baktığınız zaman yani bu sporun kurallarını koyan keşke biz olabilseydik.

 

CİHAD DOĞAN- Tabi tabi kesinlikle biz burada olimpiyatlara karşı değiliz, halkta karşı değil, fakat bunun İslam adı altında İslam ibaresi kullanıldığı için yapılmasına, işte gerek insanların birtakım tesettür, insanların görselleri de afişlerde ve videolarda gördüğümüz üzere kullanılması. Yine efendime söyleyeyim, Müslüman olmayan insanların burada yarışıyor olması, yani o zaman İslam ibaresini niye kullanıyoruz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  İslam ülkeleri deseniz.

 

CİHAD DOĞAN- Daha doğru olur.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Mesela İslam ülkelerinde hatta buna şöyle baktığınız zaman da ben Cübbeli Ahmet Hocanın sohbetini de dinledim yani halkı Müslüman olan ülkeler gözüyle bakacaksınız. Ama ya İslam ülkelerinin gençleri bir araya gelmişler, beraber ok atıyorlar, beraber koşuyorlar, beraber yüzüyorlar, beraber futbol oynuyorlar, beraber güreş yapıyorlar, judo, tekvando yapıyorlar. Efendimiz Aleyhissalatu Vesselamın çocuklarınıza ok atmayı, yüzmeyi, ata binmeyi hadisi tam hatırlayamadım öğretin öğüdü var, ama işte bu sporun da olimpik olarak 28+4’te kış branşı 32 branşı var ki tamamı da olimpikler yapılmıyor ki burada kickboks gördük, mesela buraya geleneksel okçuluğu koyduk. Yani olumsuz olarak görülen, dini açıdan olumsuz olanlardan yola çıkarak olumlu olanları da perde arkasında bırakmamak gerekir. Kritik bir konu ki birçok ismi yakinen biliyoruz, tanıyoruz, bizde takip ediyoruz, saygı duyduğumuz isimler. Ama isim üstünden yola çıkarak bu kadar çok hırpalamamakta fayda var.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi aslında bunların bu konuların hassasiyet olması Türkiye’de hassasiyetin olması iyi bir şey. Diğer ülkelere bakarak dediniz ya diğer ülkelerde böyle bir olay yaşanmadı.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- … isim değişikliği olur vesaire burada işte haç çıkartıyor. Yani belki devşirme gelmiştir bir İslam ülkesine belki o ülkenin Sudan’da Hıristiyan nüfus var, Mısır’da var Kıptiler var…

 

CİHAD DOĞAN- Birde şöyle bir şey var bakınız: Bu aslında hani biz bile tabi soruyoruz ama bizim sorma amacımız burada belli yani, hani bağcıyı dövmek değil sizi bulduğumuz için soruyoruz, yoksa Bakan Bey’i bulursak Bakan Bey’e sorardık. Ama Bakan Bey’den sonra bu konudaki en önemli isimlerden biri sizsiniz. Şimdi İslam dünyasında maalesef bir uyku var, sersemlik var. Bu olimpiyatlardan malumunuz birkaç gün önce Filistin’de büyük bir zulüm oldu, İsrail yine Filistin’e saldırdı. İslam devletleri sözde İslam Birliği Teşkilatı bir araya gelip ya siz ne yapıyorsunuz diyemiyor, birçok ülkeden ses çıkmıyor. Ama İslam oyunları adı altında sözde o İslam ülkeleri bir araya gelince bakın spor için bir araya geliyorsunuz, ama bu Filistin için bu mazlum coğrafyadaki zalimlere dur demek için bir araya gelmiyorsunuz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Zalimliğe ses çıkartan benim gördüğüm lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Tek Hıristiyan lider de Maduro’dur. Sosyal medyada dönen Maduro’nun açıklamaları var yani,. bir Müslüman hassasiyetinin çok çok üstünde açıklama … biz çok sevindik İslami Dayanışma Oyunlarında tekvando da bizim bir sporcumuzu yenerek gümüş madalya aldı Filistinli bir sporcu ona çok sevindik, çok mutlu olduk, salondaydık da müsabaka yapıldığında. Dolayısıyla, işte böyle bir şeyi de ön plana çıkartabiliriz bir Filistinli sporcunun burada hem de gümüş madalya bronz da değil almasını da ön plana çıkartabiliriz. Bu durum böyle yani bu konuyu konuşmak.

