Televizyonda ‘Doğduğun Ev Kaderindir’ adlı bir
dizi vardı yakınlarda.
İnsanın kaderi doğuştan şekillendiğini,
sonrasında yaşadıklarının belkide ta ana rahmine düştüğü andan
itibaren hissettikleri, çevresinde olan bitenler ile doğru
orantılı geliştiği anlatılıyordu dizide. Bazı yerler film icabı
olarak abartılsada hakikatleri yansıtan birçok bölüm ve sahne
izleme imkânı bulduk.
Genç yaşta babasını kaybedip hem çalışıp hem de
okumak gibi zor bir işi başarmış sonrasında aldığı sorumluluklar
ile ama etrafında ama ardında insanları toplayıp ticari alanda,
siyaset de ve STK’larda insan yönetme becerisi ile ön plana
çıkmış ve bize her zaman ağabeylik yapmış yakın zaman da ahirete
uğurladığımız Mustafa Yayla ağabeyden bahsedeceğim.
Toptancılar çarşısındaki dükkânımızda kiracı olan
bir şirketin genel müdürü olarak tanışmıştık yıllar önce. Sonra
ki zamanlarda en güzel yaptığı iş olan insanları etrafına
toplayarak Konya’nın ilk marketlerini kurup yola devam ettiler
ve çok başarılı olarak OSMANLI markasını şehre
kazandırdıklarında henüz çok samimi değildik. 1998 yılında Konya
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’na başkan olduktan 2 yıl sonra
çok da ümitli olmadan ya tutarsa diyerek kendisine götürdüğümüz
ASKF’ye sponsor olmaları konusundaki teklifimizi hiç ikiletmeden
kabul etmesi bizim için büyük mutluluk kaynağı olmuştu. Böylece
ilişkilerimizde eşik atlamış vefat ettiği 2023 Şubat’ına kadar
ağabey kardeş mesafesinde dostluğumuz ve yol arkadaşlığımız
devam etmiş oldu. Bu süreçlerde evlat acısı yaşadı torun acısı
yaşadı, sağlık sorunları yaşadı ama hiç bir zaman yüzünden
gülümseme eksik olmadı.
Vefatından 10 gün önce bir cumartesi günü ortak
bir hısımımızın annesinin cenazesinde beraber olup pazartesi
yemekte buluşmak için randevulaşmıştık. Ancak pazartesi
Kahramanmaraş depremi oldu ve ben sabah erken Konya’dan Maraş’a
gittim. Biz oradayken de vefat haberini aldık.
Fırsat buldukça yaptığımız uzun sohbetlerimiz de
geçmişten geleceği Konya’nın gerek ekonomisi gerek siyasi
hareketlenmeleri gerekse STK’ların faaliyetleri üstüne
istişarelerde bulunur tavsiyelerini alıp tecrübelerinden
istifade etmeye çalışırdık. Bir gün kendisine emekli olduğumda
başkanlığını yaptığı Türk Anadolu Vakfı’nda yanında hizmet etmek
istediğimi söylemiştim. Sen Konya’ya ve ülkeye Ankara’da hizmet
etmeye devam edeceksin ve biz de dualarımız ile her zaman senin
yanında olacağız biz Anadolu Vakfı’na hizmet edecek çok adam
buluruz diyerek bize adeta ders vererek yol göstermişti.
Kısacası O yük olan değil yük alan bir ağabeydi…
Yazıyı 19 Ekim 2022 Çarşamba günü bana attığı ve
ömür boyu muhafaza edeceğim mesajı ile bitirmek istiyorum.
“SELAMÜNALYKÜM. Sevgili kardeşim. Bugün “İlham
Veren Hikâyeler” videosu ile “Yaşayan Hafıza Mehmet Baykan”
Cihan Doğan ile yaptığın söyleşi yazısını zevkle okudum.
Öncelikle seni tebrik ediyorum. Senin bu edebi yönünü bir
edebiyat bölümü okumuş abin olarak takdir ediyor başarılı
buluyorum. Allah’a emanet ol.” |