Esnafın boşta duran parasını marka dolara yatırmadığı, birbirine emanet
verdiği yıllardı.
Çeki senedi olup o gün için eksiği olan komşusundan eşinden dostundan
emanet alır söz verdiği günde geri verirdi. Gün gelir dün emanet verenin
ödemesi olduğunda yine aynı sistem devreye girerdi.
Yine bir emanet para almak için meyve sebze halinde bir yakınının yanına
gitmiş yazıhanede katibin kasayı toplamasını bekliyordu. Bir ara katip
dışarı çıktı. Hemen ardından o da çıktı dışarıya. Sonra birlikte tekrar
yazıhaneye girdiler. Katip biraz sitemkar tavır ile: “Zeki Dayı, kasa
açıktı, sen içerdesin diye güvenerek kilitlemeden çıktım. Niye içeride
beklemedin?”
Cevap tam evladiyelikti! “Bak,merak etme! Çıkmış olsam da kapıyı örttüm
ve gözüm kapıdaydı. Gün bitecek sen ikindi kasa yapacaksın, belki de
eksiğin çıkacak; arayıp tarayıp bulamayacaksın. Şeytan, dışarı
çıktığında benim içeride olduğumu getirecek aklına. Niye şeytana iş
düşürelim!”
“Şimdi anladın mı niye dışarı çıktığımı?” |