 

CİHAD DOĞAN- Bu farklı yorumlanabilir… Kendimizi böyle avutabiliriz de şu açıdan söylüyorum yani sizin açınızdan tabi ki başarılıdır, ama işte dedim ya az önce Müslümanlar orada zulüm görüyor sesimiz çıkmıyor, yeterince mücadele edemiyoruz bunu sadece Türkiye için söylemiyorum da İslam dünyası için söylüyorum.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bu konuda en çok üstüne düşeni yapan Türkiye’dir yani.

 

CİHAD DOĞAN- Tabi tabi kesinlikle. Yani ama işte kendimizi bununla Müslümanlar olarak maalesef avutuyoruz diye düşünüyorum.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Kuralları koyan bakın yani bu sportif kuralların ortaya çıkması, konulması, vesairesi farklı bunun dışında kalamazsınız. İran Milli Takımı voleybolu tesettürlü oynuyor yani o da tercih edilir, yapılır, onu yapan ülkeler de var. Farklı branşlarda tamamen kapalı mücadele edenler de var, ama işin o tarafını da görmemizde fayda var. Ama bir spor adamı olarak ben…

 

CİHAD DOĞAN- İnşallah bu eleştiriler hayra vesile olur yani.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bu organizasyonun Konya’da yapılmasını, efendim bu organizasyonun Türkiye’de yapılmasını, bu organizasyonun birçok başbakanın Azerbaycan Devlet Başkanının ülkemize gelip yapılmasını önemli buluyorum. Elbette eleştirilecek yönleri vardır işte atletizmde sıkıntı oldu birkaç gün, farklı branşlarda ortaya çıkan hemen tedavisini yaptığımız sıkıntılar olabiliyor. Elbette önemli ama şehrin ve ülkemizin sportif tarihinde önemli bir yeri olacak.

 

CİHAD DOĞAN- Tabi kesinlikle inşallah…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Bu eleştirileri yapan hoca efendilere, ilim erbap sahiplerine saygı duyuyorum, ama işin sportif tarafı da önemli diye düşünüyorum. İnşallah ismi değişir…

 

CİHAD DOĞAN- İnşallah eksikler, hatalar varsa düzeltilir, daha başarılı, daha güzel organizasyonlar yapılır. Şimdi bir sorumuz da şu: Malumunuz geçtiğimiz günlerde yine bu olimpiyatlar vesilesiyle Konyaspor Stadyumunda bir tahribat meydana geldi, bu çok kamuoyunda yine yansıdı. Sahanın zarar görmesinden dolayı tepki oluşturdu. Maalesef Konyaspor’da o Avrupa maçını kaybettiği için buna ilişkilendirildi. Sahanın zemininden dolayı mı Konyaspor bu maçı kaybetti? Bundan sonraki süreçte Konyaspor maçları nerede oynanacak? Bu hata mıydı? Bununla alakalı görüşleriniz nedir?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Şimdi bu açılışın mutlaka Büyükşehir Belediye Stadyumunda yapılması gerekiyordu. Talihsizlik hem Konyaspor’un Avrupa maçlarının, lig maçlarının ardı ardına gelmesinde oldu. Evet bir sıkıntı yaşandı, evet bu sıkıntı Konyaspor’un aleyhine bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Bu anlamda Avrupa maçından sonra lig maçının oynanmasıyla ilgili Avrupa maçının oynanmasıyla beraber zeminde Türkiye Futbol Federasyonunun ilgili biriminin kısa vade de yani bu hafta maç oynanmayacağına yönelik bir raporu oldu. İki kulüp arasında görüşmeler oldu, biz de bu noktada yardımcı olmaya çalıştık, ama rakip takım ertelemeyi kabul etmediği için Başakşehir, Başakşehir Kulüp Başkanı da benim yakın dostumdur, ama futbol olayında alınacak neticelerle alakalı kimse birbirini tanımaz. Ama Ahmet Çalık vefatında yine Başakşehir denk gelmişti o zaman ertelemeyi kabul etmişlerdi, tabi o çok farklı bir konuydu. Bugün akşam Eskişehir’de oynanacak. Arkadaşlarımız ben Vaduz maçını seyretmedim, o maçın kaybedilmesi zeminle mi alakalı, yoksa Konyaspor’un…

