Daha bize öğreteceğin çok şey
varken, daha gerçekleştirmeyi düşündüğün bir dolu hizmetler varken
tanıştığımız ilk günden bu yana olduğu gibi bundan sonrada uzun uzun
tartışıp bir noktada uzlaşacağımız öylesine sorunlar varken Konya ve
Türkiye sporuna adadığın ve adayacağın günler, aylar, yıllar varken her
zaman ki aceleciliğinle bir gece karanlığında bizleri bıraktın gittin.
Başkanım haberin var mı?
Acı haberi alır almaz gidişinin tüm gerçekliğine
rağmen içimizde ince bir umut acaba bir yanlışlık mı var diye diye
herbirimiz içimizden dualar ederek yollara düştük. O Haziran sabahında,
ama olan olmuş ve seni kaybetmiştik. Hikmet'i kaybetmiştik. Herkes
oradaydı. Yani dostların, kardeşlerin, askerlerin. Herkes şoktaydı.
Komutanını kaybetmiş bir ordu gibi darmadağındık ve sen artık yoktun
başkanım haberin var mı?
Türkiye'nin dört bir yanından dostların geldiler seni
uğurlamaya. Hangisini anlatsam bilmem ki. Yıllardır birçok şeyi
paylaştığın Hatip Çopur başkanlık odamıza girer girmez hıçkırıklarını
tutamadı. Adnan Ersan dostun bizden beter şoktaydı. Hep takıldığın Ilgar
hanım ağlamaklı, Orhan başkan hala inanamaz haldeydi. Hüdaverdi başkan
senin başucunda konuşurken gözyaşları yanaklarından süzülüverdi ve
cümleleri ağlayarak zor tamamladı. Başkanım haberin var mı?
Seni çok az faniye nasip olacak kadar kalabalık bir
cemaatle uğurladık başkanım. Önce baba ocağından geçtin sonra yıllarını
verdiğin stadyumdan ve sana son görevlerimizi yerine getirerek eller
üstünde omuzlarımıza değmeden götürdük yeni mekanına. Seyhan'la
Serkan'ında vardı ve Serkan'ın o kalabalığın içinde hep senin önünde
yürüdü. Sanki hiç ayrılmak istemez gibi ve sanki hepimiz o ayrılığı hiç
istemiyor gibiydik başkanım haberin var mı?
Senin için bir anı defteri açtık. Dostların neler
yazdılar bir bilsen. Gözyaşları damlayarak. Orhan başkan "kardeşimi
kaybettim" Ilgar hanım "inanmak istemiyorum ama inandım" Hüdaverdi
başkan "bu son şakan mıydı" dediler ve diğerleri Adana'dan, Ankara'dan,
Muğla'dan, Aydın'dan, Kayseri'den, Karaman'dan, Burdur'dan, Sakarya'dan,
Nevşehir'den, Manisa'dan, Diyarbakır'dan, Sivas'tan, Eskişehir'den,
Zonguldak'tan, Kahramanmaraş'dan yurdun dört bir köşesinden dava
arkadaşların senin böyle acelece gidişinin ızdırabını kaleme döktüler ve
gidişinden bir süre önce ziyaret edip desteğini aldığımız sevgili
Valimiz "Kardeşim sen rahat uyu, amatörler bana senin mirasındır" diye
yazdı deftere biliyor musun ve sevgili Eyüp ÜNLÜ'nün kaleminden:
Aç kaldık umursamadık, susuz kaldık yılmadık,
Tüm bu yokluklara erkekçe katlandık,
Ama bizi yüzüstü bırakıp gittiğin gün,
Uçurtmaları yitik çocuklar gibi inan,
Hiç durmaksızın ağladık,
Sana doyamadık.
Dizeleri dökülüverdi ve bizler hepimiz hala seni
unutamadık ve sana hiç doyamadık başkanım haberin var mı?
Ve haberin olsun ki benim can dostum, ağabeyim,
sırdaşım, başkanım bıraktığın bayrağı burca dikmek, senin hedeflerini
bir bir gerçekleştirmek ve en önemlisi emanetlerine sahip çıkmak benim
ve Konya amatörlerinin üzerlerine aldığı ve alabileceği en büyük görev
olmuştur ve yine haberin olsun ki bu kutsal görevler bir bir
tamamlanacaktır.
Sen nur içinde yat ve rahat uyu.
Not: 08.06.1996 tarihinde
aramızdan ayrılan Konya ASKF Kurucu Genel Başkanı Faik Özköksal adına o
dönem Konya ASKF Genel Başkan Vekili Mehmet Baykan'ın TASKK Türkiye
Amatör Spor Dergisi'nde anısına hitaben kaleme alınmıştır. |