Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunun altını çizen Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, özellikle çok genç nüfusa sahip bir ülke olduklarını, sportif başarı adına geleceğe umutla baktıklarını söyledi. Baykan, özellikle temiz spordan yana olduğunu ve bunun mücadelesini sonu kadar vereceklerini belirterek, Mersin'deki tesislerin her zerresinden faydalanacaklarını, bu tesislerin arı kovanı gibi çalışacağını bildirdi. Ödül sisteminde de değişikliğe gidileceğini bildiren Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Akdeniz Oyunları'nda bugüne kadar madalya ile tanışmayan bir çok branşta altın madalya aldıklarını söyledi.

TESİSLER ARI KOVANI GİBİ ÇALIŞACAK

Oyunlardan sonra Mersin'deki tesislerin durumu ne olacak? Bu soruyla sık sık karşılaşıyoruz. Aynı durum biliyorsunuz Erzurum'da yaşanmıştı. Oyunlar sona erdikten sonra bu tesisler ne olacak? diye kendi kendimize ve muhataplarına sormuştuk. Cenab-ı Allah bu noktada bize bir görev nasip etti. O gün sorduğumuz sorunun muhatabı bugün biz olduk. Ve göreve başladığımız tarihten itibaren gerek Erzurum'a, gerekse Trabzon'da tesislerin kullanımı konusunda hem Genel Müdürlük bazında hem de İl Müdürlüklerimiz bazında çalışmalar yaptık. Tesislerimizin 2 ayda bir raporlarını alıyoruz. Kullanımı konusunda aldığımız referanslar son derece olumlu. Sürekli kontrollerin yaptırıyoruz. Takip etmeye çalışıyoruz. Bu tesisleri kullanmak durumundayız. Bu tesisler ülkemize uzun vadede hizmet verecek tesislerdir. Bunlar bu ülkenin serveti. Vatandaşların verdiği vergilerle yapılmış. Bu ülkenin çocukları sportif anlamda yetenekli ve gayretli. Özellikle doğuda, Erzurum'da Kars'ta Atletizm, boks güreş gibi branşlarda önemli başarılara yatkın kız-erkek sporcularımız var. Bunları görüyoruz. Takip ediyoruz. Zaten sporcu sayısındaki artış bu yönde kendini gösteriyor. Şimdi yıllarca Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili neden yüzücü yetişmiyor diye sorguladık kendi kendimize. Yüzücünün havuzda yetiştiğini, çok ünlü yüzücüler yetiştiren ülkelerin çokta sahil şeridinde olmadığı bir gerçek. Bu gerçeği gördükten sonra 42 ilde olimpik ve yarı-olimpik yüzme havuzları yapılıyor. Son iki Akdeniz Oyunları'nda hiç madalya alınamayan yüzme branşı toplam 10 madalya aldı. Bir kategoride altını kıl payı kaçırdık. Dolayısıyla havuzları ve bu tesisleri kullanmak zorundayız, kullanıyoruz. Eksikliklerimiz olabilir. Bizden ya da üzerindeki sorumlulukları hakkıyla yerine getirmeyen arkadaşlarımızdan kaynaklanan eksikliklerimiz olabilir. Ancak bunları tespit ettikçe üstüne gidiyoruz. Mersin ilimiz oluşturulan 12 olimpik eğitim merkezinden biri olacak. Türkiye Mersin'de atletler yetiştirecek, yüzücüler yetiştirecek, boksörler, bisikletçiler yetiştirecek. Mersin Türk sporunda 2016 ve 2020 konseptinde inanılmaz bir yere sahip olacak.

İSTİHTAM SIKINTIMIZ YOK

Genel müdürlüğümüze Devlet Personel Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı tarafından Bin 500 kadro tahsis edildi. Bunun 350'sini spor yöneticisi, 350'sini antrenör alacağız. Uzun yıllardır Genel Müdürlüğümüz bünyesinde sözleşmeli olarak faaliyet gösteren arkadaşlarımızın kadro işlemleri gerçekleştirildi. Birkaç gün önce meclisten çıkan yasa ile birlikte. Sözleşmeli olarak çalıştırdığımız pek çok arkadaşımız hala var. Yerel yönetimlerle işbirliği içinde hareket etmemizle birlikte istihdam konusunda bir sıkıntımız yok.