 

CİHAD DOĞAN- Kendi oynayış tekniğinden? Sizce oyunların Konya’ya getirdikleri nelerdir?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ne kulüp yönetiminin ne teknik direktörümüzün bu konuda bir serzenişi olmadı, ama olmuş da olabilir yani zeminden dolayı da olabilir. Maalesef bir 40 yılda bir denk gelecek bir talihsizlikti. Fakat bu stat bu şehrin, bu şehirde bu oyunlar yapılıyor bu açılışın da orada yapılması gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Devlet Başkanı da burada. Bir Konyalı olarak bu noktadan üzgünüm, ama Gençlik Spor Bakanlığının bir mensubu olarak da bu açılışın burada yapılması gerektiği konusundaki fikrimi ve kararlılığımı ifade etmek durumundayım. Bu konuda bir kusurumuz, hatamız olmuşsa Konyaspor taraftarı da bizi bağışlasın. Ama Konya’da birçok milli maç oynandı, Konya’da üst üste birçok organizasyonlar oldu. Bakın trafik takındığı için dolmuşta sabırsızlık yapan amcanın oğlu belki ful çeken bir otelde çalışıyor ya da arabasıyla tıkanan trafikte kaldığı için sitemini ileten abimizin restoranı dolup taşıyor. Yani bu şehre gelen her damla mutlaka herkesi öyle veya böyle etkiliyor.

 

CİHAD DOĞAN- İnşallah öyle olur. Şimdi ben tabi yani sizi bu sorular sorarak sıkıştırmış gibi oluyorum belki ama…

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Yani konuşmazsanız ... kapalı kalır, insanları bilgilendirmek gerekir yiğitçe, mertçe Neyse muhatabınız neyse sizi insanlar duçar eden evet bu şehre artıları var, ama trafikte bir sıkıntı olduğunu da biliyoruz yani. Evet, bu şehre getirdiler bundan herkes farkında olmayabilir. 5-6 misafirimle bir Konya’nın simge eski lokantalarının birine yemeğe gittim. Dedi ki, Başkanım bu oyunların şehre dedi bir katkısı nerede dedi. İşte dedim bak buradayım ya 6 kişiyle ki belki başka gelenler de var. Bak saat 3.30 senin köfte bitmiş yeni köfte kardın. Başka bir şey olmayacak mı? Yani ne diyeceksin? Ne olsun başka dükkan dükkan yani. Şey de çok güzeldi Büyükşehir Belediyesinin bu dönemde Bedesten Şenliği yapması da çok güzeldi. Tabi ekonomik şartlar, ortam vesaire…

 

CİHAD DOĞAN- Konya’nın tanınması, bilinmesi, turizm birçok kapsamı var.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Yerlerde sürünen Brezilya Favela’nın önünde olimpiyat yaptı, Dünya Futbol Şampiyonası yaptı. Yani bu organizasyonlar daha … yakında Konya’da Dünya Ümitler Karate Şampiyonası olacak.

 

CİHAD DOĞAN- Ne zaman bu?

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Tarihini tam bilmiyorum, ama sonbaharda olacak olması lazım. Basketbol Gençler Avrupa Şampiyonası oldu, yani aklıma gelen, gelmeyen birçok organizasyon oldu, oluyor, olacak. Nelerle? Bu tesislerde. Veledrom’dan sonra da hala artacak. Bakın şöyle bir hafta sonu çıktığı zaman insanlar Dutlukır Millet Bahçesine piknik vesilesiyle giderlerse bir baksınlar orada nasıl spor vadisi oluştu. Veledrom 150 kişilik halk eğitim, sporcu fabrikası dediğimiz çok amaçlı spor salonu yani o bölgede zaten bir hareketlenme söz konusu, bunların geleceği, gideceği, Konya’da konaklayacağı, kalacağı vesaire birçok … bunu en iyi bilenler aslında şeyler esnaf odaları Konya’da yapılan organizasyonların getirilerini vesairelerini en iyi bilenler ama tabi aksaklıklar olduğu zaman da gerekli eleştirileri de yapmak zorundayız.

