Mehmet Baykan’ı kutlarken, Bakan Kılıç’ı da bizi ters
köşe yaptığı için tebrik ediyorum.
Konyalı bu kez tarih yazdı. Bu şehirden çok zor “büyük
adam” çıkar. Çıkanlarda pek seyrek çıkar ama bu seferki zorda
olsa biraz anlamlı oldu. Evet, Konyalı
spor adamı Mehmet Baykan Spor Genel Müdürü oldu. Sporun başı
oldu. Spor Bakanı Suat Kılıç’tan
sonra Türk sporunun 2 numaralı adamı
oldu. Çok net söyleyeyim. Birkaç gün önce Sayın Baykan ile
ilgili çok güzel bir ışığın sinyalini almıştık. Ancak bu iş spor kadar
da siyaset olduğu için siyasette de son dakika golleri bildiğimiz için
herkes sustu ve resmi açıklamayı bekledi. Ve beklenen oldu Konyalı bir
spor adamı, amatör sporun içinden gelen bir Konyalı hiç
kimsenin tahmin dahi edemeyeceği bir yere geldi.
Dahası Türkiye’de
önce Amatör Sporun başı oldu.
Ardından Türkiye Futbol Federasyonu yönetim
kurulunda değişmez isim olurken, bu alanda Konya’nın
ilk ismi oldu. Tırmanış Sayın Baykan’ı
şimdilik Spor Genel Müdürü olarak buraya getirdi. Bundan sonra neresi
olur onu bilemem(!). Bu başarı ile Konya ne
kadar övünse, ne kadar gurur duysa ve herkes kendine ne kadar pay
çıkarsa az olur.
Şuanda elinizde olan bizim aylık Memleket
Dergi’ye haftalar öncesinden “23
yıllık Efsane”
diyerek Sayın Baykan’ın
haberini yaparken bizim arkadaşlar iyi bir haberin ardından, bunun bize
dedikodu olarak nasıl dönüş yapacağını imalı (!) olarak
hatırlatıyorlardı.
İşte dün kararın resmen açıklanmasının ardından bu
satırları yazmak için bilgisayarın karşısına geçtiğim zaman biraz geriye
gittim.
Mehmet Baykan ortağı Abdullah
Şanlı ile kendi çapında bir iş adamı, ama özünde amatör spor
adına sade bir spor adamı idi.
İki dönem öncesi yerel seçimler arifesinde siyasete
ısınmak istemişti. Hatta AK Parti’den Meram’a Belediye
Başkan adayı dahi olmuştu. O günlerde siyasette umduğunu
bulamamış yeniden işine gücüne tabii ki amatör spora dönmüştü.
Bu arada kamuoyundan titizlikle gizlediği eğitim işinde hırs
yapmıştı. Bunu ilk başlarda sadece yakın çevresi biliyordu.
Sonra birkaç kez bunu biz köşemize taşıdık. Bize bile sitem etti “Yapma
Uğur abi bunları yazma” dedi. Ancak içindeki eğitim sevdasını
yarım bıraktığı İstanbul Hukuk
Fakültesine iki çocuktan sonra onca işi gücü arasında devam
etti.
Bu arada Türkiye Futbol
Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi oldu. Bu Konya için
bir ilk idi. Yıllar su gibi
akıp giderken Konya, İstanbul ve Ankara diyerek
üç parça olan Baykan, hem
hukuk fakültesini bitirdi, hem Futbol Federasyon Başkanları ekipleri ile
bir bir değişseler de yönetimin değişmeyen sayılı ismi oldu.
Amatör Sporda Genel
Başkanlık koltuğuna otururken, kartvizitine Avukatlık unvanını
gururla yazdırdı.
Yıllar önce “o” gün
parti teşkilatında Meram Belediye
Başkanı adayı olamamıştı. Kısa süreli bir üzüntü yaşamıştı. Ama
o günlerin neler getireceğini kendisi bile hayal dahi edememişti.
Bütün bunları yakından izlerken bildiğim veinandığım,
dahası gözlemlediğim tek bir
şey vardı.
Mehmet Baykan halis
muhlis dağlıydı.
Öz be öz Taşkentliydi.
Ağzından bir kez bile böyle bir cümle hatta ima çıkmadı
ama şunu çok iyi hissediyordum ki
“İlk başta kaybetmiş
gibi görünen Mehmet Baykan’ı aslında “O” olay titretmişti.
Şimdi daha sakin düşünebiliyordu.
Daha akıllı adımlar atmaya çalışıyor söz ağzından
çıkmadan önce 9 boğumda olmasa da en az 3 boğumda bekliyordu.
Kolay kolay sinirlenmiyor ancak bir yere de yazıyordu.
Konuşmak yerine dinlemeyi tercih ediyordu.
Hakkımızda neyin şer neyin hayır olduğunu bir kez daha
hep birlikte yaşayarak görüyorduk.
Dualarımız ve
temennimiz Sayın Baykan’ın başarılarının devamı.
Bu arada şahsen Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat
Kılıç’a da teşekkür etmek istiyorum. Çünkü Sayın Bakan makama
oturduktan sonra yeni bir Karadeniz
dalgasından, ama bu kez dalgaların merkezinin Trabzon’dan
değil Samsun merkezli
olmasını bekliyordum. Sayın Kılıç bizi
şaşırtmakla kalmadı bir de mutlu etti. |