ÖDÜL SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİĞE GİDİYORUZ

Bu rakamların yüksek olması yeni olan bir şey değil. Yıllardır bu rakamlar ödül olarak veriliyor. Batı ülkelerine göre daha yüksek. Birde bu karşılaştırılan ülkeler sportif anlamda üst trendi yakalamış, başarı sağlama adına sporu bir yaşam biçimi olarak benimsemiş, çocuklarının spor yapmasını isteyen ailelerin bırakın ödülü üstüne para verdiği ülkeler. En son Frankfurt'ta ziyaret ettiğimiz olimpik eğitimi merkezinde gördük ki aylık 600 Euro olan bir çocuğun olimpik eğitim merkezindeki aylık masrafının yarısınI aile karşılıyor. Şimdi bizim bir çıkış yakalamamız gerekiyor. Bunun da bir noktasını teşvik olsun diye ödül olarak görmüş ülkemiz. Bizde bunu devam ettirdik. Ödül sisteminde bir değişikliğe gidiyoruz. Ayrıntılarına girmeyeceğim ancak olimpiyatlarda elde edilecek başarıya dayalı bir ödül sistemine geçeceğiz. Akdeniz oyunlarına has olarak altına ödül sayısını artırdık 100 altını 5 altın yaptık. Burada bir gerekçemiz verdi. Ülkemizde yapılan oyunlarda başarılı olmayanları oldurmak, yapılmayanları yaptırmak zorundaydık. Sportif anlamda olimpiyatlarda yakalayamadığımız morali toplu olarak yakalamamız gereken bir organizasyondu. Bunu başardık. Bu açıdan baktığınızda, elde edilen dereceler açısından baktığımızda yapılan değişikliğin fayda sağladığını görüyoruz. İlk kez 2. olduk. İlk kez genel klasmanda 3 olduk. En fazla madalya sayısına ulaştık. En fazla altın madalya sayısına ulaştık. Bugüne kadar madalya alamadığımız branşlarda madalya kazandık. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

ÜLKEMDE TEMİZ SPOR YAPILSIN

Dopingi ödüllerin yüksek olması patlattı savı yanlıştır. Ödül zaten her zaman ülkemizde yüksek olmuştur. Avrupa ve Dünya şampiyonalarında yüksekti. Asıl önemli olan nokta olimpiyatların ardından doping konusunda kontrolleri artırdık. Doping numunesi alma konusunda çok fazla titizleniyor ve çok agresif davranıyoruz. Kontrolleri sıklaştırdık. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile Spor Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa oluşturduğu dopingle mücadele kurulu talimatlarımızla çok daha fazla mesai yapıyor. Amacımız şu; madalya aldıktan sonra dopingli olduğu ortaya çıkmasındansa öncesinde tedbir alalım müsabakalara katılmasına engel olalım. Bu ülkenin çocukları erken yaşlarda doping içeren ilaçlar alarak sağlığını tehlikeye atmasın. Hayatını zehir etmesin. Temiz spor yapılsın ve ülkemiz de diğer ülkelere ve sporcularına mahcup olmasın. Milletine mahcup olmasın, alınmış madalyalar alınmamış noktaya gelmesin. Halter doping konusunda en sıkıntılı branşlardan birisi. Ama dopingsiz de bu iş olabiliyormuş demek ki. 2009'da aldığımız madalyanın aynısını aldık. Hatta gümüş ve bronzda fazlasını aldık. Çok önemli sporcularda doping çıkmasına rağmen bu başarı sağlandı. Dopingte durum budur. Doping sorunu konuya daha hassas yaklaşılmasıyla ilgilidir. Aslında kamuoyunun Spor Bakanlığına, Milli Olimpiyat Komitesi'ne teşekkür etmesi gerekiyor. Dopingle mücadelede maksimum mücadele sergilenmeye başlandığı için.