 

CİHAD DOĞAN- Onlardan ders çıkaracağız, daha iyi hazırlanacağız inşallah. Ve birde bunların çok iyi anlatılması lazım. Birtakım olimpiyatlar veya bu tür etkinlikler yapılmadan önce halk daha iyi bilgilendirilirse insanların da eleştiri dozu daha farklı olur diye düşünüyorum.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Dün Tokyo’da aldığımız 13 madalya da hele en son boks olup Buse Sürmeneli tarafından altın olarak alındığında mutlu olmuş kim varsa bugün bu oyunların Konyalı olarak Konya’da yapılmasından aynı mutluluğu, bir daha sonraki olimpiyatlarda Paris’te onun daha fazlasını yaşamak için buranın bir vesile olduğunu görecekler, bilinmesinde fayda var. Ama tekrar ediyorum yaşanan sıkıntılar olmuşsa da ya da bunu çok olumlu denk gelmemişse de, yapılmamışsa da ben şehrimizden, hemşerilerimizden özür diliyorum. Ama getirileri daha fazla.

 

CİHAD DOĞAN- Şimdi ben çok teşekkür ediyorum açık yüreklilikle bu sorulara cevap verdiniz, es geçmediniz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Bakalım verdiğimiz cevapların bize faturası ne olacak?

 

CİHAD DOĞAN- Bilmiyorum izleyeceğiz. Şimdi ben son olarak yani tabi bu konular çok konuşulacak konular da başka zamanlar yine konuşuruz belki. Ben izleyicilerimizi de sıkmak istemiyorum, sizleri de sıkmak istemiyorum, çok benim yapıma da terstir böyle insanları sıkıştırmak. Sizin o güzel şiirlerinizden bir şiir bir parça dinlemek istiyorum sesli olarak, sonra programı kapatacağım. Sizden bir şiir dinleyelim.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Şimdi mülayim şair kişiler kendi şiirlerini dediniz ya siz kendi seslerinden okumayabilirler dolayısıyla, kendi yazdığınız şiirleri ezberlemekte biraz zor oluyor. Şimdi mesela çok gündeme gelmemiş bir işte biraz önce Filistin’den bahsettiniz bir değil, iki şiir okuma fırsatı verirseniz bir tanesini bunu okumak istiyorum. Bu 5-6 ay önce çok büyük saldırılar olmuştu Filistin’e o zaman bir gece kalkıp yazdığım bir şiirdi onu okuyacağım. Bilmem Ki şiirin ismi.

Gazze şeridi vuruldu,

Yine çocuklar şehit oldu.

Dediğinde soğuk yüzlü haberci,

Bir acı oturur yüreğimize.

Onunla kalırız,

Sonra döneriz güncemize.

Bilmem ki

Hiç soğuk yüzünü,

Öptünüz mü sevdiklerinizin?

Ürpersen de bir an,

Yanar ki,

Kor ateş olur,

Öyle yanar yüreğin.

Lakin

Ben de bilemem ki

Nasıl kavrulur,

Ve dudağı,

Ve yüreği?

Uykusunda yanmış,

Sabisinin bebesinin,

Taze yüzünü öpenin.

Dedik.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Evet, birde bir romantik şiir okuyayım. Onu aslında müziğiyle birlikte kendi sesimle okumuştum size de göndermiştim ama böyle okumak istiyorum.

Tutulmuştum bir anda,

Kızıl bakışlı tavırlarına,

Umarsızca davrandım.

Ulu dağların,

Yalçın kayalıklarında,

Serseriler gibi yürüyüp,

Tedbirsizce dolaştım,

Tutunamadım.

Neler oldu bitti,

Bilemeden

Öyle hızlı oldu ki her şey,

Anlayamadım.

Tutkundum tutkuna,

Tutukluyum vurgunum,

Yangınım sana dedim,

Yalvardım inandıramadım.

Yağmur damlaları yakıp,

Üşütüyordu güneş ve ateş.

Dursun istedim zaman

Durduramadım.

Suda yürümeye kalktım,

Toprakta yüzerim sandım.

Hayaldi biliyordum tüm yaşadıklarım.

Uyanmak istedim,

Uyanamadım.

Görmezden geldin önceleri,

Bağırdım avazım çıktığınca

Duyuramadım.

Olmadı ne yapsam,

Bekledim sabır taşımı

Çatlatırcasına.

Hedefler koydum kendime

Tutturamadım.

Kurtulmak istedim,

Kurtulamadım.

