Henüz sonbahara da girmedik ama bu zor ve son zamanlarda
amatör spor ailemizde yaprak dökümü sürüyor.
Spor camiamızın güler yüzlü sevilen siması Hüseyin Avni
Uluer ağabeyimizi kaybettik.
Namıdiğer ‘Avni baba’ ile ilgili bir söz edecekseniz her
zaman söze neşe ile başlanır değil mi?
Ama söze şu an nasıl başlanır bilemiyorum!
Ciddi bir rahatsızlığı yoktu, virüs de değildi! Bir gece
sabaha karşı ansızın rahatsızlandı ve sessiz sedasız aramızdan ayrıldı
gitti.
Ölüm sebebi mi?
Bugün Avni ağabeyin vefatını sosyal medyada paylaşanlar
onun bir ‘gönül insanı’ olduğuna dem vurmuşlar. Evet gönlünü büyük küçük
herkese açıp kabul ettiğinden ve bilmukabele kabul gördüğünden olsa
gerek kalbi sevgiyle doldu taştı ve sonunda dayanamadı.
Yaşam felsefesi ile neşe saçan, nüktedanlığı, hazır
cevaplılığı, özgüveni, şahsına münhasırlığı ve şakalarıyla insanları
güldüren bu insan, bu sefer ağlattı!
“Ölüm tadılacak elbet vakti geldiğinde,
Ama…
Gittikten sonra,
Unutulmamak bizim elimizde.”
İşte bu güzel insanın özelliği ise; görevi, hizmeti, şuyu
buyu ön planda olmadan sadece insanlığı ile hiç unutulmamacasına
gönüllere girmeyi başarmasıydı.
Biz ondan razıydık, Allah'ta ondan razı olsun. |