Kaderimdin biliyordum,

Senden kaçamadım.

Mademki İslam dünyasından bahsettik, mademki İslami Dayanışma Oyunlarından bahsettik, mademki dağınıklığımızdan bahsettik, şimdi tam da bunu anlatan bir lirik şiirimiz var bununla bitirelim, sizde programı kapatın.

Asırlar An Olur. Bu Twitter hesabımın sabitinde sürekli vardır yine bizim yazdığımız şiiri Cevat Olçok dostumuz okudu.

Barbarlar çıkar gelir...

Uygarlıklar yok olur!

Mübarek topraklar bataklık olur!

Aptallar hilal bilir önden gideni;

Bir de bakarlar,

Altı köşeli yıldız olur.

Coğrafya kaderdir!

Oluk-oluk kan akar...

Bir varil petrol olur.

Filmler çekilir,

Başlar kesilir,

Olan coğrafyaya olur.

Halklar seni bekler,

Başlar düşman olur.

Bir kurtarıcı çıkar gelir,

Yavuz olur, Gazi olur,

Reis olur.

Çadırlar yıkılır, destanlar yazılır,

Oyunlar bozulur, devletler kurulur.

Şafak sökerken yeni güne,

Zaman durur, Asırlar an olur.

Sınırlar çizilir cetveller ile,

Sınırlar bozulur.

Kan gözyaşı eller ile esirken Bağdat,

mahzunken Halep, Şam.

Zannetme ki özgürdür Mekke-Medine.

Tanklar yürür, Mehmetler vurur,

Özgürleşir İslam illeri.

Urfa, Antep, İstanbul olur.

Çarpar da kanatlarını ağır-ağır,

Uçar da uçar özgürlük kuşları.

İner tepelerine-tepelerine;

Selçuk olur, Cumhur olur,

Osman olur, Mehmet olur.

 

CİHAD DOĞAN- Yüreğinize sağlık çok güzel kaleme almışsınız. Bu şiirlerden sonra aslında söyleyecek pek bir söz kalmıyor. Hem coğrafyamızı hem olanları çok güzel bir şekilde anlatıyor.

Efendim, ben çok teşekkür ediyorum katıldığınız için. Çok konu vardı, ama süremiz yetmedi, yetmez de. Başka bir programda inşallah yine konuşulmayanları konuşmak isteriz. Son olarak söylemek istediğiniz neler var onlarla kapatalım isterseniz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN- Ben de teşekkür ediyorum farklı formatta bir röportaj oldu. Oyunlar sonrası bir süreçte farklı formatta bir programda Konya’yı yaşamak, yaşadıklarımızı aktarmak aslında bir şeyi anlatırken aklınıza bir şey daha geliyor onu anlatmaya fırsat bulamıyorsunuz, unutuyorsunuz vesaire ama bizde inşallah devamını getirme noktasında daha çok konular konuşuruz, daha çok ilçeler birer değer taşıyan yıllardır süren spor yöneticiliği mücadelemizde seçimler seçimler burada yaşadıklarımız söz konusu. Daha farklı, daha farklı pencereden bakan şeyler konuşuruz. Sürçülisan ettiysek af ola, inşallah güzel bir röportaj olmuştur, izleyenlerin de tadı damağında kalmıştır, kalacaktır diye temenni ediyorum.

 

CİHAD DOĞAN- İnşallah çok teşekkür ediyoruz katıldığınız için, açık yüreklilikle sorularımıza cevap verdiğiniz için. Umarım sizler de daha güzel hizmetler de hem dem olursunuz. Gerek okurlarımız, gerekse spor camiası yapmış olduğunuz çalışmaları yakinen takip ediyor. Eleştiriler, ufak, tefek kusurlar her yerde olur, ama önemli olan tarihi güzel imzalar, notlar düşebilmektir. Ki bunu sizden dinleyerek çok güzel notlar düştüğünüzü görmüş olduk.

Teşekkür ediyoruz.

 

SPOR HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET BAYKAN-  Ben teşekkür ediyorum.

 

(Şiir Dinletisi)

----- / -----

 
https://www.youtube.com/watch?v=4FV0gHpx0rs
 
Spor Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Baykan ile TV 42 Yaşayan Hafıza Programı-Cihad Doğan röportajı (19.08.2022)